İklim değişikliği konusunun en önemli konulardan biri olduğunu dile getiren Kurum, bu değişikliğin etkilerinin yakından hissedildiğini söyledi.
Bakanlık olarak iklim değişikliğiyle ilgili kararların alındığı uluslararası süreçlere en etkin, en aktif şekilde katıldıklarını aktaran Kurum, bu anlamda aralık ayında Şili’de düzenlenecek 25’inci Taraflar Konferansı’nın çok önemli olduğunu ifade etti.
Konferansın en önemli gündem maddesinin Türkiye’nin kendine özgü pozisyonunun artık açıklığa kavuşması olacağını belirten Kurum, “Bu nedenle ilgili kurumlarımızla yaptığımız istişareler sonucunda Türkiye’nin Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin Ek-1 listesinden çıkarılma talebimizi sekreteryaya ilettik. Bu konuda siz değerli büyükelçilerimizin görev yaptığınız yerlerde, ilgili muhataplarınızla yapacağınız görüşmeler son derece mühim. Çünkü ülkemize ciddi anlamda yapılan haksızlık var.” diye konuştu.
Bakan Kurum, Türkiye’nin iklim değişikliği konusunda ciddi tehdit altında olduğunu söyledi.
Son yıllarda bu değişikliğin olumsuz sonuçlarının yaşandığını kaydeden Kurum, geçen ay 15 maddelik Karadeniz İklim Değişikliği Eylem Planı ile bu mücadele hususundaki kararlılığı ortaya koyduklarını hatırlattı.
Kurum, ilk olarak Karadeniz’de başlattıkları iklim değişikliği eylem planlarını 7 bölge için önümüzdeki 6 ay içinde tamamlamış olacaklarını vurguladı.
Kurum, Bakanlık olarak uluslararası boyutta da iklim değişikliğiyle mücadele noktasında gerekli çalışmaları yaptıklarına değindi.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Zirvesi olan COP26 adaylığının devam ettiğini ve konunun BM nezdinde New York Daimi Temsilciliği tarafından takip edildiğini belirten Kurum, bunun yanında 2019 yılı Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’nin 23 Eylül’de New York’ta düzenleneceği bilgisini verdi.
Kurum, iklim zirvesine yönelik belirlenmiş 9 tematik alandan biri olan “Altyapı, Şehirler ve Yerel Eylem” temasını, Kenya ile eş-öncü ülkeler olarak yürüttüklerini ifade ederek, çalışmanın sonuçlarını İklim Zirvesi’nde dünyayla paylaşılacağını vurguladı.
Sıfır Atık Projesi ile çöplerin kaynağında ayrıştırıldığını, ayrıştırılan atıkların geri dönüştürüldüğünü anlatan Kurum, “Sıfır Atık Projesiyle artık ülkemizde plastik, metal, cam ve kartonların toplanması ve geri dönüşümünün sağlanmasıyla artık bunları ithal etmeyeceğiz.” dedi.
Sıfır Atık Yönetmeliği ile 2023 yılına kadar tüm şehirlerin Sıfır Atık Projesi’ne geçeceğini aktaran Kurum, bu anlamda da tüm dünyaya örnek olacak projeyi gerçekleştirmiş olacaklarını, şu ana kadar 18 bin 750 kamu kurum ve kuruluşunda uygulamaya geçildiğini anlattı.
Bakan Kurum, Sıfır Atık Mavi Hareketi’ne de değinerek, “Bu projeyle denizlerimizin, akarsularımızın, göllerimizin hem yüzeylerini hem de kıyılarını temizlemek üzere bir eylem planı hazırladık. 2019 sonuna kadar, kaynakta önleme, temizlik ve bilinçlendirme çalışmalarını içeren Deniz Çöpleri Eylem
Planlarımızı denize kıyısı olan tüm illerimiz için hazırlayacağız ve uygulamaya geçmiş olacağız.” ifadesini kullandı.
Bir sahilde bulunan çöp veya kirliliğin çevre kıyılarda bulunan tüm ülkeleri tehdit ettiğini vurgulayan Kurum, bu konuda bütün ülkelerin ortaklaşa hareketiyle sonuç alınabileceğini bildirdi.
Belgrad Büyükelçiliği gibi bazı büyükelçiliklerinin de Sıfır Atık uygulamasına geçtiğini aktaran Kurum, “İnşallah bu toplantıdan sonra ülkelerinize döndüğünüzde, Sayın Dışişleri Bakanımızın da desteğiyle bu uygulamaya her bir büyükelçiliğimiz kısa sürede geçecektir.” diye konuştu.
