BİLGİ, Finansal Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni Açtı

İstanbul Bilgi Üniversitesi, akademik dünya ile iş dünyası arasında ortak çalışma alanı yaratacak Finansal Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni (CEFIS) açtı.

Finansal problemlere çözüm üretmeyi hedefleyen merkezde, ekonomi ve finans dünyasına katkı sunacak güncel araştırmalar yapılacak. Merkezin açılışı nedeniyle düzenlenen “2016’da Türkiye ve Dünya Ekonomilerini Ne Bekliyor?” başlıklı seminerde konuşma yapan Prof. Dr. Ege Yazgan, dünya ekonomisinde çok ciddi bir borçluluk problemi olduğunu söyledi.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Finansal Uygulama ve Araştırma Merkezi, 29 Şubat Pazartesi günü santralistanbul Kampüsü’nde düzenlenen törenle kapılarını açtı. Akademinin yanı sıra iş ve finans dünyası için kapsamlı bir araştırma ve veri üretim merkezi olarak faaliyet gösterecek merkezin açılışına iş ve akademi dünyasından çok sayıda önemli isim katıldı.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman, törende yaptığı açılış konuşmasında, son yıllarda yaşanan krizler sonrası finansal istikrarın ülke ekonomileri için önemine değinerek, Ekim 2009 tarihinde Yüksek Planlama Kurulu kararı ile İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Programı Eylem Planı’nın oluşturulmasına yönelik çalışmaların başlatıldığına dikkat çekti.

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Türkiye’deki bu çalışmalara paralel adımlar atarak Finansal Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni hayata geçirdiğini aktaran Durman: “Bu merkezin en önemli özelliklerinden biri Bloomberg terminallerini içinde barındıran finans laboratuvarı olacaktır. Bildiğiniz üzere Bloomberg terminalleri, sektörün bütün uzmanları tarafından kullanılan, oldukça kapsayıcı bir veri tabanı ve alım satım platformudur. Bu platformun, öğrencilerimizin ve öğretim görevlilerimizin bu alandaki araştırmalarına önemli katkılar sağlayacağını düşünüyoruz” dedi.

Merkezin, hem akademiye hem de Türkiye Sermaye Piyasaları’na katkı sunmayı hedeflediğine değinen Finansal Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Orhan Erdem ise, “Finansal Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin iki amacı var. Bunlardan ilki finans sektörüyle ilgili verilerin doğru işlendiği araştırmalar yapılması, çünkü modern çağda eskiden olduğu gibi bilgi eksikliği veya asimetrik bilgi sorunu değil, aşırı bilgi sorunu yaşıyoruz. Bilginin doğru filtrelenmesi ve analiz edilmesi çok önemli hale geldi. İkincisi ise yapılacak araştırmalar sonucunda hem sektörel hem de akademik politikalar üretilmesi veya politikalar üretenlere yol gösterilmesi. Bu bilgileri doğru ve etkili şekilde işleyebilmek için birçok işbirliğine adım atmış durumdayız. Borsa İstanbul’un kayıt kuruluşu olan Merkezi Kayıt Kuruluşu ile yaptığımız işbirliği bunlardan ilki oldu” dedi.

“Dünya Ekonomisinde Çok Ciddi Bir Borçluluk Var”

Merkezin hizmete açılması kapsamında, “2016’da Türkiye ve Dünya Ekonomilerini Ne Bekliyor?‘’ başlıklı bir seminer de düzenlendi. Seminerde, İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ege Yazgan, Yapı Kredi Baş Ekonomisti Osman Cevdet Akçay ve The Bank of New York Mellon’un Türkiye Temsilcisi Cihat Takunyacı, Türkiye ve dünya ekonomisine yönelik görüşlerini katılımcılarla paylaştı.

Prof. Dr. Ege Yazgan konuyla ilgili, “Dünya ekonomisinde çok ciddi bir borçluluk problemi var. Bu borç krizinden çıkmak için FED önemli bir parasal genişleme yarattı ancak bu parasal genişleme istenilen düzeyde büyüme ve enflasyon yaratmadığı için borç krizi atlatılamadı. Petrol fiyatlarının siyasi nedenlerle baskılanması ile belki enflasyon yaratılabilecekti ama bu fırsat da kaçırıldı” tespitinde bulundu.

Yapı Kredi Baş Ekonomisti Osman Cevdet Akçay, 2009 krizinden sonra reel faizi çift hanelerden yüzde 2 seviyesine çeken Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın büyük bir başarı gösterdiğine ancak bu başarı iyi anlaşılmadığından piyasa ve siyasetçiler tarafından eleştirildiğine vurgu yaptı. Bu eleştirilerin Merkez Bankası’nın kredibilitesinin sarsılmasına neden olduğuna dikkat çeken Akçay, konuşmasında ayrıca globalleşmenin etkilerine de değinerek “Globalleşmeyle birlikte sorunları çözecek araç sayısı büyük ölçüde azaldığı için beklenti ve iletişim kanallarının sadece merkez bankacılar tarafından değil ayrıca siyasetçiler tarafından da iyi kullanılması gerekiyor” dedi.

The Bank of New York Mellon’un Türkiye Temsilcisi Cihat Takunyacı ise “Bankacılık sektörü şu anda Türkiye’deki en sağlam kesimdir. Fakat önümüzdeki dönemde bankaların para kazanmasında çok ciddi sıkıntılar görünüyor” öngörüsünü paylaştı.

İstanbul Bilgi Üniversitesi:

1996 yılında Türkiye’de üniversite yaşamına yeni bir soluk getirmek amacıyla yola çıkan ve kurulduğu günden bu yana öğrencilerine uluslararası gelişim fırsatları sunan İstanbul Bilgi Üniversitesi, Laureate International Universities ağının Türkiye’deki tek üyesidir. Yaklaşık 1000 kişilik bir öğretim kadrosuna sahip olan İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin 25.000 öğrencisi ve 24.000’i aşkın mezunu bulunmaktadır. İstanbul Bilgi Üniversitesi, Sosyal ve Beşeri Bilimler, Hukuk, İşletme, İletişim, Mimarlık ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri fakültelerinin yanı sıra yüksekokulları, meslek yüksekokulları ve enstitüleri çatısı altında 150’den fazla ön lisans, lisans ve doktora programı sunmaktadır. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin İstanbul’un merkezinde, santralistanbul, Dolapdere ve Kuştepe olmak üzere üç kampüsü bulunmaktadır. İstanbul Bilgi Üniversitesi Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı (EFQM) tarafından verilen “Mükemmellikte Yetkinlik 4 Yıldız Belgesi”ne sahiptir. Yükseköğretim Derecelendirme Kuruluşu QS’in, 2015 yılı “Gelişmekte Olan Avrupa Ülkeleri ve Orta Asya Üniversiteleri Sıralaması”nda, BİLGİ, en iyi 140 üniversite arasında yer almaktadır. Sıralamaya göre, BİLGİ Türkiye’deki en iyi 4 vakıf üniversitesi arasında bulunmaktadır. İstanbul Bilgi Üniversitesi hakkında ayrıntılı bilgiye www.bilgi.edu.tr adresinden ulaşılabilir