Poşetten vazgeçtik: Kullanım yüzde 77 azaldı

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Emine Erdoğan'ın himayesinde yürütülen Sıfır Atık projesi kapsamında düzenlenen zirvede önemli açıklamalar yaptı. Bakan Kurum, kaçar ton ambalaj, elektronik eşya, bitkisel atık ve lastik atığın kaynağında toplanarak geri kazandırıldığını da açıkladı. İşte detaylar...

Türkiye’nin şimdiye kadar hayata geçirilen en büyük çevre hareketi olan Sıfır Atık Projesi çerçevesinde organize edilen 2. Uluslararası Sıfır Atık Zirvesi, “Atıklarını Azalt – Yarınları Kurtarmaya Bugünden Başla” temasıyla katılımcıları ağırladı.

Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen Sıfır Atık Projesi kapsamında düzenlenen Zirve, Türkiye ve dünyadan tüm paydaşları bir araya getirdi.

Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen Sıfır Atık Projesi, dünyadan ve Türkiye’den birçok katılımcıyı “Atıklarını Azalt – Yarınları Kurtarmaya Bugünden Başla” teması ile 2. Uluslararası Sıfır Atık Zirvesi’nde buluşturdu. 1 Kasım 2019, Cuma günü Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Zirvede, Türkiye’de ve dünyada sürdürülebilir çevre için atılması gereken adımlar konuşuldu.

Emine Erdoğan Hanımefendi ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un katılımlarıyla gerçekleşen 2. Uluslararası Sıfır Atık Zirvesi’nde, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi İcra Direktörü Yardımcısı Ovais Sarmad konuşmalarıyla yer aldı.

ERDOĞAN: “ÇEVRE SORUNLARIYLA İLGİLENMEK, GÖNÜLLÜK KONUSU OLMAKTAN ÇOK, ZORUNLULUKTUR”

Sıfır Atık Projesi hakkında bilgi vererek sözlerine başlayan Emine Erdoğan Hanımefendi, projenin kamu, özel sektör, medya ve STK iş birliğiyle hızlı bir şekilde yayıldığını belirtti. Sıfır Atık Zirvesi’nin ikinci kez düzenlenmesinin, bu konudaki kararlılıklarının göstergesi olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dünyamızı ilgilendiren çevre krizi, sadece bir çevre kirliliği meselesi değil, hayatın tüm yönlerini etkileyen bir konudur. Daha da önemlisi, insan neslinin devamlılığı ile ilgilidir. O nedenle, çevre sorunlarıyla ilgilenmek, önümüzdeki iki şıktan biri ya da bir gönüllük konusu olmaktan çok, zorunluluktur. Sanayi devrimi ve sonrasında yaşananlar, bizi bugünlere getirdi. Deniz kirliliğinden, biyo çeşitliliğin kaybına kadar şikayet ettiğimiz her şey geçmişte ektiklerimizin hasadıdır. Aynı şekilde, bugünkü eylemlerimizle de geleceği şekillendiriyoruz. Yerküremiz, çevresel açıdan çeşitli yaralar almış olabilir. Fakat, bugün yapacağımız davranış tarzı değişiklikleriyle bu yaranın kabuk tutmasını, sonra da iyileşmesini sağlayabiliriz.”

HEPİMİZİN ÜZERİNE GÖREV DÜŞÜYOR

“Bireyler, bazen devasa endüstriler karşısında kendilerini çaresiz hissediyorlar. Endüstriler ise bunun bir arz-talep meselesi olduğundan söz ediyorlar. Oysa meseleye, daha bütüncül bakmamız gerekiyor. Biz bireylere de endüstriye de düşen sorumluluklar var” diyen Erdoğan kullan-at, giy-at diye, büyük bir başarı gibi sunulan yaşam tarzının yanlışlığını vurguladı. Bireyler olarak herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın başlattığı ‘atık azaltma’ girişiminin başarısına dikkat çekti.

