Fikirtepe neden kilitlendi?

Kentsel Dönüşüm ve İmar Uygulamaları alanında uzman bir isim olan Mutlu Er'den önemli açıklamalar haberde...

Selamlar herkese mağdur olan mağdur eden sorumlu olan sorumlu olmayan çözüm bulan veya çözümsüzlüğe iten herkese selam olsun … Elbirliği ile çözümsüzlük üzerine kurulmuş bir Fikirtepe inşaa ettik …

Öncelikle, Fikirtepe neden kilitlendi?.. Fikirtepe özelinde baktığımızda en önemli sorun ilk başlarda oluşmuş ve daha 6306 yokken 4.14 emsal verilip demişiz ki, “Müteahhitlere siz buraları toparlayın ve inşaat yapın!” Bunu da yaparken bir master plan olmadan bunu yapmışız…

Gecekondu, hafriyat çukuru manzaralı süper lüks daireler…

Tabii vatandaş da konuyu araştırmadan “100 metrekare arsam varsa 250 metrekare ev alacağım oh ne güzel” demiş ama bunun bütünleşik bir ada bazında çalışma olursa olacağını hiç düşünmemis ve ‘SPK garanti vs. var mı?’ demeden imzayı atmış…

Bu şekilde bölgeye giren müteahhitler doymamışlar; 1 ada, 2 ada dememiş boylarından büyük işlere girmişler… Kimi yapmış, kimi yapamamış… Yapılan binalarda süper manzaralar oluşmuş veya gecekondu manzaralı ya da kazı alanı manzaralı evlerimiz olmuş ama onların da ya iskanı yok; ya peyzaj katalogla alakasız ya da tapu sorunu vs. olan daireler…

İmar ve kentsel dönüşüm uzmanı Mutlu ER yazıyor…

Fikirtepe zaten bu kadar çok emsal almışken neden bu kadar çok ticari alan izni verilmiş o da ayrı bir muamma tabi… Emlakçı dolu AVM mezarlığı, yüksek fiyat beklentili AVM’cikler boş dükkanlar, boş daireler… Neden boş? İnsanların evlerine ulaşım yolları bozuk, yollar dağınık…

Fikirtepe, Pişman-tepe! Fakir-tepe!

İmza atan pişman imza, atmayan pişman temsilciler pişman… Müteahhit pişman, devlet pişman… Pisman-tepe fakir-tepe!.. Yazık oldu güzelim Fikirtepe’ye … Estetik düşmanı binalar ve moloz ve beton kamyonlarının ring attığı Fikirtepe…

En büyük hata şu ki…

Fikirtepe’nin dönüşümü esnasındaki en büyük hata ne biliyor musunuz sevgili okurlar?..

Fikirtepe’deki en büyük sorun, en başında düzenleyici bir kurum olmadan imzaların alınmasından başka bir şey değildir!..

Önce tüm maliklerden imzaları görevlendirilecek bir kamu kurumu alacak, imza bütünlüğü bitmiş adalarda vatandaşa devlet kendi garantisini verecek… Müteahhitden de garantiyi düzenleyici kurum olarak devlet alacaktı… Ve ihale ederek işleri dağıtacaktı. O zaman ne art niyetli müteahhit ne de art niyetli bir vatandaş süreci tıkayamayacaktı…

Belki de devlet ekstra kazançlı olacaktı… Kaybedenlerin çok olduğu yerde kazançlı var mı; gerçekten araştırdığımızda dahi bir tek kazançlı bulamıyoruz…

Tabii şimdi herkes bir çözüm önerileri yapıyor ama onları da incelediğimizde tamamına yakını sanki Fikirtepe kentsel dönüşüm süreci daha başlamamış, sıfırdan başlıyormuş gibi düşünülüp verilen çözüm önerileri bunlarla da çözüm olmayacağı aşikar…

“Şimdi bunları neden yazıyoruz, bir çözüm öneriniz mi var?” diyecek herkes… Zamanında bizim önerilerimizi dinlemeyenler şimdi dinleyecekler mi?… Bunu zaman gösterecek tabii…

Burada çözümün kilidini müteahhitte aradıkça batağa giriyor Fikirtepe… Aslında tek çözüm kaynağı vatandaş ve devlet… Ama öyle garipce duyduğum ’emsal azaltıp yerinde dönüşüm hikayeleri’ değil tabii ki çözüm…

Daha rasyonel, gerçekçi ve olabildiğince hızlı yapılacak çözümler bu alanın yeniden İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) devri şimdilik olasılık dışı görünüyor ama Ankara’dan da olmayacağını anladık…