Tago Architects’ten standart dışı bir rezidans projesi

Taksim’de içinde bulunduğu yapılı çevrenin çok katmanlı tarihini ve kentsel gelişime dönük yüzünü tamamlar nitelikte ele alınan Tago Architects tasarımı Taksim Rezidans, konfor düzeyi yüksek stüdyo daireleri ile özellikle de genç kesimin gözdesi olmayı hedefliyor.

Mimar Gökhan Aktan Altuğ liderliğindeki Tago Architects tarafından Taksim’de tasarlanan ve inşaatı halen devam etmekte olan Taksim Rezidans, oldukça dinamik bir şekilde ele alınan cepheleriyle faklı perspektifler ve zengin bir kütle algısı sunarak çevresindeki hareketliliğe uyum sağlıyor.

Özellikle genç kesimin odak noktası olması planlanan binanın kent ölçeğinde bu kadar önemli bir noktada bulunması, köşe bir parselde yer alması ve üç cephesinden de algılanabiliyor olması tasarımını şekillendiren en önemli etmenler olmuş. Böylelikle bina, konumunu aktive edici bir dikkat çekicilikle, farklı cephe kurgularının bir bütünü olarak tasarlanmış. İki parçalı olarak planlanan kütlenin Dolapdere’ye bakan ön cephesinde daha hareketli ve beyaz, Taksim’e bakan arka cephesinde ise algısını güçlendirmek adına daha net çizgilerle gri bir cephe kurgulanmış. Bina girişinin ise saçak ve saçakla bütünleşen bir kolon detayıyla algılanabilir ve dikkat çekici olması sağlanmış.

Genç nüfusa hizmet etmesi planlanan, bu nedenle de ağırlıklı olarak konfor düzeyi yüksek stüdyo dairelerden oluşan Taksim Rezidans’ta klasik 1+1 dairelerde olduğu gibi ev sahiplerinin aktif olarak günde birkaç saatliğine kullanacakları basit yaşam mekanlarından ziyade, içerisinde daha uzun ve daha kaliteli zaman geçirebilecekleri mekânsal kurgulara yönelinmiş. Bu bağlamda 1+1 daire tipleri, boyutları ve planlamaları ile 2+1 büyüklüğündeki daire konforunda ve kalitesinde tasarlamış. İç mekan tasarımını Arketipo Design’ın yaptığı Taksim Rezidans‘ta yaşam alanı, yemek köşesi, yatak odası, giyinme odası, misafir tuvaleti gibi alanlar ev sahiplerinin konforlu, keyifli ve nitelikli vakit geçirebilmeleri üzerine kurulmuş. 3+1 dubleks dairelerin de bulunduğu yapının, bodrum katında çözülen otoparkı ve zemin kotunda yer verilen ticari birimleriyle kullanıcılarının diğer ihtiyaçlarını da karşılaması planlanmış.

Mimari tasarımın birincil öğelerinden biri olarak ele alınan cephe malzemeleri, birbiriyle bütünleşen ve binanın dinamizmini yansıtabilecek ürünlerden seçilmiş. Cephede bu hareketli dili yakalayabilmek adına fabrikada imal edilerek şantiyede monte edilen prekast beton sistemi kullanılmış. Böylelikle inşaat süresi kısalarak, şantiyenin etraftaki yaşantıya olan etkisi minimuma indirgenmiş.

Mimar Gökhan Aktan Altuğ inşaat süreç yönetimindeki başarılarını şu sözlerle anlatıyor: ‘‘Taksim Rezidans projesindeki önemli noktaları yapının çok merkezi bir konumda yer alması, dolayısıyla da tasarım anlamında ön plana çıkması ve proje yönetimindeki başarı olarak sıralayabiliriz. Yapının tasarımından uygulamasına geçilen süreçte malzemeyle tasarım birbirini çok iyi bütünledi. Süreç yönetiminin de tasarımın bir parçası olduğunu düşünüyorum. Bu noktada yerinde imalatın tercih edilmesi bu yapıda da tasarım, süreç ve iş programı açısından kaliteyi yüksek oranda artırdı.’’

TAGO ARCHITECTS

Tago Architects, Tatsuya Yamamoto ve Gökhan Aktan Altuğ ortaklığında 1995 yılında kuruldu. Türkiye’de ve dünyanın farklı ülkelerinde hayata geçirdiği özgün mimari tasarımları ile adından söz ettiren ofis, projelerinde günümüz yaşam ihtiyaçlarını, evrensel tasarım ve konfor değerleri ile buluşturuyor.

Kuruluşundan bu güne mimari ve iç mimari alanlarda 700’ün üzerinde proje tasarlayan Tago Architects, farklı ölçek ve tipolojideki çok önemli işlerin altına imzasını attı, bir çok alanda da ödül sahibi oldu.

2007’den itibaren İstanbul merkez ofisinin dışında Tokyo, Bükreş, Kiev ve Dubai’de açtığı ofislerle Avrupa, Orta Asya ve Uzak Doğu’ya da yelken açan Tago Architects, tasarım gücünü ve proje hizmetlerini buradaki projelere de aktarıyor.