Ambalaj atıklarının yarattığı tehdide dikkat çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir istatistiğe göre 2017 yılında, sadece plastik ambalaj atığı, üç milyon tonun üzerindeydi. Toplam ambalaj atığı ise sekiz buçuk milyon tonu aştı. Bu süslü ambalajlar, adeta, koyun postuna bürünmüş kurt misali, çevremiz için sinsi bir tehdittir. Ünlü düşünürümüz Cemil Meriç’i çok güzel bir sözü var; “İnsanlar sevilmek için yaratıldılar, eşyalar ise kullanılmak için. Dünyadaki kaosun nedeni; eşyaların sevilmeleri ve insanların kullanılmalarıdır.” Ürettiğimiz her ürünün, çevreye olan maliyetini, ince ince hesap edelim. Paketlemeden önce, ‘buna gerek var mı?’, diye düşünelim. İnanıyorum ki, projeyi başlattığımız günden bu yana aldığımız mesafe, bu tür yeni farkındalıklarla, katlanarak artacaktır.”

2019 yılı itibariyle 25 bin kamu kurumu binasında, sıfır atığa geçme hedeflerini iki ay önceden yakaladıklarını belirten Erdoğan, “Vakıflarımız, ardı ardına çok güzel projelerle, sürece katkı veriyor. Bildiğiniz üzere, geçtiğimiz Haziran ayında, Sıfır Atık Mavi’yi yürürlüğe koyduk. Tüm yurtta, deniz temizliği seferberliği başladı. 163 bin metreküp deniz çöpü toplandı ve bertarafa gönderildi. TURMEPA öncülüğünde yapılan bu seferberlikle, Türkiye’nin önde gelen 760 kuruluşu, “Sıfır Atık Mavi Sözü” vererek, denizlerimizin kirliliğini önlemek için çalışacağını taahhüt etti. Cumhuriyetimizin 100. yılında, 2023’te, ülkemize olan sevgimizi, eğitimden çevreye, tüm projelerimizde, hedeflerimize ulaşarak göstereceğiz inşallah. Gerçek ülke sevgisi, bana göre budur” diyerek sözlerini bitirdi.

KURUM: “YAPACAĞIMIZ NE VARSA HEPSİ SIFIR ATIĞA UYUMLU OLMAK ZORUNDADIR”

Zirvede konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ise iklim değişikliği ve küresel etkilere dikkat çekerek tedbir alınmaması halinde ciddi sonuçlarla karşı kalacağımıza işaret etti.

İklim değişikliğinin sebebinin insan olduğunu belirten Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sıfır Atık Projesi’ni sadece bir atık, çöp ve geri dönüşüm projesi olarak görmüyoruz. Dahası; Sıfır Atık Projemiz çevre kirliliğinin ve küresel iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak için başlattığımız, sınırları aşan uluslar üstü bir projedir. Şimdi, bugün, hemen ve acilen; yapacağımız ne varsa hepsi çevre dostu olmak zorundadır, sıfır atığa uyumlu olmak zorundadır. Bakanlık olarak bu anlayıştan yola çıkarak; çevre ve şehircilik çalışmalarımızı sıfır atık çatısı altında hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda öncelikli hedefimiz ülkemizin doğal zenginliklerini korumak. Ülkemiz; tabiat varlıkları noktasında zengin bir ülke. 2 bin 469 doğal sit alanımız, 18 adet özel çevre koruma bölgemiz var. Yaptığımız çalışmalarla; ülkemiz yüzölçümünün yüzde 9’u olan korunan alanlarımızı, OECD ortalaması olan yüzde 17 seviyesine çıkaracağız. Şehirlerimizdeki yeşil alanları artırmak için de çalışıyoruz. 81 ilimize 81 milyon metrekare millet bahçesi yapıyoruz. Hedefimiz; kişi başına düşen yeşil alan miktarımızı 8 metrekareden 15 metrekareye çıkarmaktır.”

POŞET KULLANIMI 9 AYDA YÜZDE 77 ORANINDA AZALDI

Bugün itibariyle belediye nüfusunun yüzde 86’sına atık su arıtma hizmeti verildiğini belirten Kurum, 2023 yılında, toplam belediye nüfusunun yüzde 100’üne atık su arıtma hizmeti vereceklerini ifade etti.

