‘Başkent’e yakışır bir Altındağ’
MAG Business sayısına özel açıklamalar yapan Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Ankara’ya geldiği günden beri Altındağ’da yaşadığını belirterek “Altındağlılar ile birlikte Altındağ’da yaşıyorum. Altındağ’ı artık karış karış, sokak sokak biliyorum. Altındağlıları, onların taleplerini, ihtiyaçlarını ve önceliklerini çok iyi biliyorum. Öncelikli hedefim, Altındağ’ı her bakımdan bir önceki yıla göre daha ileriye taşımak” dedi.
2017 yılında Altındağ Belediyesi ne gibi çalışmalara imza atacak ve öncelikleri neler olacak?
Her 15 günde bir gerçekleştirilen açılışlarla, başarılarla ve ses getiren yatırımlarla dolu bir yılı geride bıraktık. Her yeni yıl, yeni yatırımlar, yeni başarılar ve yeni heyecanlar demek… Altındağlılar için daha ne yapabiliriz, Altındağ’ın geleceği için başka neleri hayata geçirebiliriz? diye daha çok düşünmek demek… Biz de şimdiden bu heyecanı içimizde hissediyoruz. Ankara’ya geldiğim ilk günden beri ailemle birlikte, Altındağ’da oturuyorum. Altındağlılar ile birlikte, Altındağ’da yaşıyorum. Altındağ’ı artık karış karış, sokak sokak biliyorum. Altındağlıları, onların taleplerini, ihtiyaçlarını ve önceliklerini çok iyi biliyorum. Öncelikli hedefim, Altındağ’ı her bakımdan bir önceki yıla göre daha ileriye taşımak, Ankara’nın en eski ve en tarihi bölgesini hak ettiği yere getirmek… Bunu yaparken Altındağlılar’ın hayır duasından başka bir beklentimiz yoktur, olmayacak da…
Biz Altındağ’ı evimiz, Altındağlıları ise ailemiz gibi görüyoruz. Bu nedenle yeni yılda da Altındağ’ın ve Altındağlı vatandaşların, özellikle de çocukların daha iyi bir geleceğe kavuşması için hayallerim var. Tüm insanların eşit şartlara ve koşullara sahip olduğu, modern evlerde, modern yaşamlar süren çocukların, varoşların kuytu karanlığında kaybolmadığı, kadınlar için daha rahat ve huzurlu koşulların var olduğu, modern binaları, tesisleri, parkları, spor alanları ve sosyal yaşam alanlarıyla insanların yaşamaktan mutluluk duyduğu bir Altındağ için önümüzdeki yıl da çalışmaya devam edeceğiz. Kültürü, sanatı ve sosyal yapısı ile Başkent’e yakışır bir Altındağ olma yolunda ilerleyeceğiz. Geçmişte olduğu gibi, Ankara’nın cazibe merkezi olan, tarihi değeri korunmuş, turist çeken bir Altındağ… Çok mesafe kat ettik diyebilirim. Altındağ bugün birkaç yıl öncesinin Altındağ’ı değil. Bunu görmek mutluluk verici…
2017 yılında Altındağ’da sağlık atağımız devam edecek. Yapımını tamamladığımız Aile Sağlığı Merkezleri’ni hizmete açacağız. Yeni kültür merkezleri yapıyoruz, bunların açılışlarını gerçekleştireceğiz. Altındağ’da başlattığımız mahalle camileri dönemi devam ediyor. Üç farklı mahalleye yaptığımız mahalle camilerini hizmete açacağız ve yenilerini yapmaya devam edeceğiz. Altındağlı çocuklara ve onların eğitimlerine ne kadar önem verdiğim herkes tarafından biliniyor. Çocuklarımızın geleceği için yeni anaokulları yapmaya devam edeceğiz, yapımını tamamladığımız anaokullarını hizmete açacağız. “2017’de Altındağ’a her biri yüzlerce dönüm büyüklüğünde dev parklar yapacağız. 2017’nin en iddialı projeleri arasında parklarımız yer alıyor diyebilirim. Feridun Çelik, Ulubey, Ali Ersoy, Karapürçek, Başpınar ve Doğantepe gibi hızla yapılaşan mahallelerimize devasa parklar yapıyoruz. Yapılaşmaya hız kazandıracağına ve yeşil alanların bir kente değer kattığına inandığım için bu projeleri çok önemsiyorum. Kapalı Pazar yerleri yapmaya devam edeceğiz. Son yıllara damga vuran Altınköy Açık Hava Müzesi projemizi geliştirmeye, büyütmeye ve dünyadaki benzerleriyle yarışır hale getirmeye devam edeceğiz. Elbette ki, kentsel dönüşüm ve Ankara’da bizim öncülüğümüzde gelişen restorasyon çalışmalarımız da devam edecek. Altındağ’ın geleceği için çalışmaya, günü kurtaran değil, geleceğe dönük yatırımlar yapmaya devam edeceğiz.
