Ege Yapı Kekliktepe satışa çıktı

Ege Yapı Kekliktepe lansman fırsatlarıyla satışta… İleri teknoloji odaklı yönetim anlayışı ve güçlü mühendis kadrosu ile sektöründe ayrışan Ege Yapı, Urla’da hayata geçireceği Kekliktepe projesinin satışına başladı.

80 bin metrekare alan üzerinde konumlanan, sürdürülebilir mimari anlayışı ile tasarlanan projenin tek katta 370 metrekareden 500 metrekareye varan geniş ve konforlu müstakil villalardan oluştuğuna dikkat çeken Ege Yapı İcra Kurulu Üyesi Didem Güneş, “5+1, 6+1 ve 7+1 konut tiplerinin tamamı 1000 metrekare’ye varan alanda özel havuz ve bahçesiyle satışa sunuldu.” diye konuştu. Kekliktepe projesinin teslimleri 24 ay sonra gerçekleşecek.

Didem Güneş: Doğa ile sınırları kaldıran müstakil yaşam vaad ediyor

Dünyadaki müstakil ev yaşantısına yepyeni bir bakış açısı oluşturduklarına da vurgu yapan Ege Yapı İcra Kurulu Üyesi Didem Güneş, “Ege Yapı Kekliktepe 365 gün boyunca iç ve dış mekan kullanımını maksimize eden mekansal yaratıcılığı ile iç bahçeleri, avluları ve kapanabilir terasları ile doğanın içinde konforlu ve modern bir yaşamın kapılarını aralıyor.” dedi.

Merkezi konumu ile ayrışıyor

Yılın 12 ayı ve 4 mevsiminde yaşama imkanı sunan, zengin sosyal olanaklara sahip projedeki bölgenin doğal dokusunu taşıyan özel peyzaj alanları, 365 gün dingin ve ayrıcalıklı bir yaşam için hazırlandı. Açık-kapalı havuz, fitness, sanat atölyeleri, çocuk oyun alanları, restoran, SPA, tenis kortları ve özel etkinlik alanlarına sahip Ege Yapı Kekliktepe, Urla merkeze 5 dakika, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na Çeşme ve Konak gibi merkezi yerlere 30 dakikalık karayolu mesafesinde konumlanıyor.

‘Kekliktepe, en değerli hava koridorlarından birinde yükseliyor’

Ege Yapı Kekliktepe’nın müstakil ev yaşantısına yeni bir bakış açısı getireceğine dikkat çeken Ege Yapı İcra Kurulu Üyesi Didem Güneş, “Yeşilin bin bir tonuna sahip bir vadide ama Ege’nin mavi sularına da çok yakın bir lokasyonda projeyi geliştiriyoruz. Asırlar boyunca sayısız uygarlığa ev sahipliği yapmış bir lokasyonda, arkeolojik kalıntıları ile turizmin, Bağbozumu ve Enginar Şenlikleri ile kültürel ve sosyal hayatın tam merkezinde yükselen gastronominin yeni başkenti olarak anılmaya başlanan Kekliktepe’deki projemiz aynı zamanda oksijen zenginliği açısından Dünya’daki en değerli yedi büyük hava koridorundan birinde yer alıyor” dedi.

İnanç Kabadayı: ‘Urla Kekliktepe ardından İzmir Alsancak ve Urla Yağcılar projelerini hayata geçireceğiz’

İzmir Urla’da Kekliktepe projesi ile yatırımlarına start veren Ege Yapı; Alsancak, Dikili ve Yağcılar’da proje yatırımına devam edecek. 17 yıllık sektör tecrübesini İzmir’e taşıyacağını söyleyen Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, ‘’ Tüm projelerimizle amacımız bölgeye daha çok değer katmak olacak” diyor. Ege’nin bizim için çok özel bir yeri var diyen Kabadayı, sözlerine şöyle devam etti: “Burada hayata geçireceğimiz konut projeleriyle muhteşem bir doğayla bütünleşen özlenen ev yaşantısına örnek olacak, çok özel bir yaşam deneyimi vadediyoruz. Bu bölgede sektörün örnek projelerini hayata geçirmeye devam edeceğiz. Örneğin Yağcılar’da ve İzmir Alsancak’ta konut, Alsancak’taki ikinci projemizde konut ve ticari, 2024’te devreye alacağımız Dikili projemizde ise otel, ticari alan ve villalardan oluşacak yeni projeleri Ege’nin dokusuna uygun olarak tasarlıyoruz. Adımızı taşıyan Ege’ye katma değer sağlayacak projelere imza atacağız’’ dedi.

