Şirketlerin buluta geçişte duydukları 5 endişe

 

Türkiye’nin en hızlı büyüyen veri merkezi Radore, işletmelerin buluta geçişlerinde yaşadıkları 5 endişeyi ve sunduğu çözümleri açıklıyor.

Hem Türkiye’de hem de dünya çapında BT yöneticileri, bulut bilişimin şirketleri dijital dönüşüme hazırlayacağına inanıyor. CIO’ların ajandasında ilk sıralarda yer alan bulut bilişimin faydaları ve sunduğu fırsatlar kabul görürken, bazı endişelerin engel olduğu görülüyor.

Buluta geçişte işletmelere yardımcı olduklarını dile getiren Radore Veri Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kubilay Akyol, “Bulutu bulut yapan veri merkezidir. Günümüzün hızla artan ihtiyaçlarına cevap verebilen modern veri merkezleri, her yerden erişilebilir, esnek, ölçeklenebilir, hesaplı ve pratik bulut çözümleri sunuyor. Yine de bulutun faydalarından imtina eden işletmeler bulunuyor. Bu işletmelerin gönül rahatlığı ile buluta geçişlerini sağlamaya çalışıyoruz” dedi.

Veriniz bulutta güvende mi?

Akyol, bulutun faydalarına rağmen geçişten imtina eden işletmelerin endişelerini ve Radore’nin sunduğu çözümleri şu şekilde sıralıyor:

Kritik bir anda verilere ulaşamamak. BT yöneticileri, kendi sorumluluklarında olan bir altyapıyı her an erişim sağlamaktan emin olmadığı bir ortama taşımaktan imtina ediyor. Oysa Radore, yedekli ve yüksek kapasiteli internet erişimi sağlayan network altyapısı sayesinde %99,99 uptime garantisi sunuyor.

Verinin nerede durduğunu bilmemek. Bulutta tutulan verinin nerede bulunduğu ve istendiğinde fiziksel sunucuların görülmesi BT yöneticilerinin endişelerini giderebiliyor. MetroCity’de yer alan Radore, İstanbul’un merkezinde olmakla birlikte Fiber ve metro ethernet ağ altyapısına doğrudan erişime sahip M2 İstanbul metro hattının üzerinde yer alıyor.

Verinin güvenliği. Buluta konulan verilerin istenmeyen kişiler tarafından erişilmesi ihtimali nedeniyle işletmeler verilerini taşımak istemiyor. İşletmelere ayrılan sunucular, Radore Güvenlik Uygulamaları ile koruma altına alıyor. Güvenlik duvarı hizmetleri, port ve kaynak IP bazlı kurallar ile sunuculara doğru gelen trafiği düzenleyebiliyor ve dışarıdan gelebilecek 2 binden fazla saldırı türüne karşı koruma sağlanıyor. Ayrıca SSL (Secure Socket Layer) veya IPsec (Internet Protocol Security) VPN (Virtual Private Network) ile sadece yetkili personel sunuculara erişebiliyor.

Verinin yedeklenmesi. İşletmelerin birçoğu düzenli yedek alamadığı için herhangi bir sorun yaşanması durumunda güncel verilerine ulaşamıyorlar. Radore Yedekleme Servisleri, vRanger Pro ile alınan her yedeklemeyi, şehir dışında bulunan DR4100 Disk Backup Appliance’a da aktarıyor. Böylece yedeklerin bulunduğu birincil yedekleme altyapısında sorun meydana gelmesi durumunda, yedeklerin güvenli bir şekilde korunduğundan emin olunuyor.

Desteğe ihtiyaç duyulduğunda muhatap bulamamak. Dünyanın herhangi bir noktasından hizmet sunan bir bulut sağlayıcıya her an ulaşmak mümkün olamıyor. Ancak Radore’de resmi tatiller de dahil olmak üzere 7/24 çalışan Radore Operasyon Merkezi, anında devreye girerek iş sürekliliği sağlanması için gerekli müdahaleyi gerçekleştiriyor.

2004 yılında kurulan Radore bünyesindeki proje ve sistem yöneticileri, tercih edilmesi gereken bulut konusunda önerilerini işletmelerle paylaşıyor. Akyol’a göre, yüksek ilk yatırım maliyetleri ve sürekli bakım gerektiren veri merkezi inşası yerine, bulut bilişimin fırsatlarını değerlendirmek gerekiyor. Böylece işletmeler, hiçbir satın alma maliyetine katlanmadan, günlük olarak veri merkezi izleme ve bakımıyla ilgilenmek yerine, işlerin nasıl daha iyi yapılabileceğine ve inovasyona odaklanabiliyorlar.

Modern veri merkezleri ve bulut bilişim hakkında daha fazla bilgi için http://blog.radore.com/ adresini kullanabilirsiniz.