Vodafone Arena ilk anti-vandalist müşterisi
Toplumlarda şiddete meyil arttıkça, kamusal alanlarda, kırılmayan-paslanmayan ürünlere ihtiyaç baş gösterdi. Artık dünyada trend ‘anti-vandalist’ ürünler. Franke’nin odağında da bu ürünler var. Avrupa’da milyar eurolara ulaşan anti-vandalist ürün pazarı Türkiye’de henüz çok küçük. İlk müşterilerden biri ise Vodafone Arena.
Yüzde 1’de olsa, binde 1 de olsa her toplumda şiddet eğilimli, kamu malını kırıp dökmeye meyilli bir kesim var. Devletler, hükümetler bu sorunu eğitimle çözmeye çalışıyor. Şirketler ise inovatif mataryallerle vandalizme olanak sağlamayacak ürünler geliştiriyor.
Akşam‘dan Şenay Büyükköşdere‘nin haberine göre; ankastre, mutfak, banyo üreticisi Franke’nin bu yılki odağında da anti-vandalist (şiddete karşı) ürünler var. Franke’nin Türkiye CEO’su aynı zamanda da Güneydoğu Avrupa, Kuzey Afrika, Kafkasya ve Orta Doğu Bölgesi Genel Direktörü Özgen Özkan, dünyada anti – vandalist pazarın hızla büyüdüğünü, Almanya gibi gelişmiş ülkelerde pazarın milyar euro’lara ulaştığını söylüyor. Türkiye’de ise pazar çok çok yeni. Özgen henüz 10 milyon dolar seviyesine bile ulaşmadığını ama potansiyelin oldukça yüksek olduğunu ifade ediyor. Franke’nin anti-vandalist ürünlerde ilk müşterilerinden biri Vodafone Arena. Özgen Özkan, “Bizden olsun olmasın fark etmez ama İstanbul’un mega projeleri ‘anti-vandalist’ olsun” diyor.
Vodafone Arena’ya ‘anti-vandalist’ ürünler vermişsiniz. Ne demek anti vandalist ürün?
Anti–vandalist derken kırılmayan, paslanmayan, şiddete izin vermeyen ürünlerden bahsediyoruz. Mesela siz bakıp ayna sanıyorsunuz ama o aslında paslanmaz çelik. Uğraşsanız da kıramazsınız. Vodafone Arena’ya paslanmaz çelik pisuvarlar verdik. Beşiktaş kulüp yöneticileri biliyorlar ki o stada girdiği andan itibaren herkes onların misafiri. Ve stadın tasarımı, kötü niyetli bir kişinin vandallığının diğer insanlara zarar vermeyecek şekilde olmalı. Buna UEFA ve FIFA da çok dikkat ediyor.
Peki nereden çıktı dünyada bu trend… Dünyada ne boyutta, Türkiye’de nerede?
Kesin olan bir şey var; toplumlarda şiddet içgüdüsü artıyor. Bunun bir sürü ekonomik ve sosyo ekonomik sebepleri var. Hayatın zorlukları, rekabet vs… Devletler bunu eğitimle düzeltmeye çalışıyorlar, kamu spotları yayınlıyorlar. Ama sonunda herkesin uzlaştığı bir nokta var. Halka açık yerlerde vandalizme olanak sağlamayan materyaller kullanmak lazım. Yani adamın niyeti varsa bile yapamayacak. Dünyada oldukça hızlı büyüyen bir alan bu. Almanya gibi gelişmiş ülkelerde anti vandalist ürünlerin pazarı milyar euroyu buluyor. Türkiye’de ise pazarın 10 milyon dolar bile olduğunu düşünmüyorum.
MEGA PROJELERE TALİBİZ
Stadyumlardan başka nerelerde kullanılıyor bu ürünler?
Bu tip ürünler psikiyatri hastaneleri için çok önemli. Seramik bir pisuvar rahatlıkla kırılabilir, burada tedavisi süren kişi kendine zarar verebilir. Büyük şehir hastaneleri yapılıyor. Buralarla görüşme halindeyiz. 3. Havalimanı için de görüşmelerimiz sürüyor. Markası Franke olsun olmasın, İstanbul’un yeni mega projeleri mutlaka anti-vandalist olsun diyoruz. Çünkü bunlar hem uzun ömürlü hem tasarruflu ürünler.
Yüzde 20’den fazla büyürüz
Bu yıl büyüme hedefiniz nedir?
Klasik işimizde TL bazında minimum yüzde 15 olur. Ama klima gibi paslanmaz çelik ürünler ve yeni alanlar sayesinde şirketin büyümesi daha fazla olacak. Toplam büyümemiz yüzde 20’nin üzerine çıkar.
Türkiye’de Cumhuriyet tarihi kadar eskiyiz
Franke ne zamandır Türkiye’de?
Franke’nin Türkiye ile ilgisi 1930’lara uzanıyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında Franke Türkiye’de mutfak satıyormuş. Yıllarca Türkiye pazarında dağıtıcılar vasıtasıyla çalışmış. 1998’de de şirket kendisi pazara girdi. Ben de ilk çalışan olarak işe başladım.
Şu anda neler var portföyde?