‘Odağımıza aldığımız sürdürülebilirlikle sadece ev değil, yaşam tarzı sunuyoruz’

Ege Yapı, yatay mimari anlayışıyla tasarladığı Kekliktepe’de sıfır atık altyapısıyla geri dönüşümü destekleyen uygulamalara öncelik veriyor. Sürdürülebilir proje kapsamında; gri su arıtımı, elektrikli şarj istasyonları, yağmur sularının toplanması ve peyzajda kullanılması, güneş enerjisi sistem paneli ile enerji verimliliğini ön planda tutan ‘A Sınıfı’ belgeli proje geliştirdiklerini aktaran İnanç Kabadayı: “Biz insanların en birincil ihtiyaçlarından biri olan ‘barınma ihtiyacını’ karşılamaya çalışıyoruz. Dolayısıyla odağımız ‘insan’. Projelerimizde yaşayan insanların kültürel, sosyal, spor, eğitim gibi alanlar başta olmak üzere, ‘hayatlarına ne katabiliriz’ diye düşünüyoruz. Projelerimizde yaşamak isteyenlere sadece bir ev değil aynı zamanda tüm yönleri hayatın içine katılmış bir ‘yaşam şekli’ sunmaya çalışıyoruz. Dünyada satın alınamayan en kıymetli değerin tecrübe olduğunu biliyoruz. Urla’ya gelirsen denizin, güzel ve dayanıklı bir evin, parkın, bahçen, havuzun, manzaran olur ama onun dışında sürdürülebilir bir hayatın olur diyoruz” sözlerine ekledi.

“Gayrimenkul sektörünün bir numaralı gündem maddesi kentsel dönüşüm”

Türkiye’de gayrimenkul sektöründe kentsel dönüşümün bir numaralı gündem maddesi olduğunun altını çizen ve GYODER, KONUTDER gibi STK’lar aracılığıyla gayrimenkul sektörünün sorunlarını ve çözüm önerilerini gündeme taşıdıklarını ifade eden Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, sözlerine şöyle devam etti:

“Kamunun; hükümet, bakanlık ve belediyeler düzeyinde kentsel dönüşüm yapılması konusunda çok büyük gayreti var, bizler bunu yadsıyamayız. Özel sektörün de bu konuda isteği var ancak kentsel dönüşümün önünde birtakım engeller var. Kentsel Dönüşüm süreçlerini hızlandırmak için öncelikle hak sahipleri ile olan uzlaşma süresini en minimuma indirecek düzenlemelerin kamu tarafından hayata geçirilmesi en elzem konuların başında geliyor. Hızlı bir şekilde bu evleri dönüştürebilmemiz için, uzlaşma ile birlikte yasal alt zeminin güçlendirilmesi gerekiyor. Kentsel Dönüşümü hızlandırmak için diğer önerilerimiz ise; kamu- özel sektör iş birliği güçlendirilmeli ve sağlıklı bir kentsel dönüşüm için vatandaşlara fayda ve maaliyet çok iyi anlatılmalı. Uzlaşma ve ikna süreçleri geliştirilip vatandaşların katılımı sağlanmalı. Devlet ve vatandaş arasında köprü vazifesi görebilecek tarafsız davranacak STK’ların uzlaşma ve garantörlük çalışmalarının devreye alınması süreci hızlandırılmalı. Bir diğer önemli adım ise yargıdaki gecikmeleri önlemek için, 2/3 çoğunluk sağlandıktan sonra hızlıca çözüme gidebilmek ve bu durumları karara bağlayacak İhtisas Mahkemeleri’ni kurmak. İstanbul’da iki rezerv alan planlaması yapılıyor. Şehir merkezine yeni nüfus getirmeden, yoğunluk azaltılarak, yeni yapılacak rezerv alanlarındaki uydu kentlerinde alt yapı bağlantısının çok iyi yapılması, acil strateji ve eylem planlarının hazırlaması, yolların yapımı, ulaşım hatlarının yoğunlaştırılması, çeşitlendirilmesi, sosyal donatıların, kreş, okul, park, cami gibi alanların oluşturulması ve burada yaşayacak vatandaşların hızlıca şehir hayatına entegre edilmesi gerekiyor.”

