Uludağ kadar büyük düşünmek lazım

Ali Ağaoğlu, ‘zamanlama’ konusunda çok başarılı bir iş adamı. İki senedir Uludağ’daki otelinde ağırladığı basınla sektörü ve piyasaları konuşur, şirketleri ve yatırımları hakkında son durumu soran gazetecilere bilgi verir.

‘Ağaoğlu, ‘Zamanlama’da mahir’ dedim çünkü;

Her iki buluşma da Uludağ Ekonomi Zirvesi’nden bir hafta önce olur… O buluşmalarda mutlaka “Ne olacak bu Uludağ’ın hali?” diye sorulur; Ağaoğlu da Orman Bakanlığı’nı eleştirir. Verdiği cevapların Uludağ Ekonomik Zirvesi haberlerine tutunarak o iki hafta gündemde kalacağını bilir…

Peki Ağaoğlu ne diyor? Daha doğrusu ne istiyor?

Geçen yılki buluşmada (13 Mart 2016’da) şöyle demişti;

– Uludağ için turizm ihtiyaçlarına cevap veren acil imar planı;

– Uludağ’ın Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından sahiplenilmesi;

– Yatırımcıların tesisleşmeleri için özel teşvikler verilmesi gerekiyor…

Bu yıl ne dedi? BURAYA TIKLAYARAK Bakanlığın cevaplarıyla birlikte okuyabilirsiniz…

Ağaoğlu’nun istekleri basit, imar planını bölgeyi turizm açısından değerli kılacak bir planlama yapsın; 1. Bölge de 2. Bölge gibi değerlendirilsin, sadece memleket derneklerinin otobüslerle doluşup piknik yapacağı alan olmaya mahkum edilmesin… Peki elindeki argüman ne?

1. Bölge’nin turizm bölgesi olması için 27 Eylül 2002’de dönemin Turizm Bakanı Mustafa Taşar, Orman Bakanı Prof. Dr. Nami Çağan ile Bayındırlık ve İskan Bakanı Prof. Dr. Abdülkadir Akcan’ın imzaları bulunan protokol…

Evet, AK Parti iktidarlarından önce imzalanmış ama ‘Devlette devamlılık esastır’ düsturuyla 1. Bölge’nin de turizme açılmasını istiyor Ağaoğlu…. Hatta sessizliğinden ve Bursa medyasından anladığımız kadarıyla Bursa Büyükşehir Belediyesi de istiyor bunu… Ağaoğlu ve Büyükşehir’in dayandığı nokta ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde verdiği “Uludağ, Davos olsun” talimatı…

Hatta bu talimatı Temmuz 2009’da Orman ve Çevre Bakanı Veysel Eroğlu bizzat kendisi açıklamıştı.

Ve aradan 7 yıl geçtikten sonra Ağaoğlu geçen sene “Uludağ, Davos değil FOS olmak üzere” demişti…

Madem geçmişe daldık, şunları da hatırlayıp soralım: Erzurum’daki Palandöken ve Konaklı Kayak Merkezleri 650 milyon TL’ye, Kayseri’deki Erciyes Kayak Merkezi 123 milyon TL’ye mal oldu… Uludağ için ne kadar harcandı? Burada kayak merkezi kurulması için ne yapıldı? Otellerin kullanımındaki kayak sahası ve telesiyejler dışında Uludağ’da kayak sporu için ne var?..

Yazımızı, belediye ve bakanlık yönetiminde söz sahibi olan AK Parti’nin 2009 yerel seçimlerinde kullandığı o meşhur sloganı Uludağ’a uyarlayarak bitirelim;

“Sen Uludağ’sın büyük düşün!”…