Çimento sektörü Başbakan’dan ne istedi?
TOBB bünyesinde görev yapan reel sektör meclisleri, Başbakan Davutoğlu başkanlığında yapılan şurada pembe tablo çizmedi. Sorunlar arasında Rusya’daki kriz, elektrik kesintileri, madencilik ruhsatlarının Başbakanlığa bağlanması var.
Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında dün yapılan ekonomi şurasında, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bünyesindeki 62 sektör meclisi de sorunlarını bir rapor halinde sundu. Davutoğlu ve ekibine anlatılan raporda, “Rusya’da yaşanan ekonomik krizin ayakkabı sektörüne olumsuz yansıması, elektrik kesintilerinin üretimleri sekteye uğratması, madencilik ruhsatlarının Başbakanlığa bağlanması, ilaçta euro fiyatlarının 5 yıldır güncellenmemesi, iflas ertelemenin kötü niyetle kullanılması, Türkiye’deki binaların üçte birinin depreme dayanıksız olması ve Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin Türkiye’de servet vergisi olarak uygulanması” da yaşanılan sorunlar arasında sayıldı. Raporda yer alan tespit, sıkıntı ve çözüm önerilerinden dikkat çekenleri şöyle oldu:
ABD’YLE SORUN KAPIDA
– İflasın ertelenmesi kurumu uygulamada borçlular tarafından sıkça istismar ediliyor, bu da finansal kuruluşların alacaklarının tahsilini olumsuz yönde etkiliyor ve finans sektörünü zor duruma düşürüyor. Bir diğer sorun da ABD tarafından çıkarılan Yabancı Hesaplar Vergi Uyum Kanunu (FATCA). Kanunla ABD dışı finansal kuruluşlarda hesabı olan ABD vergi yükümlülerinin hesap bilgilerinin ABD Gelir İdaresi’ne bildirilmesi gerekiyor. FATCA’ya uyumsuz olmanın yaptırımı, ilgili finansal kuruluşun ABD kaynaklı bütün gelirlerinden yüzde 30 stopaj cezası kesilmesi. FATCA’ya uyum sağlanması amacıyla, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı ile koordinasyon içinde hazırlık çalışmaları yürütüyor. Anlaşmanın imzalanmaması durumunda ise, dış finansal ilişkiler ve muhabir ilişkilerinde önemli sorunlar doğabilir.
ÇİMENTODA FAZLA KAPASİTE
– Çimento sektöründe devam eden yatırımlar devreye girerken, yakın coğrafyada da yeni üretim kapasiteleri oluşuyor Bu nedenle oluşan kapasite fazlasının sıkıntıya yol açması kaçınılmaz gözüküyor. Enerji kesintileri de ciddi bir yük getiriyor. 2013 yılında çimento fabrikalarında meydana gelen enerji dalgalanması ve kesintisi, sektörde doğrudan ve bağlantılı sorunlarla birlikte 12.7 milyon Dolar mali kayba yol açtı. Bu nedenle trafo şalt sistemleri, ekipman kapasite yetersizlikleri çözülmeli; yedek ve by-pass besleme sistemleri oluşturulmalı.
KUYUMCULUKTA TAKSİT ARTSIN
– Kuyum harcamalarında taksit sayısı 4’e indirildi. Kredi kartlarının kuyumculuktaki oranı yüzde 75 ve satışlar taksitli. Tüketiciye yapılan satışların düşmesi sektördeki herkesi etkiliyor. Bu nedenle diğer sektörler için uygulanan 9 taksit hakkı kuyumculuk için de uygulanmalı.
BAĞIMSIZ GIDA OTORİTESİ
– Uzman olmayan kişilerin medyada tüketiciyi olumsuz yönde etkileyecek yanlış ve/veya taraflı konuşmaları nedeniyle gıda mevzuatına uygun üretim yapan sanayiciler zor duruma düşüyor, tüketiciler ise yanıltılıyor. Tüketicilerin güvenini kazanacak bağımsız ve tarafsız bir gıda otoritesi kurulmalı. Türkiye’de başta et ve süt piyasası olmak üzere fiyat istikrarsızlığı söz konusu. Bu olumsuzlukları gidermek amacıyla kurulan Et ve Süt Kurumu sektörün ihtiyacına cevap veremiyor. Bu nedenle herkesin eşit söz sahibi olduğu bir kurum oluşturulmalı.
