Caglayan Architects’ten yeni nesil yemekhaneler FOTOGALERİ

Türkiye’nin ve dünyanın önde giden kurumsal firmaları için tasarladığı ofis ve sosyal alan projeleriyle tanınan, bütünsel bir dil ve kullanıcı odaklı bir anlayışla ele aldığı kurum içi yeme-içme mekanlarında, tekdüzelikten sıyrılan keyifli mola alanları yaratıyor.

Bugüne kadar Borusan Holding, Doğuş Grubu, Duracell ve Mutlu Akü’nün de aralarında olduğu pek çok global firmanın ofislerini ve sosyal alanlarını tasarlayan Caglayan Architects, çalışanları mutlu eden ve motivasyonunu yükselten dikkat çekici kurum yemekhanelerine imza atıyor.

Kullanıcı odaklı bir anlayışla biçimlendirdiği yemekhane projelerinde, personeli çalışma hayatının stresinden uzaklaştırma hedefiyle hareket eden Caglayan Architects, tasarımın kurgusunu ve detaylarını ihtiyaçlar ve veriler doğrultusunda geliştirdiği ana fikirlerle şekillendiriyor.

“Kurum yemekhanelerinde modern yaklaşımları yeşil ve doğa dostu bir konseptle ele alıyor, projenin geneline hakim olan bütünsel dille geliştirdiğimiz tümdengelim yaklaşımını özel tasarım öğelerinde detaylandırılarak akış sağlıyoruz”, diyen Caglayan Architects kurucusu Mimar Umut Cem Çağlayan yemek salonları ve kafeteryaların, sabahtan akşama kadar süren yoğun iş temposunda, bireylerin ara verip dinlenebildikleri ve sosyalleşebildikleri en önemli ortamlar olduğunu vurguluyor.

Kurum yemekhanelerinin sadece yeme-içme ihtiyaçlarının karşılandığı alanlar olarak görülmemesi gerektiğini düşünen Mimar Umut Cem Çağlayan; işverenlerin, ofisin fiziksel koşullarının çalışanların performansına ve verimliliğine olan katkıları konusunda giderek daha fazla bilinçlendiğini dile getiriyor ve ekliyor: “Kurumsal ofis yemekhanelerini, sadece yeme içme ihtiyaçlarının karşılandığı alanlar olarak değil, günlük rutinden uzaklaşılan dinlenme, sosyalleşme ve keyif alanları olarak görmek gerekiyor. Bu sebeple yemekhane tasarımlarında renkleri, desenleri ve ritimleri kullanıcıların kendilerini farklı bir dünyada hissetmelerini sağlamaya yönelik kurgu elemanları olarak kullanıyoruz.”

YENİ NESİL YEMEKHANELERİ FOTOGALERİDE GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN!

“Mekanın ve Yemeğin Lezzeti Birbiriyle Doğru Orantılı…”

Kurumsal firmaların yemekhanelerinin ticari restoran tasarımlarından daha farklı dinamiklerle ele alındığını belirten Umut Cem Çağlayan, yemekhane tasarımlarında yemeklerin ne şekilde servis edileceği, yemek çeşitliliği, kapasite gibi pek çok faktörün yanı sıra yemek için ayrılan sürenin bile tasarım sürecini etkilediğini vurguluyor. Caglayan Architects, yeme içme mekanlarında, çözüm ortağı mutfak firmalarının da uzmanlığı ile birlikte teknik detayları analiz ederek yerleşimleri yaparken, endüstriyel mutfağın konumlanmasında akış şemasının ve yerleşim planlarının şeflerin sorunsuzca hazırlık ve pişirme alanlarında çalışmalarına imkan sağlayacak şekilde çözülmesini sağlıyor.

