Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD), 2016 yılının ikinci Gündem Buluşmaları’nda 2016 yılının ikinci yarısına yönelik ekonomik ve siyasi beklentiler masaya yatırılırken, katılımcılar ekonomik büyümeye ilişkin iyimser yaklaşımın rehavete neden olmaması gerektiğini vurguladı. İnşaat sektörünün yılsonu büyüme beklentisi ise yüzde 3 – 3,5 olarak ifade edildi.
Türkiye İMSAD’ın yılda dört kez düzenlediği Gündem Buluşmaları etkinliğinin ikincisi 16 Mayıs Perşembe günü Ortaköy Feriye’de gerçekleştirildi. Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Oktay Alptekin’in açılış konuşmasını yaptığı Gündem Buluşmaları’nda panel, Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Çetin Tecdelioğlu’nun moderatörlüğünde, Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin, Ekonomi ve Strateji Dan. Hiz. Başkanı Dr. Can Fuat Gürlesel ve BETAM Direktörü ve Ekonomist Prof. Dr. Seyfettin Gürsel’in katılımıyla düzenledi. “Yılın İkinci Yarısında Ekonomik ve Siyasi Beklentiler” temasıyla düzenlenen Gündem Buluşmaları’nda 2016 yılı sonuna kadar küresel ve bölgesel siyasi politikalar ve bunların ekonomiye yansımaları ele alındı.
Alptekin: “2016’ya dair umutlarımız yeşerdi”
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Oktay Alptekin, 2016 yılına umutla başladıklarını ve mevcut göstergelerin bu umutları yeşerttiğini belirterek, son döneme ait rakamsal verileri paylaştı: “Yılın ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisi yüzde 4,8 büyüdü. Bu büyümede inşaat sektörünün katkısını da görüyoruz. Sektör ilk çeyrekte yüzde 6,6 büyüyerek, 2013’teki performansını yakaladı. İnşaat sektörü harcamalarındaki yüzde 8,2’lik büyümede özel sektör yatırımlarının etkili olduğu görülürken, bu büyüme 30,36 milyar TL’ye tekabül ediyor. Yine 2016’nın ilk çeyreğinde alınan yapı ruhsatları geçen yıla göre yüzde 37,4 artış göstermiş durumda. Konut dışı bina yapı ruhsatlarında da yüzde 16,6’lık bir artış var. İç pazara dair rakamlar da umut verici. İnşaat malzemeleri sanayi üretimi yüzde 7,2 artarken, sektörün iç pazar büyüklüğü ilk çeyrekte 32,1 milyar TL’ye ulaştı. Geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 13,4 artış yaşandı.”
Alptekin, iç pazardaki olumlu gelişmelerin ihracat pazarına yansımadığını ifade ederek, “Maalesef ihracat rakamlarında hala olumlu bir tablo göremiyoruz. İhracatımız ilk çeyrekte yüzde 15,6’lık bir kayıpla 3,76 milyar dolara kadar geriledi. Öte yandan, ithalat hareketlendi. Biz hep sektör olarak cari açığa sağladığımız pozitif katkıyla övünürdük, ancak ihracattaki gerilemenin aksine ithalatımızda yüzde 10’a yaklaşan (%9,9) bir artış var; ilk çeyrekte sektörün ithalatı 2,43 milyar dolara yükselmiş durumda… Yani bu, ihracatla ithalat arasındaki çıtanın daraldığı anlamına geliyor ki, sadece sektörümüz adına değil, ülkemiz için de dikkatle değerlendirilmesi gereken bir gelişme. Kalite + fiyat + ülke ekonomisine sağladığı katma değer anlamında yerli ürünümüzün birçok avantajı varken, ithal ürüne yönelimin nedenlerini anlamakta zorlanıyoruz. Bunun nedenlerini iyi analiz etmeliyiz. Bir diğer husus; yakın coğrafyamızdaki siyasi gelişmelerden en çok etkilenen sektörlerimizden biri de inşaat ve inşaat malzemeleri sektörleri. Geçtiğimiz yılın ilk çeyreğinde müteahhitlerimiz yurt dışında toplam 2,78 milyar dolar değerinde 28 proje almış iken, bu yılın aynı döneminde 1 milyar dolar tutarında sadece 8 proje alabildi. İhracat verilerini de hatırlarsak sektörün dış pazar verileri endişe verici” diyerek, bu konularda ivedilikle önlem alınması ve topyekûn bir eylem planı geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Alptekin, 70 yıldır soğan patates üretimindeki plansızlıkları örnek göstererek, “Daha az karmaşık ve yalın projeler üretmeliyiz” dedi.
Prof. Dr. Seyfettin Gürsel: “Türkiye 2016’da yüzde 4 büyür”
2016 yılı ilk çeyrek büyüme oranının iyimser göründüğüne ancak abartıların da olabileceğine değinen BETAM Direktörü ve Ekonomist Prof. Dr. Seyfettin Gürsel şunları konuştu: “Büyümenin geleceği konusunda kritik nokta, büyümenin çeyrekten çeyreğe nasıl bir tempoda devam edeceği. Yüzde 0,8’lik büyüme çok büyük ölçüde özel tüketim artışı sayesinde gerçekleşti. Bu artışın başlıca nedeni olarak ilk çeyrekte meydana gelen yüksek reel ücret artışları görülüyor. Ücret şokunun tüketim üzerindeki etkilerinin önümüzdeki aylarda zayıflaması bekleniyor. Öte yandan, ilk çeyrekte iki harcama kaleminde ciddi düş kırıklığı söz konusu. Özel yatırımlar önceki çeyreğe göre düşüş gösterdi. Yatırım iştahındaki zafiyet devam ediyor. Diğer düş kırıklığı ise, net ihracatın büyüme katkısının negatif kalmaya devam etmesi. Mal ve hizmet İhracat artışı sınırlı kalırken ithalat artışı yüksek. Büyüme dengesiz ve sağlam temellerden yoksun. Bu koşullarda 2016 büyüme oranının tahminler doğrultusunda yüzde 4 civarında gerçekleşmesi yüksek ihtimal. Küresel düzeyde bakıldığında düşük değil ama Türkiye’nin özgün koşullarında yeterli değil. Türkiye ekonomisi 2012’den itibaren yüzde 2 ile 4 arasında dalgalanan nispeten düşük bir büyüme trendi izliyor. Üretim faktörleri yönünden büyüme mercek altına alındığında bir yandan çok vasat yatırım-GSYH oranı, diğer yandan verimlilik artışlarında durgunluk düşük büyümeyi açıklıyor. Bu çifte sorunun nasıl aşılacağı ise belirsiz.”
