İstanbul Depremi ne zaman olacak? Marmara Depremi ne zaman gerçekleşecek? Marmara Denizi’nde beklenen İstanbul Depremi kaç büyüklüğünde olacak? İstanbul Depremi, hangi illeri etkileyacek? İstanbul Depremi hangi tarihte olacak? İstanbul Depremi kaç büyüklüğünde meydana gelecek? Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Yeniçağ TV’de Emre Kulcanay’a önemli açıklamalar yaptı. İşte o röportajın videosu ve Övgün Ahmet Ercan’ın önemli açıklamaları…
Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, imarpanosu.com kurucu editörü Emre Kulcanay’ın Yeniçağ TV’de konuğu oldu. Övgün Ahmet Ercan, İstanbul ve Ankara’ya dair önemli açıklamalarda bulunduğu söyleşide ilk olarak Kahramanmaraş ve Hatay depremlerini, Türk tarihinin en yüksek yıkım şiddetine sahip deprem olduğunu söyledi. Ercan, “Net olarak konuşmak gerekirse 7.9’luk deprem (Yabancı ülkeler 8 olarak vermektedir bu büyüklüğü) Şu ana kadar Türkiye’nin görmüş olduğu en büyük depremdir. Çünkü yıkım gücü Antakya’da 12 oldu. 12 yıkım gücünde bir başka deprem Türk tarihinde yok” dedi.
Kahramanmaraş Pazarcık merkezli deprem ve ardından Hatay ve Antakya’da meydana gelen depremlerin bıraktığı enkazı, “Bu ülkenin 160 bin metrekarelik alanında tam bir afet yaşanıyor” diye nitelen Prof. Dr. Ercan, depremlerin ekonomik, toplumsal ve göç gibi sıkıntılarının da gelecek günlerde görüleceğine işaret etti. Ercan, “Bu işin bir toplumsal ve ekonomik boyutu arkada dev gibi durmaktadır. Biz böyle bir olayı İstanbul’da beklerken beklediğimizin çok çok üstünde Doğu Anadolu Kırığı’nda oldu” diye konuştu.
Emre Kulcanay’ın ‘Son depremlerin Kuzey Anadolu Fayı’na bindirme yapıp yapmadığına’ dair sorusunu yanıtlayan Övgün Ercan, Kuzey Anadolu Fayı’nda büyük deprem ihtimali olan il ve ilçeleri şöyle sıraladı:
“Şimdi buradaki bindirmelerin bir kısmı Kıbrıs Yayı‘na doğru bindirirken Ölüdeniz Kırığı‘na, kuzeyde ise Bingöl üzerinden Karlıova‘ya doğru bindirme yaptı Kuzey Anadolu Kırığı’na. Kesişme konumuna getirdi. Bu kesişme konumunda aşağı yukarı Erzincan, Erzurum, Karlıova, Muş gibi kesimler potaya girdi.”
Güneydoğu’daki depremlerin Kuzey Anadolu Fayı üzerinden İstanbul’u etkileyip etkilemeyeceğine dair soruya ise “Buradaki gerginlik Kuzey Anadolu Kırığı’nı, İstanbul Kırığı’nı etkiler mi? Hayır etkilemez” diyen Övgün Ercan, “Dolayısıyla Kuzey Marmara’da beklemiş olduğum iki deprem öne çekilmemiştir” cevabını verdi.
İstanbul Depremi’nin olacağı tarih ve büyüklük üzerine önemli bir açıklama yapan Ercan, Marmara Denizi’nde meydana gelecek depremin 2035 ile 2055 tarihleri arasında gerçekleşebileceğini söyledi. Ercan, İstanbul Depremi’nin tarihi ve büyüklüğü için şunları söyledi:
“Ben 1999 yılından beri, biliyorsunuz, 2045 +-10 yıldan önce bir deprem olmaz savını bilimsel verilere dayanarak ve geniş bir veri tabanı kullanarak söyleyegeliyorum. Benim dışımdaki arkadaşlarım ise “Her an bir deprem olabilir” diyerek 24 yılı geçirdiler.
Ben o ‘Her an’cılardan değilim. Marmara gergin değil, çünkü Marmara’nın yırtılabilmesi için 6 milyar gigatonluk bir güce ihtiyacı var. Bu güç ortada olmadığı için Marmara’da deprem olmuyor.
Ama Marmara’da hiç deprem olmayacak değil. Kuzey Marmara’da olacak.”
İstanbul Depremi’nin büyüklüğü ile de bilimsel öngörülerini paylaşan Prof. Dr. Övgün Ercan, İstanbul’da deprem sonrası yaşanacak yıkımı ise şu sözlerle anlattı:
“İstanbul’un önünde 6.4 ile 6.7 arasında bir deprem, Marmara Ereğlisi önünde de yaklaşık 7- 7.2 arası bir deprem olması kaçınılmazdır.
Bir yerde depremin büyüklüğü, o depremden çıkan gerginliğin ya da enerjinin miktarını gösterir.