Tasarımın iştah algısında çok büyük bir rolünün olduğunu düşünen Umut Çağlayan, “Bir yemeğin lezzeti önce görselinden ve kokusundan başlıyor ama daha öncesinde tabağın konulduğu masanın ve masanın yer aldığı mekanın tasarımı kişinin fikrini etkiliyor” diyor ve ekliyor: “Bu yüzden de mekan ve yemeğin lezzeti birbiriyle doğru orantılı.”

Kullanıcının projeden ne beklediğinin analiz edilmesiyle başlayan tasarım sürecinde ana fikri ve kurguyu belirlerken sürece mutlaka kullanıcıyı dahil eden ve proje gelişiminin detaylarına hakim olmalarına özen gösteren Umut Cem Çağlayan, kurumsal firmaların hem ofislerine hem de sosyal mekanlarına özen göstermelerinin sebeplerinden en önemlisinin her bireyin kendisi için özenilmiş, düşünülmüş bir mekanda çalışmaktan mutlu olması olduğunu düşünüyor.

Caglayan Architects, endüstriyel imalatın hüküm sürdüğü günümüzde tüketicinin ucuz maliyet beklentisiyle ortaya çıkan fabrikasyon tasarımlara alternatif olarak geliştirdikleri modern tasarım yaklaşımı ile daha çok kişi ve kurumun hayallerinin, hedeflerinin bir parçası olarak yeni projeler üretmeyi hedefliyor.

Caglayan Architects

2008 yılında Umut Cem Çağlayan ve Sonat Ongun tarafından kurulan CAGLAYAN ARCHITECTS, en akılcı ve en yaratıcı mimari ve mekan kurgularının oluşturulması temel hedefiyle farklı ölçeklerde ulusal ve uluslararası mimari ve iç mimari projelere imza atmaktadır. Kullanıcıyı her zaman tasarımın merkezinde ele alan ve tasarım kurgusunun bu merkez etrafında oluşturulmasına özen gösteren CAGLAYAN ARCHITECTS’in projelerinde; kullanıcı, projenin ayrılmaz ve en önemli tamamlayıcı parçası olarak mekanla kendisi arasında kuvvetli bağlar kurabilir.

Tasarım ve projelendirme sürecinde, gerekli tüm disiplinler arasında doğru ve etkili bir koordinasyon merkezi olarak konumlanan CAGLAYAN ARCHITECTS, bu konum doğrultusunda verileri tek bir noktada toplayarak, proje sürecinin mükemmele yakın tamamlanması sağlar. Böylelikle, projeye ait tüm verilerinin doğru ve detaylı analizleri sonucunda, sürdürülebilir ve bulunduğu çevreye değer katan tasarımlar hayata geçirilir.

Kurulduğu zamandan günümüze projeleri ile pek çok ödüle layık görülen CAGLAYAN ARCHITECTS, 2009 yılında Amerika New Jersey eyaletinde düzenlenen ve dünya çapında 450 mimari ofisin katıldığı LIVE THE BOX “Konteynırlardan Sürdürülebilir Toplu Konut Mimari Fikir Yarışması”nda ilk 10 finalist arasına seçilmiş, Amerika Mimarlar Derneği (AIA) tarafından proje sunumu için özel olarak davet edilmiştir. “Armoni Restaurant” ve “Mocca Cafe” projeleri 2015 yılında “European Property Awards” kapsamında, ülke birincisi ve ikincisi olmuş; ardından, “Armoni Restaurant” aynı yarışma bünyesinde “Avrupa’nın En İyi Restoranı” ödülünü almaya hak kazanmıştır.

Detaycı ve yaratıcı proje yaklaşımı, katılımcı projelendirme süreci, doğru ve sürdürülebilir mimari çözümleri, profesyonel ve tecrübeli mimari ekibi ile hem yurtiçi hem de yurtdışı mimarlık çevrelerinde marka değeri yüksek bir ofis haline gelmiş olan CAGLAYAN ARCHITECTS, bu değeri her yeni proje ile daha da arttırmayı hedeflemektedir.