Eviye ile başladık. Sonra 2001’de ankastre cihazlara geçtik. Franke’nin şöyle bir mantığı var; ben bir iş koluna giriyorsam mutlaka ilk 3 içerisinde olmalıyım. Dünyada eviyede bir, davlumbazda iki numaradayız. ‘Anti-vandalist’ banyo ürünlerinde de ikinciyiz. Ayrıca paslanmaz çelik sıvı tanklarında dünyada birinci, kahve makinelerinde ikinciyiz. Aklınıza gelen tüm fast food zincirlerinin de kurumsal sağlayıcısıyız. Fırınlarını, tüm ankaste mutfaklarını biz yapıyoruz.
Orta vadede klima pazarının yüzde 5’ini alırız
Franke markalı klimalar sadece Türkiye’de mi satılacak?
Bizden sonra Mısır, Romanya, Dubai, Yunanistan gibibana bağlı olan bölgelerde de devreye girecek. Çok heyecanlıyız.
Hedef nedir klima işinde?
Biz dedik ki ne yaparsak yapalım en tepedeki ürünü satalım. Sessiz olsun, üniteler küçük olsun. Pazar liderliği hedeflemiyoruz. Ama orta üst segmentten ciddi pay alacağız. Fiyat olarak en tepenin bir tık altında olacağız. Türkiye klima pazarı 650- 700 bin adet civarında. Biz orta vadede pazarın yüzde 5’ini almak istiyoruz.
Kendi klimamızı ürettik
Başka yeni alanlar var mı?
Geçen yıl şirketi dikine büyütmekten vazgeçtik. Ve işimize yeni faaliyet alanlarını eklemeye karar verdik. Bunlardan biri akrilik yüzey işimiz. Grubun satın aldığı KWC diye bir armatür şirketi var. Bu özel ürünü Türkiye pazarına getirdik. Ama bunun dışında da Franke Türkiye olarak yeni bir sürprizimiz var.
Öyle mi, nedir?
Klima işine giriyoruz. Franke Türkiye olarak kendi girişimimiz. Daha önce gruba klimalı davlumbaz ürettirmiştik. Bu ürün pazardan inovasyon adına çok olumlu tepkiler aldı. Biz de dedik ki böyle bir bilgi birikimimiz oluştu, bunu klima üreterek, kullanalım. Grup da ‘yapın’ deyince işe başladık. Martta Franke markalı klimalarımızı satışa sunacağız.
Satın alma niyetimiz var
Türkiye’de üretim de yapıyorsunuz. Yeni yatırım planları var mı?
Biz 2004 yılında dünyanın en büyük davlumbaz üreticisi Faber Grubu’nu satın aldık. Bu grubu aldığımızda dünya üzerinde 11 fabrikası vardı, bunlardan biri de Türkiye’deydi. 300 bin adet üretim yapan küçük bir fabrikaydı. Biz o fabrikayı Manisa’ya taşıdık kapasitesini de 1.5 milyon adede çıkardık. Şimdi buradaki üretimimizin yüzde 70’ini ihraç ediyoruz. Bugüne kadar biri evye diğeri armatür konusunda 2 satın alma girişimimiz oldu. Ancak bir şekilde sonuna gelemedik. Fakat Türkiye bizim için çok önemli bir pazar. Yani satın alma fikrimiz hala sürüyor.
Türkiye’de ne kadar istihdam sağlıyorsunuz?
Türkiye’deki toplam istihdamımız 600 kişi.
MUTFAK DA ARTIK STATÜ GÖSTERGESİ OLDU
Markalı konut pazarındaki büyüme etkiliyor mu sizi? Pazar payınız, büyüme oranlarınız nasıl?
Adetsel olarak eviye pazarının yüzde 35’ine, ciroda pazarın yüzde 50’sinden fazlasına sahibiz. Ankastre cihaz pazarında ise yüzde 12-14 payımız var. Türkiye Franke her sene çift haneli büyüyor. Markalı konut pazarının gelişmesi Türkiye’deki konut kalitesini de yaşam kalitesini de artırıyor. Bizim hitap ettiğimiz A ve A plus tüketici aslında evde çok yemek yemiyor. Ama yine de güzel mutfakları var çünkü mutfak bir statü göstergesi. Tek farkı, otomobil, saat gibi yanınızda taşınmıyor.
Peki bu işin de her yl değişen bir modası var mı?
Kadının olduğu her yerde moda var. Bizde de trendler değişiyor. Mesela şu anda paslanmaz çelikten cam ürünlere dönüş var. Cam ve ahşapla desteklenmiş yalın mutfaklar moda.
‘Kahve işi’ 5’e katlandı
Türkiye’de kahve işi çok hızlı büyüdü. Sizde durum ne?
Dünyada kahve işi yaygınlaşınca Bütün fast food zincirleri aynı zamanda kahve işine girdi. Bu bize yeni bir pazar yarattı. Divan Otelleri’ne, Starbucks’a pek çok zincire kahve makinelerini biz veriyoruz. Son 3 yıllık performansımıza baktığımızda kahve makinesinde toplam satışımız en az 5 katı artmıştır.
Akşam