İdris Güllüce’den TMMOB’a ince mesaj
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Esenler’de yaptığı konuşmada kentsel dönüşüm ve mega kent projelerini eleştiren ‘mimar ve mühendisler’e gönderme yaptı. İşte Bakan Güllüce’nin projelerin iptali için dava açan, basın ve kamuoyunda eleştiren TMMOB’un adını anmadan verdiği cevap…
Emre Kulcanay / imarpanosu.com
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, kentsel dönüşüm ve mega şehir projelerine dava açan, basın ve kamuoyunda eleştiren Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) isim vermeden “Mimar ve mühendislerimiz’, eleştiri yaparken Türk aile yapısına ve sosyolojisine bakarak değerlendirme yapması lazım” diyerek gönderme yaptı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Esenler Belediyesi ile İslam Ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliği’nin (AY-BİR) dün (28 Şubat 2015, Cumartesi) Esenler Dr. Kadir Topbaş Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlediği “Yeni Türkiye’nin Şehir Vizyonu” başlıklı konferansta konuştu.
Bakan Güllüce, Esenler Belediye Başkanı Göksu’dan 28 Şubat’la ilgili ne istedi?
Çevre ve Şehircilik Bakanı Güllüce, Türkiye’nin şehir vizyonu için neler söyledi?
İşte Bakan Güllüce’nin TMMOB’un ismini anmadan verdiği o cevap;
“Değerli dostlar biz hükümet olarak acele ediyoruz, biraz önce tablosunu çizdiğim o şehirleri; çok çirkin yapılaşmanın, teknik olmayan yapılaşmanın hızla değişmesi için çabalıyoruz. Tabi bunları değiştirirken şöyle bir problemimiz de var; o ideallerimizde olan şeyleri oluşturabilmeye ne kadar zorlarsak zorlayalım bunları tam manasıyla oturtabilme şansımız da yok. Yani çok az katlı, merkezde caminin, çınar ağaçlarının olduğu… Oluşmuş şehirlerde bunu yapma şansınız yok.
Yerli, milli bakışla yeni yapılanmayı sağlarsak milletin bu kökünü esas alarak şehirlerimize bakarsak, insanı esas alarak bakarsak bazı problemleri aza indirebiliriz. Çünkü biz insanı esas alan ve her şey insan içindir diyen bir dünya görüşünden geliyoruz, tabii ki bazı eleştiriler; yerli açıdan bakmadığı zaman yurtdışından örnekler veriliyor; Zürih’tir Colorado’dur… Ben buna muhalefet ediyorum.
“Mimar ve mühendislerimiz eleştirirken Türkiye’nin aile yapısına, sosyolojisine baksın”
Arkadaşlar, Türkiye’nin dinamizmi, yapısı, sosyolojisi, her şeyi farklı. Bizim onlarla hiçbir şeyimiz benzemez; tuvalet taşlarına kadar her şeyimiz farklıdır. Bizim şehirleşmemiz, gelişmemiz farklıdır. Sultanbeyli’yi 1980-1990’lardan beri çok iyi biliyoruz, 15 bin nüfusu olan bir ilçeyken bugün 500 bin nüfusu olan bir ilçe haline geldi. Dünyada böyle bir örneği var mı bunun? Bugün şehirciliği konuşurken Türkiye’ye bakarak konuşmak lazım. Özellikle mimar mühendislerimizin bu eleştirileri, bu yapılanma ve tasavvurları yaparken Türkiye’ye bakarak; buranın aile yapısına, sosyolojisine bakmak değerlendirmesi lazım.”
“Müslüman işini güzel yapar”
Estetik bizim inancımızdan kaynaklanan “Müslüman güzeldir, yaptığı işi güzel yapar” diyen Hz. Peygamber’in izindeyiz. Allah o izden bizi ayırmasın; dünyada ilk toplam kalite örneği, yani bizim bir kalite problemimiz var, yaptığımız işlerde kalite olmadığı konusunda iddiam var. Herkes yaptığı işleri kontrol etsin, “Yaptığım iş kaliteli mi, doğru mu, tam mı?” diye… Hangi iş olursa, sokağı süpürmekten fayans işçiliğine, belediye başkanlığından bakanlığa kadar…
Dünyada ilk defa toplam kalite örneğini Hz. Peygamber şöyle veriyor; bu benim kendi kişisel tespitimdir hocalar katılır mı bilmem; bir gün bir sahabe vefat ediyor, Arap adetine göre kerpiç kullanılıyor bizdeki tahta gibi, kerpiçleri kuruyor ve çıkıyor sahabe mezarın içerisinden; Hz. Peygamber “Olmadı, in aşağı onları düzgün koy” diyor. Sahabe iniyor ve düzeltiyor. Çıktığı zaman diyor ki, “Ey Allah’ın Resulü, bir dakika sonra toprağın altında kalacak olan bu kerpiçler eğri olsa ne olurdu, düzgün olsa ne olurdu?” Hz. Peygamber, “Müslüman güzeldir, işini düzgün yapar” diyor. Dünyada bundan daha güzel toplam kalite örneği olamaz. Bütün dünya kalite kitaplarını getirin temelini bundan alır hitaben.
“Kalite problemimiz var”
Peki kendimize dönelim, yaptığımız işler böyle midir? Yani banyolarımızdan, nasıl becerirsek banyodaki süzgecin olduğu tarafa değil tam tersine sular akar, denizin 5 metre kenarında olan asfaltlarımızın üzerinde su birikintisinden arabalarımız geçemez.Bir kalite problemimiz vardır. Şehirlerimiz ve insanlarımızın kendisini yeniden kontrol ederek her şeyimizin kaliteli ve güzel olması inancımız gereği ve güzel insan olmamız için bunlara dikkat etmemiz gerek.”
İdris Güllüce, Esenler İstanbul Kitapçısı mağazasını açtı ve aldığı kitapların parasını kasada ödedi