Faaliyetlerinizi sürdürürken zorluklarla karşılaşıyor musunuz? Bu zorlukları nasıl aşıyorsunuz?
Biz küçük ya da sadece detaylara yönelik işler yapmak için değil, ilçemizde çok büyük çaplı bir değişim yapmak için yola çıktık. Değişim için yola çıktığınızda ilk başta, çoğunluk buna direnç gösteriyor. Bizim karşılaştığımız en temel zorluk bu oldu geçmişte… Vatandaşlar siyasetçiye hemen güvenmiyor, hem güvensizlikten hem de bazı geleneklere bağlılıklar nedeniyle de değişime direnç gösteriyor. Bu direnç noktalarını kırmak için sabırlı, kararlı ve disiplinli bir şekilde çalışmak gerek… Siyasetçiler istiyorlar ki; vatandaş kendilerine hemen güvensin, inansın. Bu bir günde, bir icraatla olmaz. Güven sağlamak için uzun soluklu bir çalışma yürütmek, her konuda herkese eşit muamele yapmanız gerekir. Biz bu zamana kadar on binlerce gecekondu yıktık. Üstelik kavgasız gürültüsüz… Dünyanın en zor işidir ev yıkmak. Eğer adam kayırsaydık, birini yıkarken, tanıdıklarımızın evlerini yıktırmasaydık, bu aşamaya gelmemiz mümkün olur muydu? Bu evleri yıktıktan sonra Ankara’da en yüksek oyu alan belediye başkanı olmamız mümkün olur muydu? Bizim başarımız işte burada yatıyor.
Altındağ bölgesinde çok başarılı bir kentsel dönüşüm çalışması yürütüyorsunuz… Bu çalışma kapsamında nasıl ilerlemeyi düşünüyorsunuz ve ne gibi çalışmalar yürütmeye devam edeceksiniz?
Kentsel dönüşüm ile o bölgenin sadece fiziksel çehresini değiştirmeyi değil, uzun vadede kültürel yapının da değişmesini ve kentlilik kültürünün yerleşmesini de hedefliyoruz. Göreve geldiğimiz günden itibaren 40 binden fazla gecekonduyu kavgasız gürültüsüz, üstelik sahiplerinin onayı ile yıkmayı başardık. Ancak yılların ihmali vardı Altındağ’da… Çok radikal işlere girişilmesi gerekiyordu. Altındağ’ın imar planlarını tamamlamak için kolları sıvadık. Göreve geldiğimizde Altındağ’ın yüzde 70’inin imar planı yoktu. Yapılaşma sıfır noktasındaydı, yüzde 80’i gecekondularla kaplıydı. Bugün Altındağ’ın imarı tamamlandı. Altındağ hızla yapılaşıyor, dönüşüyor. Yola ilk çıktığımızda bize inanmayanlar çoğunluktaydı, bugün herkes bizi takdir ediyor. Altındağ, fark edilmeye başlandı. Umutlar yeniden yeşerdi. Gecekondular yıkılmaya, yerine Altındağ’a yaraşır sağlıklı yapılar yapılmaya, sosyal yapı değişmeye, geçmişte Altındağ’ı terk edenler yeniden yuvaya dönmeye başladı. İnsanların bırakın yürüyerek, arabalarıyla dahi geçmekten korktukları Çinçin bölgesi, Altındağ Belediyesi’nin yürüttüğü kentsel dönüşüm çalışmaları ile yepyeni bir görünüme kavuştu. Kötü şöhreti ile anılan bölgede gecekonduların yerini lüks konutlar almaya başladı. Başkent’in kültüründen ve nimetlerinden faydalanabilmek için yaşanabilir ve modern konutlar yaparak Altındağ’ın yıllardan beri süregelen bu olumsuz imajını da değiştirdik. Bu çalışmalarımız doğrultusunda, bugün Altındağ, eski kötü günlerinden hızla uzaklaştı ve kendisini bekleyen gelecek güzel günlere doğru hızla yol alan, umutlu ve güzel bir ilçe oldu. 2017 yılında da kentsel dönüşüm çalışmalarımıza tüm hızımızla devam edeceğiz. Özellikle; Önder Mahallesi, Cinderesi bölgesi, Çinçin 4. Etap başta olmak üzere kentsel dönüşüm çalışmalarına ve yıkım çalışmalarına hızla devam etmemiz gereken mahallelerimiz var. 2017 yılında bu mahallelerde fiziki değişimi gerçekleştirmek için var gücümüzle ve hiç beklemeden nasıl çalışacaksak, önceki yıllarda kentsel dönüşüm gerçekleştirdiğimiz mahallelerimizde de sosyal dönüşüm gerçekleştirmeye devam edeceğiz.
