UKDE: Terapi odasındaki yankı, sayfa aralarında…

Terapi odasındaki müdahalelerini, seans seans, detaylı olarak anlatan Mehtap Güngör’ün kitabı, psikoloji çevrelerinde şimdiden geniş yankı buldu.

Tüm dünyada, danışanların sorunlarına en etkin çözüm sunan EMDR Terapisinin Türkiye’deki önde gelen  uygulayıcılarından olan Mehtap Güngör, üç danışanının gerçek öykülerini onlardan aldığı izinle yazdı. Danışanları öyle içten verdiler ki bu izni, kitaptaki isimlerini bile kendileri koydular.

Mehtap Güngör, üç danışanın ukdelerini kitaptaki üç öyküde anlattı. Kendi ukdesine ise ön sözde yer verdi. Babasını kaybetmeden önce, ona terapinin ne olduğunu bir türlü izah edememişti. Bu kitap geç de olsa bu amaca da hizmet etti…

Güngör, EMDR Terapisi sürecinin nasıl işlediğini bilimsel bir yaklaşımla ele aldı. Bunu yaparken sade, akıcı ve anlaşılır bir dil kullanan Mehtap Güngör, bir solukta okunabilen bir eser oluşturmayı başardı.

Sola Unitas Yayınevi’nden çıkan ‘’Ukde-Terapi Odasından Dökülenler’’, okurla buluşur buluşmaz yoğun ilgiyle karşılandı.  

Hızla gelişen EMDR Terapisi’nin gerçek insan öyküleriyle harmanlanıp anlatıldığı ‘’Ukde’’, dünyada, alanındaki ilk eserler arasında yerini aldı.

Kitabın yazımı bitmek üzereyken, EMDR Terapisinin Kurucusu Francine Shapiro’nun hayata gözlerini yumduğu haberini alan Mehtap Güngör, kitapta ona da özel bir sayfa ayırdı.

‘’ EMDR Terapisinin Kurucusu Francine Shapiro’ya, 

Alışılagelmiş terapi modellerinin dışına çıkıp kendi gözlemlerini bir terapi modeli haline getirebilecek cesaretin olduğu için,

Kendi denemelerinden çıkan sonuçları, bilimsel dünyada fark ettirecek ve bu konuda bilimsel araştırmalar yapılması gerektiğini anlatacak kararlılığın ve inancın olduğu için,

EMDR Terapisini, karşı gelenlere rağmen, tüm dünyaya anlatmak adına verdiğin o eşsiz mücadele için,

Tüm meslektaşlarım ve yarar gören tüm danışanlarım adına şükranlarımı iletirim.’’

   KİTAPTAKİ ÜÇ GERÇEK KARAKTERDEN KESİTLER

EREN BEY’İN PANİK ATAKLARININ ALTINDAN NE ÇIKTI?

‘’Geçen görüşmemizde babanızı işinden eve dönerken bir trafik kazasında kaybettiğinizi söylediniz. Siz de ilk panik atağınızı bir akşam vakti, işinizden evinize dönerken geçirdiğinizi söylemiştiniz. Sizce bu bir tesadüf mü Eren Bey? diye soruyorum seansa giriş cümlelerinden sonra.

– Ne demek istediğinizi anlamadım, diyor şaşkınlıkla.

– Babanızın ölümüyle panik ataklarınız arasında bir ilişki kuramamıştınız görüşmelerimizin başında. Ancak babanızın kaza saatlerinde, babanız gibi siz de işten eve dönerken atak yaşıyorsunuz. Bu konuda ne düşündüğünüzü öğrenmek istedim.

– İlişkisi olabilir mi sizce?

Sessizlik…

– Enteresan, diyor dalgın dalgın… Diyelim ilişkisi var. Babam öleli 26 yıl oldu. Onun kaybı beni bu kadar etkilediyse, neden o günlerde değil de şimdi bu atakları yaşıyorum?’’

EKİM HANIM ŞİDDETİN İZLERİNDEN NASIL KURTULDU?

‘- Böyle bir evde büyümüşken ben erkeklere nasıl güvenebilirim? İnsanlara nasıl güvenebilirim?

– O evde yaşananları yok saymanız mümkün olur mu, bilmiyorum. Ama isterseniz, tüm bu yaşananların sebep olduğu güvensizliği birlikte onarabiliriz.

– Bu nasıl olacak ki?

– Erkeklere, insanlara güveninizi kıran anılarla baş etmek için, EMDR ile çalışabiliriz. Siz bu anılara duyarsızlaştıkça, sizde sebep olduğu yaralar kapanmaya başlar.

– Nasıl yani?’’

TUNA HANIM’IN İMDADINA KİM YETİŞTİ?

‘’- Peki yetişkin haliniz, o çocuk halinize destek olabilir mi?

– Öyle bir şey mümkün mü?

– Mümkün tabii, diyorum. Bu, terapide kullandığımız tekniklerden biridir.

Gülümsüyor Tuna Hanım. Peki, diyor. Uzman sizsiniz.

Hastanedeki bekleme sahnesini, EMDR Modelinde, çift yönlü uyarımla çalışmaya başlıyoruz

.- Hastane koridorundayım. Annemin uyanmasını bekliyorum. Genç bir kadın geliyor bana doğru. Güzel bir kadın… Yetişkin halim geliyor. Gülümsüyor bana. İçime az da olsa bir sıcaklık yayılıyor.