Prof. Dr. Kerem Alkin: “2016 gündemi turizm, Amerika, İngiltere, petrol ve emtia fiyatları olacak”
Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin, dünya ekonomisinin çok önemli bekleyişlerde olduğuna değindi. Alkin, “ABD Merkez Bankası’nın 2016 yılının ikinci yarısında 1 veya 2 faiz artışı gerçekleştirmesinin beklendiği, ABD başkanlık seçimlerinin sonuçlarının küresel siyaset üzerindeki olası sonuçlarının merak edildiği, ABD’nin yeni başkanının Orta Doğu politikaları konusundaki tercihlerinin, Suriye, Irak ve İran başlıklarında ne tür sonuçları olabileceğinin tartışıldığı, küresel büyüme ve ticaretle ilgili beklentilerin hala iyileşmediği bir konjonktür sürecindeyiz. Tüm bu durumlar dünya ekonomisinin en büyük beklentilerini oluşturuyor” dedi.
Küresel terörün, dünyanın önde gelen şehirlerinde sebep olduğu saldırılar ve bu saldırıların sebep olduğu tedirginlik, hem mobiliteyi, hem de ekonomik aktiviteyi etkilemekte olduğuna değinen Alkin, “Ülkelerin çoğunda ve Türkiye’de turizm sektörü son bir kaç yılın en zor dönemini geçiriyor. Küresel petrol fiyatları, İngilizlerin 23 Haziran’daki Avrupa Birliği’nde kalma veya çıkma referandumu, küresel petrol ve emtia fiyatlarının geleceği, 2016’nın ikinci yarısında sürekli konuşacağımız gündem başlıklarını oluşturacak” dedi.
İnşaatta büyüme beklentisi yüzde 3 – 3,5 oranında
Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel, 2016 yılı ilk çeyrek döneminde inşaat sektörünün yüzde 6,6 büyüme gösterdiğini ve böylelikle son dokuz çeyrektir en büyük büyümenin yaşandığına dikkat çekerek, “Kamu inşaat harcamaları çok sınırlı artarken, özel sektör inşaat harcamalarında önemli bir artış yaşanmıştır. Özel sektör 2015 yılında ertelediği ve ötelediği inşaat yatırımlarına 2016 başından itibaren yeniden hız vermiştir. İçeride inşaat işlerinde canlanma görülmektedir. Buna bağlı olarak ilk çeyrekte inşaat malzemeleri sanayi üretiminde de yüzde 7,2 artış gerçekleşmiştir” dedi.
Yılın ilk çeyreğinde alınan yüksek yapı ruhsatlarının, yılın geri kalanı için özel sektörün yatırım iştahını gösterdiğini ifade eden Gürlesel, “Konut satışları da yavaşlamakla birlikte sürmektedir. Yılın ikinci çeyreğinde faaliyetler mevsimsellik etkisi ile canlı seyretmektedir. Ancak Ramazan ve uzun bayram tatili işlerde yavaşlamaya yol açacaktır. İnşaat malzemeleri üretimini iç talep sürüklerken, ihracatta gerileme sürmektedir. Bununla birlikte yıl sonu beklentileri ile ilgili olarak inşaatta büyüme oranının yüzde 3 – 3,5 seviyesinde olacağını söyleyebiliriz” açıklamasında bulundu.
Türkiye İMSAD
Kuruluşundan bu yana geçen 31 yılda, Türk inşaat sanayini gerek yurt içinde gerekse yurt dışında temsil eden bir sivil toplum örgütü olan Türkiye İMSAD’ın, 32 sektör derneği, 81 sanayici firma ve 11 paydaş kurum üyeleriyle birlikte, pazarda 21 binden fazla noktaya etkin bir şekilde ulaşmaktadır. Sürdürülebilir büyüme için yurt içinde ve yurt dışında işbirlikleri geliştiren Türkiye İMSAD, iç pazardaki gelişmeleri yakından izlemekte ve ihracatta ulaşılan başarının artarak sürdürülebilmesi için, dış pazarları yakından takip etmektedir. Türkiye İMSAD, inşaat sektörünün çok önemli grupları olan 30 farklı alt sektörü temsil etmektedir. Avrupa Yapı Malzemeleri Konseyi CPE’nin yönetim kurulunda olan, 2011 yılında Brüksel, 2015 yılında ise Kamerun temsilciliğini kuran, sektörel projeler yürüten, raporlar yayınlayan Türkiye İMSAD, Avrupa Komisyonu’nun fonladığı birçok projeye de liderlik etmektedir.
#LuxeraBahçePort #LuxeraGYO #İstanbulHavalimanı
#ZiraatKuleleleri #Kalyonİnşaat #AutodeskDesignMakeAwards2024
#BabacanMeridian #BabacanYapı #Beşiktaş