Altındağ’da büyük bir bölge gecekondu yoğunluğundan arındı. Ne kadar bir bölge kaldı ve bu yönde nasıl çalışmalar yürüteceksiniz?
Daha önce de söylediğim gibi, göreve geldiğimizde Altındağ’ın yüzde 70’inin imar planı yoktu. Yapılaşma sıfır noktasındaydı, yüzde 80’i gecekondularla kaplıydı. Bugün Altındağ’ın imarı tamamlandı. Altındağ’ın yıllardır gecekondularla ve buna bağlı olarak kötü kaderiyle anılıyor olması, bölge halkı için çok büyük bir şanssızlık… Bu durum bölgede doğan her çocuğun geleceğini, daha hayatının ilk yıllarında belirlediği gibi, Altındağ’ın esas anılması gereken özelliklerinin de hep geri planda kalmasına yol açmış. Altındağ daha önce de belirttiğim gibi, esasında Cumhuriyet’in ilk yıllarında Ankara’nın ilk yerleşim yerlerinden biri ve Ankara’ya ilk gelip de yerleşenlerin oturmak için tercih ettiği bir bölge… Toplumsal göçün ve işsizliğin Ankara’ya sürüklediği insanlarımız, yıllarca kendi yasalarının hüküm sürdüğü varoş diye tabir edilen mahallelerde yaşamışlar. Bu durum da, bu bölgelerin asayişten uzak ve güvenliksiz yerler olmasına yol açmış.
Ankara’nın ilk ve en yaşlı bölgesi olan Altındağ’da 2005 yılı tam anlamıyla bir “kırılma noktası” oldu. Altındağ Belediyesi tarafından 2005 yılında başlayan “Kentsel Dönüşüm Projeleri” sayesinde, hem fiziki hem de sosyal alanda çok büyük bir değişim yaşandı. Farklı, bize özgü bir uygulama ile Altındağ’ın çehresi hızla değişti. Hızla Altındağ’ın çehresini değiştirirken Altındağlı vatandaşların hayatlarını da değiştirdik. Geçmişte derme çatma evlerde yaşam mücadelesi veren, kentin içinde oturup da kentli olamayan, “varoş” diye tabir edilen bölgelerde çocukları için aydınlık bir geleceğin mücadelesini veren ancak geleceğe dair pek de umutları olmayan insanlar, artık geleceğe umutla bakmaya başladı. Altındağ’da bu zamana kadar yürüttüğümüz toplu konut ve kentsel dönüşüm projeleri büyük başarıya ulaştı. Bir insanın evini yıkmak kolay bir iş değil… Bir alanda yıkım yapıyorsunuz, insanları ikna ediyorsunuz, gecekondu yerine modern konutlar vaat ediyorsunuz. Toplu konutları bitiriyorsunuz, insanlara anahtarlarını teslim ediyorsunuz. Kolay olsaydı, çok önceden yapılırdı. Altındağlı vatandaşlarımız modern konutlarda oturuyorlar artık… Çok sayıda gecekondu sahibi, arsasının büyüklüğü oranında ya hiç para ödemeden ya da kira öder gibi taksitlerle evini alıyor. Yıllardır ruhsat verme rekoru kırıyoruz. Geçtiğimiz yıllarda verdiğimiz ruhsat sayısının, neredeyse 10 katını sadece 1 yılda veren bir belediye haline geldik. Bu da Altındağ’daki değişimin ve dönüşümün en güzel göstergesi… Altındağ’ın değişime ihtiyacı vardı. Biz bu değişime öncülük ettik. Basit ve kolay bir iş değil bu… Her yönüyle düşünülmüş, kapsamlı bir hareket.