Bakan Kurum, özellikle tabiat harikası doğal alanları korumak için önemli projelere imza attıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla en son Salda Gölü ve çevresinin Özel Çevre Koruma bölgesi ilan edildiğini hatırlatan Kurum, “Burayla alakalı millet bahçesi projemizi de o alanda gerçekleştireceğiz. Gölün kıyı kenar çizgisi içerisinde yapılaşmaya müsaade etmeyerek, o doğal güzellikleri ön plana çıkaracak projeyi yapacağız. Kıyı kenar çizgisinin arkasında kalan alanlarda vatandaşlarımızın günlük ihtiyaçlarını gidecekleri alanların dışında hiçbir yapılaşmaya, betonlaşmaya, asfaltlaşmaya izin vermeden bu projeyi yapıp tüm dünyaya ülkemizdeki Salda’nın, Saldivlerin o doğa harikasını gelecek nesillere aktaracak çok önemli projeyi de hayata geçirmiş olacağız.” şeklinde konuştu.
Bakanlığın çevreye dair hedefleri olduğunu aktaran Kurum, şöyle konuştu:
“Bugün 78 bin kilometrekare olan doğal korunan alanlarımızın yüzölçümünü 133 bin kilometrekareye çıkartıyoruz. Bu önemli bir veri. OECD’nin açıkladığı 10 Yıllık Değerlendirme Raporu’nda ülkemizin çevre performansından övgüyle bahsediliyor ve raporun ortaya koyduğu gerçek şu ki atık yönetiminden ağaçlandırmaya ve biyoçeşitliliğin korunmasına kadar pek çok konuda dünyaya örnek bir ülkeyiz. OECD’nin korunan alanların büyüklüğü noktasında da bir kriteri var ve bu yüzde 17. Biz inşallah, önümüzdeki 5 yıl içerisinde OECD verilerinin de üzerine çıkarak, ülkemiz yüzölçümünün yüzde 20’sini korunan alan haline getireceğiz.”
Kurum, TOKİ’nin son 17 yılda 860 bin konut ürettiğini, sosyal donatılar, ibadethaneler, parklar ve kültür merkezleri dahil edildiğinde 1 milyonun üzerinde bağımsız birim yapma başarısı gösterdiğini ifade etti.
TOKİ’nin Endonezya, Sri Lanka, Pakistan ve Somali’de konutları, hastaneleri, misafirhaneleri, spor salonlarını hizmete açtığını dile getiren Kurum, müteahhitlerin başta Afrika olmak üzere pek çok ülkede inşaat yapmalarının önünü açmak için, TOKİ öncülüğünde kapsamlı bir çalışma ve araştırma yaptıklarını söyledi.
Yurt dışı müteahhitlik hizmetleri kapsamında 2018 yılı sonu itibarıyla 20,8 milyar dolarlık bir performans gerçekleştirildiğini dile getiren Kurum, sektörün ortaya koyduğu başarıların artarak devam edeceğine inandığını kaydetti.
Kurum, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün yurt dışındaki Türk vatandaşlarının yanı sıra Türkiye’de yatırım yapmak isteyen yabancıların da işlemlerini bulundukları ülkeden yapabilmeleri amacıyla yurt dışı temsilcilikleri açma çalışmalarına hızla devam ettiği bilgisini verdi.
Taşınmaz edinmek isteyen yabancı yatırımcılar için süreçleri kolaylaştırdıklarına dikkati çeken Kurum, “Özellikle 2018 yılında tüm zamanların en büyük yabancı gayrimenkul yatırımı yapıldı. İlerlemeye baktığımızda 2019 sonunda, yabancılara yapılacak satışların 2018 yılını çok daha geride bırakacağını, yeni bir rekora imza atacağımızı düşünüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Kurum, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Bakanlığa yurt dışı teşkilatı kurma yetkisi verildiğini hatırlatarak, bu sayede küresel yatırımcıların Türk pazarını ve yatırım ortamını tanımalarına yardımcı olacak mekanizmaları daha da geliştirmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi.
ÇŞB
#LuxeraBahçePort #LuxeraGYO #İstanbulHavalimanı
#ZiraatKuleleleri #Kalyonİnşaat #AutodeskDesignMakeAwards2024
#BabacanMeridian #BabacanYapı #Beşiktaş
#ÇEDBİK #YeşilBinalarZirvesi