Kurum; “Projenin başladığı andan bugüne 4 milyon 500 bin ton ambalaj, 110 bin ton elektronik eşya, 105 bin ton bitkisel atık; 384 bin ton lastik atığını kaynağında ayrı topladık ve geri kazandık. Bu geri kazanımın ekonomik karşılığı ise; on binlerce ağacımızın kurtarılması, milyonlarca liralık tasarruf, binlerce dönüm tarım arazisi için organik gübre, binlerce ton su ve enerji tasarrufu oldu. Yine Sıfır Atık projemiz kapsamında plastik poşetlerimizi ücretli hale getirdik. 9 aylık süre zarfında poşet kullanımını 3 milyar 204 milyondan 732 milyona düşürdük. Bu da poşet kullanımında 9 ayda yüzde 77 oranında bir azalma demek. Atık oluşumunun önlenmesi için 2021 yılında başlatacağımız zorunlu depozito uygulaması da çok önemli.”

Belediyelere çağrıda bulunan Kurum, “Sıfır Atık Şube Müdürlüklerinizi, hatta İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Daire Başkanlıklarınızı kurun. Bizden artık çöp kamyonu, çöp konteyneri istemeyin. Bizden mobil getirme merkezi, birinci sınıf atık getirme merkezi, sıfır atık sistemini kurmak için ihtiyacınız olan bütün ekipmanları talep edin, biz de her türlü imkânımızı seferber ederek sizlere destek olalım. Tüm kamu ve özel sektörümüz sıfır atık sistemine geçtiği takdirde, yıllık 20 milyar liralık tasarruf elde edecek, 100 bin kişiye doğrudan istihdam sağlayacağız. Yüzde 13 olan geri kazanım oranımızı, yüzde 35’e çıkaracağız” diyerek sözlerini sonlandırdı.

SARMAD: “ACİL EYLEM ŞART”

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi İcra Direktörü Yardımcısı Ovais Sarmad ise şunları aktardı:

“Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak iklim değişikliğine müdahale edilmeksizin mümkün olmayacaktır. Eğer bunu yapmazsak fakirliğin azaltılması, sağlığın geliştirilmesi veya enerjiye erişim gibi gelişmekte olan ülkelerde başardıklarımız kaybedilecektir. İklim değişikliğinin en kötü etkilerinden kaçınabilmek için küresel sıcaklık artışını bu yüzyılın sonuna kadar 1,5 santigrat derece ile sınırlandırmak zorundayız. Dünya Meteoroloji Örgütü’ne göre halihazırda 1,1 derece ısınma seviyesine ulaşmış bulunmaktayız. Hükumetler arası İklim Değişikliği Paneline göre de 2030 yılında 1,5 dereceye ulaşmış bulunacağız. Bu tarihe sadece 10 yıl var. Eylem kesinlikle acil. Döngüsel Ekonomi ve sıfır atık ekonomisi birçok ekonomik fırsatı getirmektedir. Türkiye’nin Sıfır Atık Yönetmeliği ülkeyi bu tarz bir ekonomik sisteme götürecek önemli bir adımdır. Sayın Emine Erdoğan tarafından geçtiğimiz Eylül ayındaki son BM Genel Kurulu sırasında sunulan Sıfır Atık Yönetmeliği ülkeyi sürdürülebilir ekonomik büyüme doğrultusunda ileriye taşıyacak bir başka önemli adımdır.”

DÜNYADA SIFIR ATIK YÖNETİMİ KONUŞULDU

Türkiye’de sürdürülebilir çevre ve kalkınma alanında önemli bir yol kat edilmesini sağlayan Sıfır Atık Projesi kapsamında yapılan etkinlik, gün boyu süren çok sayıda oturuma ev sahipliği yaptı.

Etkinlikte, küresel çapta sıfır atık projeleri, dünya kentlerinde dönüşüm ve sürdürülebilirlik çalışmaları, yerel yönetimlerde atık yönetimi ve finansmanı, döngüsel ekonomide sürdürülebilir atık yönetimi ve kaynakların verimli kullanımı gibi çok sayıda başlık ele alındı.

