970X250 ARTAS BASIN2024 videolu

970x250
PlayPlay

300X250 ARTAS BASIN2024 3
970x250 final

Tüp bebek orucu bozar mı?

Ramazan’ın yaklaştığı bugünlerde tüp bebek tedavisi yaptıran binlerce çiftin merak ettiği “Hem oruç tutup hem de tüp bebek tedavisine devam etmek mümkün müdür?” sorusuna cevap Türkiye’nin ilk tüp bebek uzmanlarından Prof. Dr. Oya Gökmen’den geldi... İşte o cevap...

Prof. Dr. Oya Gökmen, dengeli beslenildiği ve günde en az iki litre su tüketimine özen gösterildiği sürece tüp bebek tedavisi gören kadınların oruç tutmalarında bir mahsur olmadığını belirterek, erkeklerin de bu süreçte beslenmelerine dikkat etmeleri gerektiğini söyledi.

Tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmak kimi sağlık sorunları nedeniyle evladı olmayan çiftlerin en büyük çözüm yollarının başında geliyor. Binlerce çift, tüp bebek tedavisi yoluyla evlat sahibi olmaya çalışıyor ve bu sayı her yıl artıyor. Ramazan’ın yaklaştığı bugünlerde bu çiftlerin aklını kurcalayan soruların başında ise hem oruç tutup hem de tüp bebek tedavisine devam edip edemeyecekleri sorusu geliyor. Türkiye’nin ilk tüp bebek uzmanlarından olan ve halen Medistate Kavacık Hastanesi Kadın Doğum ve Üreme Sağlığı / Tüp Bebek Merkezi’nin başında görevine devam eden Prof. Dr. Oya Gökmen, bu soruya cevap arayan anne ve baba adaylarının içini rahatlatacak açıklamalar yaptı. Gökmen her Ramazan öncesi çok sayıda insandan bu konuda soru aldıklarını belirterek şöyle konuştu:

TÜP BEBEK TEDAVİSİ GÖRENLER RAMAZAN’DA NELERE DİKKAT ETMELİ?

“GÜNDE İKİ LİTRE SU TÜKETİMİ ÖNEMLİ”

“Öncelikle tüp bebek tedavisi acil bir tedavi değil. İstiyorlarsa Ramazan’dan sonra da tüp bebek tedavisi yaptırabilirler. Ya da Ramazan nedeniyle oruç tutarken kendini güçsüz hisseden anne adaylarımız tedaviyi Ramazan sonrasına da bırakabilir. Ama bazı hastalarımız ‘Hem oruç tutup hem de tüp bebek tedavimi sürdürebilir miyim?’ diye soruyor. Tüp bebek tedavisinde en önemli noktalardan biri de dengeli beslenip hem anne hem babanın ihtiyacı olan mineralleri almalarıdır. Şayet anne adayımız dikkatli beslenebiliyor, yeteri kadar protein, yeteri derecede yağ, karbonhidrat alabiliyor, vücut direncini, enerjisini koruyup günde iki litre de su içebiliyorsa hem tüp bebek tedavisini devam ettirip hem de oruç tutmasında sorun yok. İğnesini iftardan sonra yaptırabileceğinden burada da bir sorun yok. Zaten ilaçları günde bir kere alınmak üzere veriyoruz. Ancak bazı kişiler var ki sabah sahura kalktıklarında bir bardak su içip gündüz yatarak oruç tutuyorlar. Böyle kişiler yeteri derecede beslenmediklerinden ve gerekli sıvıyı alamadıklarında tüp bebek tedavisi yapmaları halinde başarılı sonuç alamayabilirler. Yine yumurta toplaması için hastaneye gidildiğinde zaten aç gidiliyor çünkü o gün anestezi veriliyor. Hastamızın bunu bir cerrahi müdahale kabul edip o gün oruç tutmaması lazım” diye konuştu.

“ERKEKLER DE RAMAZAN’DA BESLENMELERİNE DİKKAT ETMELİ”

Eşleri tüp bebek tedavisi gören erkeklerin de oruç tutup tutamayacaklarını sorduklarını belirten Gökmen, “Erkeklerin de enerjilerini koruyacak protein, mineral ve vitaminleri aldıktan sonra oruç tutmalarında sakınca yok” dedi.

“HAMİLELERİN ORUÇ TUTMAMASI SAĞLIK AÇISINDAN DAHA FAYDALI”

Gökmen son olarak hamilelik başladıktan sonra kadınların oruç tutmamasının sağlık açısından daha faydalı olduğunu çünkü oruç sırasında mide asidinin yükselebildiğini bunun hamile kadınları olumsuz etkileyebileceğini belirtti.

HAMİLELİK ÖNCESİ NASIL BESLENMELİ, NELERE DİKKAT ETMELİ?

“TAZE SEBZE MEYVE TÜKETİLMELİ, ETTEN KAÇINILMALI”

Prof. Dr. Gökmen, özellikle kimi diyetisyen ve bitki uzmanlarının iddia ettiği gibi bazı bitki ve yiyeceklerin tek başına hamile kalmayı kolaylaştırdığı yönündeki iddiaların doğru olmadığını belirterek, “Spesifik olarak şu yiyecek veya şu içecek hamile kalmayı kolaylaştırıyor diyemeyiz. Ancak yine de hamile kalmak isteyen kadınların dengeli beslenmelerine dikkat etmeleri gerekiyor. Şekerinizin dengede olması lazım. Yeteri derecede protein almanız lazım. En önemli noktaların başında yeteri derece taze sebze ve meyve tüketilmesi geliyor. Ancak şeker oranı yüksek meyvelere dikkat etmek lazım. Mümkün olduğu kadar etten kaçınmak lazım. Çünkü etin hazım edilmesi için vücut daha fazla çaba gösteriyor. Bunun yerine yumurta, taze peynir gibi daha kolay hazmı olan proteini yüksek yiyecekler tüketilmeli. Vücudu hareket ettirmek, vücudun oksiyen alması da çok önemli lazım. Bir yerde ne kadar çok oksijen olursa hücreler o kadar çok çalışır. Bunun için oksijeni bol açık yerlerde gezilmeli ve depresiflikten kaçınılmalıdır” diyerek sözlerini tamamladı.