Ulucanlar, Altınköy Açık Hava Müzesi ve Hamamönü gerçekten ilçenin çehresini değiştirerek büyük bir katkı sağladı. Bu projelerden bahsedebilir misiniz? Sizce Ankara’ya, kültürel ve turistik değerlerimize nasıl bir katkı sağladı?
Cumhuriyet dönemindeki Ankara’nın en önemli tanığı olan Hamamönü’nde restorasyon çalışmalarına ilk olarak 2007 yılı sonlarında İnci ve Dutlu sokaklarda başladık. Yüzlerce evi kapsayan yenileme ve sokak sağlamlaştırma projesinde, bölgenin çehresi de inanılmaz biçimde değişti. Çalışmalar bittiğinde bu iki sokak yeniden hayat buldu. Çalışmalarımız daha sonra diğer sokaklara da yayıldı. Şu anda Hamamarkası dediğimiz bölge de proje kapsamına alındı ve projenin sınırları iyice genişledi. Restorasyon çalışmalarının bitirilmesinden sonra çevre düzenlemeleri de yapılınca bir çöküntü bölgesi, bir turizm cennetine dönüştü. Buradaki evlerde insanlar oturuyor, sokaklarda canlılık, yaşam var. Ancak bakımsızlık bu güzelliklerin gözden kaçmasına neden olmuş. Proje dahilinde yaptığımız sosyal donatı alanları, kafeler, kütüphaneler ve insanların oturabileceği mekanlar da açılınca bölge hem sosyal hem kültürel hem de ticari olarak büyük bir kalkınma yaşadı. Restorasyon çalışmalarına ilk başladığımızda “Bir iki sene sonra burası cazibe merkezi olacak. Belki de insanların 150 yıl öncesinin sosyal yaşamını teneffüs edebilecek. Turistik bir hareketlilik de başlayacak. Sonuçtan herkesin memnun kalacağına eminim…” demiştim. Aynen böyle oldu. Bundan dolayı çok memnunum. Ankara tarihi için önemli bir bölge olan Hamamönü’nde gerçekleştirdiğimiz restorasyon çalışmalarını “Hamamarkası” olarak adlandırılan bölgeye de taşıdık. Tarihi doku Hamamönü’nde olduğu gibi burada da su yüzüne çıktı. Hamamarkası, Ankara’nın en önemli tarihi bölgesi olmasına rağmen yıllarca ihmal edilen, kaçak yapılaşmaya kurban edilen, tarihi binaları yıkılmaya yüz tutan bir bölge…
Altındağ Belediyesi’nin yürüttüğü restorasyon çalışmaları sayesinde gelecek kuşaklara taşınıyor. Burada yepyeni bir turizm alanı inşa ettik. Belediye olarak restorasyon çalışmalarını kendimize görev edindik. Hamamönü’nde gerçekleştirdiğimiz çalışmalar başarılı olunca, restorasyona ağırlık vermemiz gerektiğine inandık. Bu amaç doğrultusunda Hamamarkası’nın restorasyon projesini uygulamaya koyduk. Hamamönü ve Hamamarkası ile bir bütünlük oluşturdu. Buralarda yerli ve yabancı turistler geziyor, insanlar keyifle dolaşıyor. Bundan dolayı çok memnunum. Dünyada şehirlerin en kıymetli yerleri, “old city” denilen, tarihi mekanların hayat bulduğu bu alanlardır. İşte bu nedenle Ankara’da bir ilk olan ve Altındağ Belediyesi’nin başlattığı restorasyon çalışmalarının Ankara için ayrı bir önemi var. Altındağ Belediyesi tarafından restore edilerek müze haline getirilmesinin ardından Türkiye’nin her yerinden ziyaretçileri ağırlayan Ulucanlar Cezaevi Müzesi’ne de çok büyük bir ilgi gösterildi ve ilgi katlanarak büyüyor. Türk siyasi tarihinin en önemli duraklarından biri olan ve açıldığı günden bu güne 1 milyona yakın kişinin ziyaret ettiği Ulucanlar Cezaevi Müzesi; koğuşları, tecrit odaları, zindanları ve bu bölümlerde yapılan seslendirmeleriyle ziyaretçilerin büyük ilgisini çekiyor. Her yaştan insanın gezdiği Ulucanlar Cezaevi Müzesi’ne en çok hayatının bir bölümünde burada yatmış, yolu bir şekilde buradan geçmiş eski hükümlüler ilgi gösteriyor. Ziyaretler bizim beklediğimiz seviyenin de üstünde… Hatta Ulucanlar Cezaevi Müzesi yurt dışında da artık o kadar biliniyor ki, turist grupları da büyük ilgi