Dünyadan ve Türkiye’den çevre konusunda otorite olan pek çok isim katılımcılılarla buluştu. Bu isimler arasında; OECD Çevre Direktörü Yardımcısı Anthony Cox, BM Sınai Kalkınma Teşkilatı Türkiye Direktörü (UNIDO) Süleyman Yılmaz, Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste Tano Kouame, Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Örgütü (UNIDO) Çevre Birimi Yöneticisi Smail Alhilali, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Direktörü Claudio Tomasi, Prof.Dr. Osman Atilla Arıkan, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Recep Akdeniz, İller Bankası Genel Müdür Yardımcısı Emrah Baydemir, Türkiye Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Birol Ekici, Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan yer aldı. Dünyaca ünlü çevre gönüllüleri Nana Firman, Ibrahim Abdul Matin’in yanı sıra WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Genel Müdürü Aslı Pasinli özel bir oturumda bir araya geldi. Zirve kapsamında ayrıca Milli Sporcu Şahika Ercümen, Şef Mehmet Yalçınkaya ve Manken-Sunucu Çağla Şikel söyleşi oturumlarında yer aldı.

TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK ÇEVRESEL HAREKETİ: SIFIR ATIK PROJESİ

İki yıl önce hayata geçirilen Sıfır Atık Projesi’ne şimdiye 25 bin adet kurum ve kuruluş dahil oldu. Şimdiye kadar proje kapsamında 4 milyon ton atığın geri dönüşümü sağlandı. 2023 yılında 81 ilin tamamında Sıfır Atık Projesine geçilmesi hedefleniyor. Böylece 20 milyar TL tasarruf sağlanırken 100 bin kişiye istihdam alanı oluşturulması ve 42 milyon ağaç kurtarılacağı öngörülüyor.

YILIN ÇEVRECİLERİ ÖDÜLLERİNİ ALDI

Sıfır Atık Zirvesi kapsamında, bu yıl ikinci kez yılın çevreci proje, kişi, kurum ve kuruluşlara ödülleri verildi. Altı ayrı kategoride sunulan ödüllerin sahipleri, gerçekleştirdikleri projeleri, uygulamaları ve farkındalık çalışmalarıyla Sıfır Atık Projesi’ne katkı sağlamalarıyla öne çıktı.

“Sıfır Atık Yerel Yönetimler Ödülü”nün sahibi Sincan Belediyesi, Alanya Belediyesi, Pendik Belediyesi, Bucak Belediyesi ve Yeşilyurt Belediyesi oldu. Belediyelerin her biri bünyelerinde sıfır atık yönetim sistemi kapsamında gerçekleştirdikleri çalışmaların yanı sıra sıfır atık yaklaşımında farkındalık, eğitim ve bilinçlendirmeye yönelik çalışmalarıyla bu ödüle layık görüldü. “Sıfır Atık Özel Sektör Ödülü” kategorisinin kazananı Arçelik, üretimde atık azaltımı ile elektrikli ve elektronik atıkları geri dönüştürülmesine yönelik projesiyle bu ödülü almaya hak kazandı. TURMEPA, Sıfır Atık Mavi Projesi’ndeki etkin rolüyle “Sıfır Atık Sivil Toplum Ödülü”ne layık görüldü.

Sıfır Atık İnovasyon Ödülü iki ayrı gruba verildi. İlk ödül sıfır atık sıfır enerji evi konseptli Reyard Evi projesiyle İstanbul Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencilerinin kurduğu Team Boshphorus’a verilirken ikinci ödül, Yapay Zekâlı Katı Atık Ayıklama Makinesi projesiyle Fırat Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Yazılım Mühendisliği Bölümü öğrencilerinin oldu.

Sıfır Atık Medya ve Farkındalık Ödülü’ne sahibi kamuyu bilinçlendirmeye yönelik çalışmalarıyla NTV layık görülürken, Sıfır Atık Jüri Özel Ödülü ise çevre bilincine dikkat çekmek için okulunun bir duvarını pet şişelerden ören Derekent İlkokulu öğretmen ve öğrencilerine verildi.