İLAÇ FİYATLARINDA GÜNCELLEME YOK
– Kamunun ilaç alımlarında 2009 yılında 1.9595 seviyesinde sabitlenen dönemsel Euro kurunda bir güncelleme yapılmadı. Bu durum endüstriyi sürdürülemez bir duruma getirdi İlaç fiyatları revizyon gerektiyor. Cumhuriyet tarihinden bugüne kalitesiz büyük bir yapı stoku ile denetimsiz ve kontrolsüz müteahhitlik hizmeti oluştu. Tespit edilen 21 milyon yapı stokunun üçte biri depreme dayanıksız yapılar. Kentsel dönüşüm ve imar uygulamalarının aynı anlayışla devam ettirilmesi son derece yanlış. Müteahhitlik mesleğinde sektöre giriş akreditasyona tabi tutulmalı; bir meslek yasası çıkarılmalı.
BAŞBAKANLIK GENELGESİ 2023 HEDEFLERİNE ENGEL
– 2012 yılında çıkarılan Başbakanlık genelgesi ile madencilik yatırımları ve maden ruhsatlarının alınması; Başbakanlığın onayına tabi tutuldu. İzinlerin alınmasındaki gecikmeler nedeniyle planlanmış aramalar gerçekleştiriledi, yeni işletmeler açılamadı ve üretim hedeflerine erişilemedi. Bu durum devam ettiği sürece 2023 yılı hedefleri tutturulamayacak, ayrıca maden ürünlerinin yerli maden kaynaklarından tedarikinde darboğaza girilecek.
TEKSTİLDE EK VERGİ UYGULAMASI GENİŞLETİLMELİ
– Sürekli artan ithalatın önüne geçilmesi için bazı tekstil ve hazır giyim ürünlerinde 2011’den bu yana uygulanmakta olan ek vergilerin kapsamı genişletilmeli. Ek vergi uygulaması Türkiye’de üretilen pamuk, yün ve suni sentetik iplik ve kumaş üretimini de içerecek şekilde genişletilmeli, ek vergi minimum tutarları artırılmalı.
TAKLİTTE TÜRKİYE DÜNYA ÜÇÜNCÜSÜ
– Avrupa Komisyonu’nun yayınladığı Taklit ve Korsan Ürün Raporu’na göre; Türkiye’den gelip AB gümrüklerinde ele geçirilen taklit ürünlerin toplam değeri 2012’de 30 milyon Avro iken bu rakam 2013 yılında 51 milyon Avro’ya yaklaştı. Türkiye, Çin ve Hong Kong’dan sonra üçüncü sırada yer aldı. Bu nedenle taklit ve korsan ürünle mücadele için denetimler artırılmalı.
OTOMOTİVDE SATIŞ VE KULLANIM VERGİSİ OLSUN
– Binek otomobillerde AB’deki vergi ortalaması yüzde18 iken, Türkiye’de 1600 cc’den küçük silindir hacmindeki otomobillerde vergi yüzde 65 ve daha büyük silindir hacimli araçlarda bu oran yüzde 171’e çıkıyor.. Pazardaki arz-talep dengesini yönetecek “satış ve kullanma vergi sistemi” kurulmalı. AB ülkelerindeki gibi, her araç için “Yol Kullanım ve Çevreyi Kirletme Vergisi” gündeme gelmeli.
EKONOMİYE DESTEK VERECEK SORUNLAR
Hürriyet‘ten Hacer Boyacıoğlu‘nun haberine göre; TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, şuranın tüm sektörleri bir araya getiren, Türkiye’nin bu alandaki en büyük ve en kapsamlı buluşması olduğunu belirterek, sektör meclislerinin her sektördeki en büyük 40 firmayı içerdiğini dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, bu sayede sektörleri yakından takip edebildiklerini söyledi. Ayrıca her sektör meclisinde, o sektör ile ilgili kamu idaresinden de daimi bir temsilcinin yer aldığını belirten Hisarcıklıoğlu, “Böylece Türkiye sektör meclisleri, özel sektör ile kamu idaresinin bir araya gelerek aynı masa etrafında istişare ettiği, birlikte çalıştığı, sorunları tartıştığı, mutabık kalınan önerilerin kamu idaresine aktarıldığı, sektörel ve istişare mekanizması olarak faaliyet gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu. Dile getirilen tüm sorunlar ve önerilerin ilgili bakanlıklar ve kurumlar bazında da ayrıca tasnif edileceğini ve kendilerine iletileceğini anlatan Hisarcıklıoğlu, “İnanıyorum ki arkadaşlarımızın bu değerli çalışmaları, kamu-özel sektör işbirliğine yeni bir ivme kazandırarak, ekonominin büyümesine destek verecektir” ifadesini kullandı.