gösteriyor. Ulucanlar Cezaevi Müzesi’ne bu kadar yoğun bir ilginin gösterilmesinden dolayı çok mutluyum. Ankara’nın çok önemli bir merkez kazandığına inanıyorum. Birkaç yıl önce yıkılmaktan kurtardığımız ve başarıyla tamamlanan restorasyon çalışmalarının ardından müze olarak hizmete açtığımız kapalı bölümünün ardından, Ulucanlar Cezaevi’nin yarı açık kısmını da kültür ve kongre merkezi olarak kullanıyoruz. Çok değerli bir mekan daha Başkent’e kazandırıldı. Altındağ Belediyesi olarak üstümüze düşen sorumluluğun farkındayız. Bu bilinçle tarihimize sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Altındağ Belediyesi olarak gençlere ve kadınlara yönelik ne gibi projelere imza atıyorsunuz?
Bugüne kadar Altındağlı gençler için 17 farklı mahallede 17 Gençlik Merkezi açtık, bu merkezler vasıtasıyla 25 bin gence ulaşarak, onlara yeni fırsatlar sunuyoruz. Gençler bu merkezlerde öncelikle yeni eğitim fırsatlarıyla tanışıyorlar. Merkezlerde Türkçe, Matematik, İngilizce, Fen Bilgisi, Sosyal Bilgiler gibi temel dersler veriliyor. Özel etüt odalarında yaş gruplarına göre verilen derslerin yanı sıra, merkezlerde oluşturulan bilgisayar ve internet odaları ile kütüphaneden ücretsiz yararlanabiliyor ve performans ödevleri için gerekli araştırma-incelemeyi buralarda yapıyorlar. Merkezlerin sunduğu bir diğer imkân da kültür ve sanat aktiviteleri… Gençlere, ilgi alanlarına göre Gitar, Keman, Bağlama, Ney, Tiyatro, Satranç, Resim, Ebru, Diksiyon, Türk Halk Müziği, Drama, Halk Oyunları, Mehteran gibi branşlarda dersler veriliyor. Ayrıca masa tenisi, güreş, salon sporları, internet salonu ve benzeri faaliyetlerden de yararlanan gençler şehir gezileri, tiyatro ve sinema gösterilerine de katılma şansı yakalıyor. Uzman eğitmenler ve sanatkârlar eşliğinde verilen kurslarda üretilen ürünler, yine gençler tarafından düzenlenen değişik etkinlilerle sergileniyor. Gençler bu merkezler aracılığıyla sinema, tiyatro, sergi, konser ve müzelere gidiyor, yaşadıkları şehrin kültür sanat etkinliklerine aktif olarak katılıyorlar. Tüm merkezlerde bilardo, hava hokeyi, langırt, satranç ve benzeri oyunların oynanabileceği özel odalar var. Böylece, hem çocukların boş zamanlarını nerede ve nasıl geçirdiklerini bilen anne ve babaların içi rahat ediyor hem de gençler yeni dostluklar kurup eğlenceli vakit geçirebiliyor. Ankara içinde Anıtkabir, TBMM, müzeler, Ankara’nın görülmesi gereken yerlerini ücretsiz gezen gençler, aynı zamanda şehir dışı gezilerine de katılabiliyor. Altındağlı gençlerin sosyal ve psikolojik gelişimlerine destek olmak için, çeşitli kurumların iş birliğiyle yüzlerce seminer düzenleniyor. Bu seminerlere Altındağ Belediyesi Gençlik Merkezleri üyesi gençler büyük ilgi gösteriyor. Gençlik Merkezleri’nde gerçekleştirilen meslek tanıtım seminerleriyle bu zamana kadar pek çok mesleği yakından tanıma imkanı bulan gençler, yıl boyunca itfaiyecilikten oyunculuğa, pilotluktan gazeteciliğe kadar pek çok değişik meslekten insanı yakından tanıma ve sohbet etme imkanı buluyor. 25 farklı mahallede hizmete açtığımız Kadınlar Eğitim ve Kültür Merkezleri ile de on binlerce Altındağlı kadının hayatı değişti. 50 bini geçen üye sayısı ile Altındağlı kadınları sosyal hayatta zirveye taşıyan Kadınlar Eğitim ve Kültür Merkezleri’ne gösterilen ilgi her geçen yıl daha da artıyor. Meslek edindirme – hobi ve beceri kursları olarak iki ana başlıkta belirlenen kurslara yoğun ilgi gösteren Altındağlı kadınlar, kurslar vasıtasıyla hem yeni şeyler öğreniyor hem de yeni dostluklar kuruyor.