“Konuta ulaşılabilirlik sorununu çözmek için yeni finansman modelleri geliştirmeliyiz”

Gayrimenkul sektöründe projeleri; sermaye, proje finansman kredileri ve inşaat aşamasındaki satışlardan temin edilen kaynaklar ile gerçekleştirildiğini ifade eden Kabadayı: “Gayrimenkul projelerinin gerçekleştirilmesi için kullanılan mevcut finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesi önemli. Sektöre özgü konut bankasının kurulması, gayrimenkul yatırım fonlarının inşaat halindeki projelere de yatırım yapabilmesi, gayrimenkul sertifikasının tekrar aktif hale getirilmesi ve gayrimenkul yatırım ortaklarının sayısının artması ile alternatif finansman kaynaklarına ulaşılabilir.
Ayrıca depreme dayanıklı yeni konutlara ihtiyacımızı hızlı bir şekilde karşılamak için konutun fiyatında yüksek bir pay alan arsa maliyetlerini düşürmemiz lazım. Orman ve tarım alanları dışındaki hazine arazilerinin kamu özel sektör iş birlikteliği ile kamu tarafından özel sektöre yap-işlet-devret ya da yap-kirala-devret modeli konut projeleri geliştirilmesi için değerlendirilebilir.” diyor.

“Ege Yapı’dan İzmir’e 6 milyar Türk Lirası yatırım”

Urla Kekliktepe 1 milyar 100 milyon lirası
Urla Yağcılar 2 milyar 500 milyon lirası
Alsancak 1. 950 milyon Türk Lirası
Alsancak 2. 400 milyon Türk Lirası
İzmir Dikili 1 milyar 50 milyon Türk Lirası

EGE YAPI NELER YAPTI?

2006 yılında kurulan Ege Yapı, gayrimenkul sektöründe ulusal ve uluslararası alanda kazandığı deneyimlerini; çağdaş, yenilikçi ve sürdürülebilir yaşam alanları vizyonuyla bütünleştirerek yurt içinde ve yurt dışında hayata geçirdiği konut, ofis, otel, alışveriş merkezi, eğitim kurumu gibi birçok projenin müteahhitlik ve gayrimenkul geliştirme işlerini başarı ile gerçekleştirdi. 17 yıldır sektörde “Ege Yapı” markası ile hizmet veren şirket 25 projeyi hayata kazandırdı. Ege Yapı, müteahhitlik, gayrimenkul geliştirme işleri dışında anıtsal eserlerde restorasyon, renovasyon ve tesis gayrimenkul yönetimi süreçlerini de üstlenmektedir. Kentsel dönüşüm kapsamında birçok metruk binayı restore ederek bugün toplumun hizmetine sunmuş çevre ve şehircilik planlaması açısından da toplumsal fayda yaratmıştır. Ege Yapı, ileri teknoloji odaklı yönetim yaklaşımı, güçlü mühendislik anlayışı ve yenilikçi bakış açısıyla hayata geçirdiği prestijli marka değeri yüksek projelerle sektörde fark yaratıyor. Bugün 300’ü aşan mimar, mühendis, şehir plancısı, jeoloji mühendisi, deprem mühendisi gibi birçok uzmanlığa sahip kadrosuyla çalışmalarına devam ediyor. Sağlam mühendislik vizyonu ile yüksek enerji verimli sürdürülebilir yaşam alanları üreterek proje geliştirdiği bölgelere değer katıyor.

Kurulduğu 2006’dan beri gayrimenkul sektöründe 360 derece hizmet veren Ege Yapı, sanatı her yönüyle odağına alıyor. Gala Modern Sergisi, Devrim Erbil Sergisi, İsmet Doğan Sergisi Sponsorlukları, Artweeks@Akaretler, Step İstanbul ve Art.İst Sauna vb. gibi seçkin iş birliklerinin yanı sıra, ‘Sanata Yön Verenler’ ve ‘81 İl Gizem Dolu Türkiye’ gibi kitaplara sağladığı katkılarla sanatın gelişiminde önemli bir rol üstleniyor. İstanbul’un en eski yerleşim yerlerinden biri olan Yedikule’de, eskiden tren bakım atölyeleri olarak kullanılan yapıları bugün yaşanabilir alanlar haline getiren Cer İstanbul’da tarihi sanatla buluşturan Ege Yapı, Türkiye güncel sanatından pek çok sanatçının sanatsal üretimi için gerekli olan atölye ihtiyacını karşılıyor. Geçmişte demiryolu işçilerinin “emek yuvası” olarak isimlendirdikleri atölyeler artık “sanat yuvası” olarak faaliyet gösteriyor. Genç ve yetenekli sanatçıların çalışmalarına ev sahipliği yapan Ege Yapı, Atölye Hane uygulamasını diğer projelerine de uygulama kararı aldı. İki senelik süreçte 14 sanatçıyı ağırlayan mekân “Atölye Cer: Emek Yuvasından Sanat Yuvasına” adlı kitapla sanat dünyasına önemli bir katkı sundu.