REED TÜYAP tarafından bugün kapılarını açan Avrasya Kent Fuarı; Türkiye ve dünyanın önde gelen kentlerinden İstanbul’a gelen yerel yöneticileri, Avrasya Bölgesi’nin karar vericilerini, üst düzey belediye çalışanlarını, peyzaj uzmanlarını, müteahhit ve mekan işletmecilerini 27 Kasım Pazar gününe kadar ağırlayacak.
REED TÜYAP, Dünya Yerel Yönetim ve Demokrasi Akademisi Vakfı (WALD) ve Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı (UCLG-MEWA) işbirliğiyle düzenlenen Avrasya Kent Fuarı, 24 Kasım Perşembe günü TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını açtı.
Sürdürülebilir şehircilikle ilgili birçok heyecan verici bilginin yer aldığı fuarın açılışında; Dünya Yerel Yönetim ve Demokrasi Akademisi Vakfı (WALD) Yönetim Kurulu Başkanı ve Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı (UCLG-MEWA) Genel Sekreteri Mehmet Duman, Dannieh Belediyeler Birliği Başkanı – UCLG-MEWA Eş Başkanı Mohammed Saadieh’in yanı sıra REED TÜYAP Genel Müdürü Ali Muharremoğlu ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı – UCLG Eş Başkanı Tahir Akyürek yer aldı.
Duman: Ülkelerin rekabet edebilmeleri için dinamik, yenilikçi şehirlere ihtiyacı var
Avrasya Kent Fuarı’nın açılış konuşmasını yapan Dünya Yerel Yönetim ve Demokrasi Akademisi Vakfı (WALD) Yönetim Kurulu Başkanı ve Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı (UCLG-MEWA) Genel Sekreteri Mehmet Duman, tüm dünyada kalkınmanın yerelden başladığı tezinin artık herkesçe kabul gördüğünü söyledi. Yerel yönetimleri güçlü olmayan ülkelerin ekonomik, kültürel ve sosyal alanda dünyada söz sahibi olmalarının oldukça zor olduğunun altını çizen Duman, “Ülkelerin rekabetçi olmaları için katma değer üreten, dinamik, yenilikçi şehirlere ihtiyaçları vardır. Merkezi yönetimlerin desteği bu noktada elbette önemlidir. Ancak öncelikli olarak bizim, kendi şehirlerimizde bu değerleri ortaya çıkarmak için çaba göstermesi gerekmektedir. Unutmayalım ki günümüzde, ülkeler artık sahip oldukları marka şehirler üzerinden küresel rekabette avantaj elde etmeye çalışmaktadırlar. Zaten biz de bu nedenle bu çağa ‘yerelin çağı’ diyoruz. Şehirlerinizin marka değeri varsa, daha kolay yatırım çekebilir, daha fazla fuar düzenleyebilir ve daha fazla uluslararası etkinliğe ev sahipliği yapma imkanı bulabilir” dedi.
“Şehirlerimize geçici değil, sürdürülebilir ve kalıcı çözümler bulmak durumundayız”
Coğrafi olarak avantaja sahip her şehrin kendi kaynaklarıyla büyümeyi başarabileceğini aktaran Duman, “Marka şehir olmak için şehri merak uyandıran bir yer haline getirmek, keyifle ve güvenle yaşanacak bir şehir ortamı oluşturmak aynı zamanda sanayi ve ticareti de kolaylaştırmak gerekmektedir. Bugün marka şehir denince aklımıza Tokyo, Barselona, Londra, New York, Paris, Roma, Berlin gibi şehirlerin gelmesi ve bu şehirlerin tümünün gelişmiş ülkelerde yer alması tesadüf değildir. Bir şehrin markalaşma adımlarını atmadan önce temel altyapı sorunlarını halletmiş olması gerekiyor. Geçtiğimiz yıl Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve 2030’a kadar dünyanın kalkınma gündemini belirleyecek olan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ndeki 11. Hedef, Sürdürülebilir Şehir ve Yaşam Alanları’na atıfta bulunmaktadır. Doğrudan şehirlerimizi ilgilendiren bu hedef, sürdürülebilirliğin sadece ulusal hükümetlerin değil, şehirlerimizin de temel gündem maddelerinden biri olmasını sağlayacaktır. Şehirlerimiz, rekabet ederken bu hedefi de her zaman göz önünde bulundurmalı; bu doğrultuda geliştirilmelidir. Gelinen noktada, şehirlerimize geçici değil, sürdürülebilir ve kalıcı çözümler bulmak durumundayız. Şehirlerimiz, ancak bu şekilde 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin gerçekleşmesinde etkin olabileceklerdir” diye açıkladı.