Kadınlar için okuma yazma, İngilizce, Arapça, Osmanlıca, bilgisayar, diksiyon, grafik ve animasyon, hızlı okuma, dekoratif ahşap süsleme, ipek kozası el ürünleri, çarşaf bağlama, gümüş kazaziye, fotoğrafçılık, moda tasarımı, stilistlik, takı tasarımı, resim-yağlı boya, kurdele işi, taş bebek, ebru, tezhip, hat, diksiyon, mefruşat, ev dekorasyonu, pastacılık, ahşap boyama, kumaş boyama, patchwork(kırk yama), el örgüsü, sırma, gelin başı, drama, el nakışı, bağlama, ud, keman, kanun, ney, yönetici sekreterliği, tel kırma, anne çocuk eğitimi, cilt bakımı, şiş dantel, modern dans, kuaförlük, minyatür, halk oyunları, TSM korosu, THM korosu, Tasavvuf korosu ve dart kursları gibi kurslar veriliyor. Kadın Eğitim ve Kültür Merkezleri’nin tamamında okuma yazma dersleri veriliyor. Kursiyerlerin, kırtasiye, kitap, defter, kalem ve benzeri tüm ihtiyaçları Altındağ Belediyesi tarafından karşılanıyor. Bu zamana kadar binlerce kadın, bu kurslar sayesinde okuma-yazma öğrendi. Altındağ Belediyesi’nin yönlendirmeleri ile eğitimine devam eden pek çok kadın, ilkokul, ortaokul ve lise diploması da aldı. Kadınlar da gençler gibi yıl boyunca çok önemli konularda seminerlere katılıyor ve bilinçleniyor. Altındağlı kadınlar için Kadın Eğitim Merkezleri bünyesinde, Gebelik Okulu, Menopoz Okulu, Anne Baba Okulu, Evlilik Okulu, Kişisel Gelişim, Evlilik Öncesi Eğitim Okulu, Emzirme Okulu ve Tiyatro Okulu açan Altındağ Belediyesi, kadınlarımızın gelişimine büyük önem veriyor. Sinema ve tiyatroya gitme imkanı olmayan Altındağlı kadınların, kültür ve sanata olan ilgisi ve duyarlılığını artırmak amacı ile her ay düzenli olarak tiyatro ve sinema programları düzenleniyoruz. Kadınlar Eğitim Kültür Merkezleri’nde kadınların tiyatro bilincini geliştirmek amacıyla drama eğitimi de veriliyor. Bu eğitimin sürekliliğini artırmak ve kadınları bu alanda heveslendirmek için Devlet Tiyatroları ile anlaşma yapılarak, her ay yüzlerce Altındağlı kadın farklı oyunlara yine ücretsiz olarak götürülüyor.
Altındağ’da kadınlar, Anıtkabir, TBMM, müze ve ören yerlerini geziyorlar. Tarih ve kültür ağırlıklı geziler sayesinde kadınlar yaşadıkları kenti daha yakından tanıyor. “Türkiye Gezileri” adı altında başlatılan projenin sınırları her geçen yıl genişliyor. Programa sadece birkaç şehir gezisi ile başlanmışken, bugün ziyaret edilen illerin sayısı hızla arttı. Proje kapsamında kadınlar, İstanbul, Bursa, Konya, Çanakkale, Urfa illerini ziyaret ediyor. Kadınlar, Altındağ Belediyesi’nin sağladığı olanaklarla, hiçbir ücret ödemeden, seyahat ediyor. Hayatlarında ilk defa uçağa binen ve şehir dışına çıkma imkanı bulan kadınlar büyük bir heyecan yaşıyor.