TEPAV’ın il il büyüme hızını incelediği haritada çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Örneğin kırmızı renk hız artışını değil, yavaşlığı gösteriyor….
2001 yılından beri incelenmeyen il bazındaki kişi başı geliri mercek altına alan TEPAV’ın raporunda yer verdiği harita, çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor. Haritada gördüğünüz kırmızı renkler zenginliği değil, büyümenin yavaşladığını, lacivert ise büyümenin roketlendiği illeri gösteriyor. İllerin kişi başı gelirindeki ortalama yıllık büyüme hızlarının yer aldığı yukarıda haritaya göre, en hızlı büyüyen iller lacivert renkli. Bu bölgelerin büyüme hızı yüzde 6 ile 8 arasında bulunuyor. Mavi renkli illerin büyüme hızı ise yüzde 3,7 ile 6 arasında değişiyor. Turuncu renkli iller ise yüzde 2 ile 3,7 ile büyümesi daha yavaş olan illeri kapsıyor. Kırmızı ise yüzde 0,45 ve yüzde 2 ile en düşük büyüme hızına sahip illerden oluşuyor. Bu arada 2001 ile 2013 yılları arasında kişi başı geliri en hızlı büyüyen il ise yüzde 8,3 ile Trabzon oldu.
TEPAV, “Gelişmişlik göstergesi olarak gece ışıkları: İller arası gelir eşitsizlikleri ne durumda” adlı bir rapor yayınlandı. Rapora göre, Türkiye kapsayıcı bir büyüme sergilerken, illerin büyüme oranlarında bir asimetri gözlemleniyor.
Yıllar itibariyle yoksulların ekonomiden aldıkları pay artarken, il bazında kişi başı gelir, 2001 yılından beri yayınlanmadığı için kapsayıcı büyümenin iller arası gerçekleşip gerçekleşmediği ise bugüne kadar analiz edilemedi. TEPAV bu çalışmada, gece ışıkları verilerinden yola çıkarak hesaplanan GSYH verilerini kullanarak, il bazında büyüme performanslarını analiz ederek ve iller arasındaki gelir eşitsizliğini inceledi.
Analiz sonuçları doğrultusunda, Türkiye’nin bazı illerinde kişi başı gelirdeki artışın mevcut politika ve reformlarla hızlanma eğiliminde olduğu, bazı illerinde ise bu araçların istenen sonucu vermediği söylenebilir. Nitekim bu illerin tespit edilmesi, daha sonrasında farklılaştırılmış politika araçlarının tanımlanabilmesi için ilk adımı oluşturuyor.
Ülkelerin geceleri yaydığı ışık yoğunluklarının sayısallaştırılmasıyla, il bazında reel GSYH hesaplanabiliyor. NOAA’nın uydular aracılığıyla toplamış olduğu gece ışık verileri ile tüm koordinatlar için ışık yoğunluğu ölçülmekte ve bu veriler yüksek çözünürlüklü haritalar olarak halka sunuluyor. Bu çalışmada ise, ülke genelinde reel GSYH’nin ölçümünde güvenilir bir veri kaynağı olduğu kanıtlanan ışık verileri ile 81 il için ilk defa hesaplanan reel GSYH verileri kullanıldı.
Türkiye’nin kişi başı geliri 2001 yılından 2013 yılına, yüzde 53 büyüyerek 8.719 dolar oldu. 2001 yılında, 13.851 dolar ile Kocaeli en yüksek kişi başı gelire sahipken, 2013 yılında 19.478 dolar ile Yalova, Kocaeli’nin yerini aldı. . 2001 yılında 1.100 dolar ile en düşük kişi başı gelire Ağrı sahipken, 2013 yılında Şırnak 1.587 dolar ile en düşük kişi başına gelire sahip il oldu. Türkiye’nin en fazla GSYH değerlerine sahip olan üç büyük ili; İstanbul, İzmir ve Ankara’da kişi başı gelir artışı yavaşladı. 2013 yılı için kişi başı gelir sıralamasında İstanbul 34., Ankara 18., İzmir ise 8. sırada yer almaktadır. 2001’de ise İstanbul 9., Ankara 14., İzmir ise 7. sırada yer almıştır. Öyle ki, Türkiye’nin en zengin iki ili İstanbul ve Ankara 2001’den 2013’e kişi başı gelirdeki sıralamalarında düşüş yaşadı.
2001’den 2013’e illerin büyük bir kısmının kişi başı geliri, Türkiye ortalamasının üstünde büyüdü. 2001’den 2013’e Türkiye’de kişi başına düşen gelir ortalama olarak yıllık yüzde 3,63’lük bir büyüme sergiledi.
2001-2013 yılları arasında Türkiye’de kişi başına gelirdeki en yavaş büyüme İstanbul (yüzde 0,46) ve Kocaeli’nde (yüzde 1,63) gerçekleşmiş, bir nevi bu illerdeki toplam gelir artışı toplam nüfus artışı ile dengelenmiş bulunuyor.