Muharremoğlu: Şehirlerimizin marka bilincini geliştirmek için çalışıyoruz
REED TÜYAP Genel Müdürü Ali Muharremoğlu, Avrasya Kent Fuarı ve Uluslararası Marka Şehirler Zirvesi’nin; dünya genelindeki markalaşma eğilimine paralel olarak, şehirlerimizin marka bilincini geliştirmek ve bu alandaki yenilikleri paylaşmak için en önemli buluşma noktası olacağını söyledi. Fuar kapsamında geleceğin güvenli ve yaşanabilir şehirlerini inşa etmek için üst düzey karar vericileri ve potansiyel yatırımcıları buluşturarak kentsel gelişimi ön plana çıkarmayı hedeflediklerini aktaran Muharemoğlu, “Fuarımız katılımcılarını; belediyeler, kamu ve inşaat sektöründen üst düzey yetkililer, il ve belediye meclis ve encümen üyeleri, şehir planlamacıları, mimarlar ve mühendisler, çevre düzenleme uzmanları, site yönetimleri, kamu kurum ve kuruluşları, kooperatifler, müteahhitler ve atık yönetim uzmanları ile buluşturacak. Ayrıca Avrasya Kent Fuarı’nda bu yıl bir ilki gerçekleştirerek, yerel yönetimlerin temel aldığı ilkelerin geliştirilmesi amacı ile kurulmuş olan WALD ve UCLG ile güçlerimizi yerel yönetimlerin buluşma noktası olan ‘Uluslararası Marka Şehirler Zirvesi’ni kapsamında birleştirmekten mutluluk duyuyoruz” dedi.
Saadieh: Tüm şehirlerin marka değerlerinin olması gerekiyor
Avrasya Kent Fuarı’nın ve Uluslararası Marka Şehirler Zirvesi’nin bölgedeki şehirler için önemli olduğunu belirten Dannieh Belediyeler Birliği Başkanı – UCLG-MEWA Eş Başkanı Mohammed Saadieh, tüm şehirlerin marka değerlerinin olmasını gerektiğini söyledi. Bir şehri marka şehir yapmak için altyapısının ve fiziksel çalışmalarının doğru olması gerektiğini aktaran Saadieh, “Artık ‘Marka Şehirler Şampiyonluğu’ unvanının verildiği bir dünyada yaşıyoruz. Bu nedenle yerel yönetimler şehirlerin stratejilerini belirlerken bu bakış açısıyla çalışmalarını yürütmeli. Bu noktada biz kurum olarak, ne kadar önemli bir konumda olduğumuzu biliyor, bu bakış açısıyla pek çok konferansa imza atıyoruz. Aslına bakarsanız son 15-20 yıldır İstanbul, marka şehir olma yolunda emin adımlarla ilerlerken Türkiye; turizm alanında çok önemli bir dünya markası olarak yoluna sağlam adımlara devam ediyor.”
Akyürek: Belediyeler, ‘Şu kadar mega projeyi hayata geçirdik’ şeklinde bir bakış açısına sahip olmamalı
Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler (UCLG) Eş Başkanı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, ‘Marka Şehirler Zirvesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, 12 yılı aşkın bir süredir Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığını fakat her gün yeni şeyler öğrenmeye, onu da şehrinde uygulamaya devam ettiğini söyledi. Belediye başkanı arkadaşlarına da bu doğrultuda hareket etmeleri tavsiyesinde bulunan Akyürek, belediyelerin ‘Şu kadar mega projeyi hayata geçirdik’ şeklinde bir bakış açısına sahip olmaması gerektiğini akardı. Marka şehir veya dünya şehri olmak isteniyorsa ve şehircilik alanında yeryüzünde çığır açmak, yeni uygulamalara kaynak teşkil etmek isteniyorsa, geçmişe sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Akyürek, “Kavramları tüketme konusunda 21. yüzyılda çok müsrif davranıyoruz. Birçok önemli kavramı kullanıp, bir tarafa atıyoruz. Marka şehir konusu da böyle olmamalı. Sadece ifadelerde yer bulan ve bu doğrultuda hasbelkader bir şeyler yapılan uygulamalarla devam edersek, marka şehir kavramını da tüketmiş oluruz. Marka şehir olmak için mutlaka bir tarihi derinliğe, önemli bir kültürel mirasa ve o mirasa sahip çıkmaya, ayrıca bir sosyal genetiğe de ihtiyaç var. O sosyal genetik doğrultusunda da gayret göstermeye ihtiyaç var. Marka şehir olmak için 21. yüzyılda önemli bir şehir haline gelebilmek ve bunu devam ettirebilmek için sadece kendi yaptıklarımız değil ya da kendi medeniyetimizin ve kültürümüzün ortaya çıkardıkları değil, kuruluşundan bugüne ve ilk kuruluş döneminden son güne kadar ortaya çıkan değerlerin tamamına sahip çıkmak gerekir” açıklamasında bulundu.
#LuxeraBahçePort #LuxeraGYO #İstanbulHavalimanı
#ZiraatKuleleleri #Kalyonİnşaat #AutodeskDesignMakeAwards2024
#BabacanMeridian #BabacanYapı #Beşiktaş