Yıkımı belirleyen en belirgin özellik, olan depremin büyüklüğü, depremin işleyişi ve depremin kentten olan uzaklığıdır. bu uzaklıklar ne kadar uzak olursa depremin yıkıcı gücü o kadar artar. İkinci özellik ise deprem dalgalarını gören yerin deprem sarsıntısını büyütme özelliği ve yerin sarsıntısı ile yapının salınımının uyuşuma geçmiş olması (İngilizce’de Rezonans) denir buna. Yıkımın bir nedeni bu olabilir, ikinci özelliği ise tamamen yapı gereçlerinin doğru seçilip seçilmediği ve yapı denge tasarımının yani statik projesinin varlığı ya da yokluğu, yapıların mühendislik hizmeti alıp almaları, depremin süresi, kırığın doğrultusu gibi olaylar depremin yıkım gücünü etkiler. Bir de kişi yoğunluğu önemlidir.
Deprem olan bölgede km2 başına 125 kişi yaşıyor iken İstanbul’daki bu yoğunluk 3 bin kişidir.
Dolayısıyla İstanbul’da yapı yoğunluğu da yaklaşık km2 başına 140 yapı varken deprem gören Kahramanmaraş bölgesinde ise 25’tir dolasıyla depreme uzaklık Kuzey Marmara’da yakındır. Sözün gelişi Kahramanmaraş ile Hatay arasındaki uzaklık 200 km kadar uzaktayken kuzey Marmara’da bu uzaklık sadece 1/10’i sadece 25 kilometredir.
İstanbul’un 5bin km2’lik alanda sıkış tepiş kentleşmesi, deprem sırasında yıkımların daha fazla olmasına neden olacak ve aynı zamanda arama kurtarma takımlarının da kurtarma işlerini büyük ölçekte engelleyecektir.
Keza doğalgaz patlamaları, su patlamaları, elektrik kesintileri gibi olaylar da bunların kısa bir zamanda onarılma olasılığı çok düşüktür. Sıkıntılar İstanbul’da daha büyüktür. Çünkü İstanbul yaklaşık 16.5 milyon nüfusuyla keza Marmara çevresinin yaklaşık 25 milyon nüfusuyla İstanbul’a yardım ulaşması oldukça zordur.
Çünkü zaten depremsiz bir konumda ulaşımda büyük sıkıntılar vardır İstanbul’da. Kahramanmaraş’ın olduğu 11 ilde bir çok kişi koşturdu ama yardımcı olmak için İstanbul’da Kuzey Marmara’daki bir depremde sadece İstanbul’da değil yakın illerde Tekirdağ, Bandırma, Balıkesir, Mudanya, Bursa, Gemlik, Yalova, Çınarcık, Karamürsel, Darıca, Gölcük, İzmit buralarda da çok yıkım olacağı için Anadolu’dan gelebilecek yardımların buraya ulaşması zor olacaktır. Onun için denizden boşaltılması konusu düşünülebilir ancak nüfus çok. Karadeniz yoluyla ancak yardım ulaşabilir.
Marmara’da kızılca kıyamet kopacağı için Karadeniz tarafından ulaşım sağlanabilir.
Halbuki ben İstanbul Deprem Konseyi’nde lojistik kümesinde çalışıyorum şu anda. Keza susuzluk sıkıntısı çekilecektir. Dolayısıyla su gemileri oluşturmamız gerekiyor şimdiden. bu su gemileri Karadeniz’in az tuzlu suyunu tuzlulaşma giderme ile içilebilir su biçimine getirmesi gerekiyor. Çünkü gölleri ne durumda olacağını dolu mu, boş mu olacağını bilmiyoruz. İstanbul için sıkıntı çok katlanarak gelebilir.
Övgün Ahmet Ercan, Emre Kulcanay’ın “KAF, Ankara’da büyük deprem üretir mi?” sorusuna ise bu cevabı verdi:
“Hayır, Ankara’da Kuzey Anadolu Kırığı’nın Çankırı kesimi var en yakın olduğu yer. Ankara güvenli bir yer. Bir de Tuz Gölü’nden gelen kırıklar var ama onlar Ankara’da yıkıcı etki yaratmaz. Ankara’nın yer yapısı uygun. İstanbul ile asla karşılaştırılamaz.
Yani İstanbullular bir yere göçmek istiyorsa ve Ankara seçeneği varsa bence doğru bir seçenektir diye düşünebilirim.”
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın önemli açıklamalarını Emre Kulcanay’ın aşağıdaki röportajında izleyebilirsiniz:
imarpanosu.com
#LuxeraBahçePort #LuxeraGYO #İstanbulHavalimanı
#ZiraatKuleleleri #Kalyonİnşaat #AutodeskDesignMakeAwards2024
#BabacanMeridian #BabacanYapı #Beşiktaş
#ÇEDBİK #YeşilBinalarZirvesi