2001 ile 2013 yılları arasında kişi başı geliri en hızlı büyüyen il ise yüzde 8,3 ile Trabzon oldu.
KİŞİ BAŞI GELİRDE YAKINSAMA
Kişi başı gelir incelendiğinde, tüm illerde artış ve iller arası gelir eşitsizliğinde bir azalma görülüyor. 2001’de en yüksek kişi başı gelire sahip il olan Kocaeli, en düşük kişi başı gelire sahip olan Ağrı’nın 12,6 katı kadarı. 2013 yılında bu oran küçük bir azalma göstererek 12,3’e geriledi. En düşükle en yüksek arasındaki fark anlamlı sayılabilecek bir oranda kapanmasa da genel olarak gelir eşitsizliği azalma eğiliminde bulunuyor.
Türkiye’de kişi başı gelir bakımından orta sınıf illerin sayısının arttığı ve illerin refah seviyesinde bir dönüşüm yaşandığı gözleniyor. 2001 yılında, 38 il orta düşük gelir grubunda yer almıştı. 2001-2013 arasında, bu gruptaki 28 ilde yaşanan gelir artışı, bu illeri orta yüksek gelir düzeyine çıkardı. Benzer bir şekilde orta yüksek gelir grubundaki 12 il de bir üst grup olan yüksek gelir grubuna geçti.
Örneğin, bu iller arasında İzmir ve Eskişehir Türkiye ortalamasının altında bir büyüme gösterseler de bir üst sınıfa atladı. Kırıkkale, Zonguldak, Nevşehir gibi iller ise Türkiye ortalamasının çok daha üstünde bir değişim hızıyla yüksek gelir grubuna geçmiş, yani büyük bir dönüşüm geçirmiş bulunuyor. Hali hazırda teşvikte önceliklendirilmelerine rağmen Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu’nun bazı illerinin (Van, Hakkâri, Şırnak) ise büyümelerinin Türkiye ortalamasından altında kaldığını ve bir üst gelir sınıfına atlayamadıkları görülüyor. Ayrıca çevresindeki büyüme odaklarına rağmen Ardahan, Kırşehir ve Aydın gibi illerin 2001’de bulundukları gelir sınıfında kalmaya devam ettikleri görülüyor.
İSTANBUL AYRIŞIYOR
Yalova, İzmir, Ankara ve Bursa, kişi başı gelir bakımından dünyadaki gelişmiş şehirlere yakınsarken, İstanbul’un bu şehirler ile ayrıştığı gözleniyor. Buna göre bu beş ilin, New York, Tokyo, Berlin ve Seul’un kişi başı gelirlerine oranları hesaplandı. Bu oranlardaki değişim, illerin yakınsama hızlarını gösteriyor. Bu seçili şehirlere en hızlı yakınsayan ilin Yalova olduğu görülüyor. Kocaeli; kişi başı gelir bakımından Berlin ve Seul ile ayrışırken; New York ve Tokyo’ya yakınsamıştır. Aynı yıllar içerisinde, İstanbul’un Tokyo’ya yakınsaması dururken, diğer şehirler ile arasında kişi başı gelir bakımından ayrışma başlamış bulunuyor. İstanbul’un en hızlı ayrıştığı şehir, Güney Kore’nin endüstriyel başkenti Seul’dur. Kocaeli gibi sanayi sektörü, İstanbul gibi hem sanayi hem de hizmetler sektörü gelişmiş ulusal ekonominin iki lokomotif ilinin, dünyanın gelişmiş şehirleriyle kişi başı gelir bakımından ayrışmaya başlaması dikkat çekicidir. Bu durum, bu illerde çalışan başına üretken sermayenin (sermaye verimliliğinin) düşmeye başladığına işaret ediyor.
GELİR SINIFINDAKİ GEÇİŞ TÜM İLLERİ KAPSAMIYOR
2001 ile 2013 yılları arasında illerin kişi başı gelirleri, Türkiye’nin büyümesine paralel olarak artış göstermiştir. Aynı zamanda, Türkiye’nin 2001 ve 2013 yılları arasında göstermiş olduğu büyüme performansının görece düşük gelirli iller açısından daha olumlu olduğu görülüyor. Nitekim 28 il orta düşük gelir grubundan orta yüksek gelir grubuna geçti.
Benzer şekilde orta yüksek gelir grubundan da bir üst gruba geçiş yaşandı. Gelir sınıfı arasındaki geçiş hem sosyal uyum hem sürdürülebilir büyüme açısından bireyler adına umut oluşturuyor.
Ancak, bu geçirgenliğin tüm illeri kapsamadığı gözüküyor. Bu farklılıklar, illerin farklılaştırılmış politika araçlarına ve üretkenlik artışına yönelik kalkınma stratejilerine ihtiyaç duyduklarına işaret ediyor.
Sözcü
#LuxeraBahçePort #LuxeraGYO #İstanbulHavalimanı
#ZiraatKuleleleri #Kalyonİnşaat #AutodeskDesignMakeAwards2024
#BabacanMeridian #BabacanYapı #Beşiktaş