500 binlik evde 52 bin TL cepte

Mayıs 2018’de vatandaşın konut alımını kolaylaştırmak ve konut pazarını hareketlendirmek için Bakanlar Kurulu kararıyla konutta KDV ve tapu harcı indirimi açıklanmıştı. 6 aylık indirim paketiyle konut teslimlerinde uygulanan yüzde 18’lik KDV’nin 31 Ekim’e kadar yüzde 8’e, tapu harcı oranının da yüzde 4’ten 3’e indirilmesine karar verilmişti. İndirimin önceki gün sona ermesi beklenirken uzatma haberi geldi ve indirim fırsatının yıl sonuna kadar süreceği açıklandı.

VATANDAŞIN KÂRI NE KADAR?

Hürriyet‘ten Gülistan Alagöz‘ün haberine göre; yapılan KDV ve tapu harcı indirimin vatandaşın cebine etkisi şöyle; 500 bin liralık bir evin yüzde 18 KDV ile satıldığını düşünelim. (Net alanı 150 metrekareden büyük evlerde KDV yüzde 18) Bu durumda vatandaşın indirim öncesi bu eve ödeyeceği KDV 90 bin lirayken, indirimle 40 bin liraya düşüyor. Yani sadece KDV’den sağlanan kar 50 bin lira.

Aynı ev için indirim olmadan önce ödenen tapu harcı 20 bin lirayken, indirimle birlikte bu 15 bin liraya düşüyor. Tapu harçlarını yarı yarıya alıcı ve satıcı ödüyor. Bu durumda alıcı 500 bin liralık bir evde toplam 52 bin 500 lira avantaj sağlıyor. Öte yandan KDV indirimi mayıs başında sadece konutlar için açıklanırken, yaklaşık 2 hafta sonra ofis ve dükkan gibi ticari birimler de bu kapsama alınmıştı. Şimdi ek uzatma ile ticari ünite satın alanlar da önemli avantaj sağlayacak.

KALICI ÇÖZÜM BEKLENİYOR

KDV ve tapu harcı indirimlerinin uzaması noktasında gayrimenkul sektöründeki firmaların ve derneklerin de talebi vardı. Sektör temsilcileri indirim kararıyla konut pazarında canlanma olacağını belirtiyor. Yılın ilk 9 ayında 1 milyon konut satışının aşıldığı, 2018’de de 2017’de olduğu gibi 1.4 milyon rakamına ulaşılacağı öngörülüyor.

Alınan 2 ay uzatma kararıyla konut pazarının moral bulduğunu belirten İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, “Bizim sektör olarak beklentimiz süreli indirimden çok kalıcı düzenlemeler. Hem tapu harcı hem de KDV’de sürekli bir düzenleme olursa hem kayıt dışılık önlenir hem de bekle-gör durumundaki vatandaş alıma geçer” dedi. Son 1 yılda maliyetlerin yüzde 50’ye varan oranda arttığını ancak piyasa koşulları nedeniyle firmaların bunu satış fiyatlarına yansıtmadığını belirten Durbakayım, “Vatandaş mevduat faizini sıcak görüp parasını oraya koydu ama orada biriken parayla ev alamaz hale gelecek. 2001’de bunu gördük. Evini satıp bankaya koyanlar pişman oldu. O nedenle vatandaşın bu dönemi fırsat olarak değerlendirmesi gerek. Fiyat artışı kaçınılmaz, o nedenle bekleme zamanı değil” dedi. Durbakayım, sektörde kimi firmaların iyi analiz yapmadan konkordato ilan ettiğini bunun da tüm piyasayı olumsuz etkilediğini ekledi ve hükümetin bu konuda önlem alması gerektiğini ifade etti.

Hürriyet