Şehir planlaması ve kentsel gelişme

Şehirlerin gelişimine bakarsak, hiçbir şehir kurulduğunda şehir olacağını bilerek kurulmamıştır. İlk çağlardan itibaren yerleşim birimleri, koruması kolay, su ve gıda kaynaklarına yakın olan alanlarda kurulmuştur. Zaman içinde bu yerleşim birimleri büyüyerek şehir kimliğine ulaşmıştır.

samimkk
 Samim Hatipoğlu
 Kronos Gayrimenkul Hizmetleri Kurucu Ortağı


Ortaçağ
‘daki tipik şehirler,çevresi duvarlarla veya nehir ve deniz gibi doğal engellerle çevrili alanlardır. İçersinde yönetim birimleri, dini binalar ve kışlalar bulunurdu. Arsanın ekonomik bir şekilde kullanılması için yollar dar, binalar birbirine yakın olurdu. İster Arap yarımadasına gidin, ister Avrupa’ya, bu şehir formatı değişmez.

Endüstrileşme ile şehirlerin kullanım şekli değişince, şehir planlamasının önemi artmaya başladı. Endüstrileşmenin anası sayılan İngiltere‘de şehir planları yapılarak, endüstri bölgeleri ve yanında işçi evleri yapılmaya başlandı. Bu şekilde işçi sınıfı ile elit sınıf arasında da fiziksel bariyerler oluşturuldu. Şehir surlarının dışına çıkılarak farklı karakterlerde mahalleler oluşturuldu.

sehirplanlamasivekentselgelismeee

Amerika’da ise şehir planları yapılarak, “suburb” denilen, Türkçe’de banliyö anlamına gelen, orta sınıf için minik cennetler oluşturuldu. İçinde spor sahaları, okullar, geniş yolları olan bu muhitlerde oturanlar, geniş otoyollar ve toplu taşıma araçlatı ile şehre gidip gelmeye başladılar.

sehirplanlamasivekentselgelismee

İstanbul‘a bakarsak tüm bu elemanları bir arada ama plansız bir şekilde varolduğunu görebiliriz:

Konstantinopolis‘in surlarla çevrili alanına biz tarhi yarımada diyoruz. 1.500 yıllık tarihi ile dünyanın en önemli medeniyet yoğunluğunu taşıyan bu bölgenin şu anda Süleymaniye bölgesinde Kiptaş ve Katarlıların ortaklaşa yaptığı proje fonksiyon değişikliği ile ülkemizin turizmine kazandırılıyor. Yapılan bölgesel şehir planı ile tarihsel dokuyu bozmadan, mağazalar ve butik oteller oluşturuluyor.

Endüstrileşmenin kente verdiği zararı ise yok etmek en azından on sene sürecek bir efor olacağını söyleyebiliriz. Konstantinopolis‘in bittiği yerlerdeki boş alanlara yapılan plansız fabrikalar ve yanlarında oluşan gecekondu mahalleleri, şehrin 1.500 yıllık tarihine gölge düşürüyor. Fatih Sultan Mehmet‘in burada yerleşim birimi olmayacak diye vakfettiği Okmeydanı bölgesinde şu anda 120.000 adet çarpık bir şekilde inşa edilmiş konut var.
Kentsel dönüşüm kanunlarının yeni oturmaya başladığı ülkemizde endüstrileşmenin çirkin izlerini silmemiz esastır. Beyoğlu Belediyesi‘nin yaptırdığı şehir planının hayat geçirilmesi için tüm iyi dileklerimizi sunuyoruz.

Fikirtepe, Gültepe, Seyrantepe gibi birçok nadide semtimiz içinde aynı dileğimizi tekrar ediyoruz. Son yirmi yıl içerisinde oluşturulan organize sanayi bölgeleri ise şehrin dışında yer alarak, ulaşım bağlantıları ile planlı bir şekilde şehrin daha sağlıklı nefes almasını ve işlemesini sağlayabilirler. Çevrelerinde yapılan büyük konut projeleri ile ulaşım kaosundan kurtulma imkanı bulunacaktır.

En son olarak ise banliyölerin şehrimize verdiği zarardan bahsetmek istiyorum. Amerikanlaşma dalgası ile yapılan Ataköy, Ataşehir, Bahçeşehir, Alkent 2000 gibi dev projeler, yarattığı cazibe ile şehrin trafik karmaşasını arttırmıştır. Buralarda yaşayanlar, şehrin her tarafına dağıldıkları zaman yoğun bir araç trafiği yaratıyorlar. Toplu taşıma alternatifi oluşturulmadan inşa edilen, sadece otobanlara yüklenilen bu tip yerleşim birimleri, şehrin kaosunu arttırmaktalardır.

Son yıllarda raylı sistemlere verilen önem sayesinde öncelik verilmesi gereken bu bölgelerin en kısa zamanda raylı sistemlere kavuşmasını dileriz.

SAMİM HATİPOĞLU’NUN 18 MAYIS 2015 TARİHLİ SON YAZISI İÇİN BURAYA TIKLAYIN!

Eng. Samim Hatipoğlu, M.S.
Founding Partner / Kurucu Ortak

E-Mail: [email protected]
Web: www.krnsgayrimenkul.com
Facebook: facebook.com/samimhatipoglu.kronosgayrimenkul
Twitter: twitter.com/HatipogluSamim
Linkedin: tr.linkedin.com/pub/dir/Samim/Hatipoglu