‘Yüksek binalarda yeşil alan daha çok olur’

Mimar Ahmet Erkurtoğlu, kentsel dönüşümde 15 ve üzeri katlarda binalar olsun istiyor. Ona göre bina yükseldikçe yeşil alana ve sosyal donatıya daha çok yer ayrılabilir, projelerdeki hak sahipleri ev için daha az kavgaya tutuşur.

AE Mimarlık Yönetim Kurulu Başkanı Erkurtoğlu, sohbete başlamadan belki de tüm konuların özetini veriyor: “Vatandaş, konut ve iş yeri alırken parasını ödedikleri her metrekarenin hesabını soruyor. Bu yüzden mimar, her bir metrekareyi doğru değerlendirmeli”… Mimar Erkurtoğlu ile sohbetimizde Fikirtepe’den girip Bağdat Caddesi’nden çıkıyoruz, müteahhitleri çekiştirip yasal düzenlemelere kafa yoruyoruz… İşte o röportajımız…

‘Fikirtepe tartışmaya açık’

Fikirtepe’ye bakınca ne görüyorsunuz?

Kadıköy’ün şu anda sadece yüzde 10’u yenilenmiş durumda. Kadıköy’deki kentsel dönüşümün 25-30 yıl daha devam edeceği öngörülüyor. Fikirtepe’de ilk proje yapan mimarlık firmasıyız, ruhsatı almamız bile 2 yıl sürdü. Fikirtepe’de ne kadar doğru bir kentsel dönüşüm uygulanıyor, hâlâ tartışmaya açık bir konu. Orada kesinlikle çok katlı binalardan yanayım ki, daha fazla yeşil ve sosyal donatı alanı kalsın.

Kadıköy’e getirilen 15 kat yasağını nasıl yorumluyorsunuz?

Kesinlikle karşıyım. Kadıköy’de 15 katı geçen yüzlerce bina vardır. 15 kat yasağı gelirse bu binalar yenilenmeye gittiğinde 15 katın üstündeki mal sahiplerinin daire paylaşımı nasıl olacak? Buradaki maliklerin şerefiye hakları nasıl karşılanacak? Yani bir haksızlık söz konusu olur. Dikey yapılaşma taraftarı bir mimar olarak 15 kat yasağını istemeyerek de olsa kabul etmek zorunda kalıyoruz.

Bağdat Caddesi, ‘neydi ne oldu’ ve ne olacak?..

Sadece 2015’te 100 projeyi hayata geçirdik ve projelerin yüzde 80’i Bağdat Caddesi ve civarındaydı. Bir firmaya Cadde civarında 25 proje çizdik. Ancak şu anda burada kentsel dönüşümden ziyade, binasal dönüşüm yapılıyor. ‘İstanbul’u koruyamadık’

Anadolu yakasındaki bazı projeleri Dubai mi bizden kopyalıyor, biz mi Dubai’den kopyalıyoruz?

Dünya mimarları birbirleriyle yarışırken, biz sadece işin kopyalama kısmında yer alıyoruz. Yani Dubai bizden değil, biz onlardan kopyalıyoruz. Çünkü bizde her mimar, önüne gelen her projeyi çiziyor!

İstanbul’un siluetini bozuyor muyuz?

Ne yazık ki İstanbul’u koruyamadık. Bizde ne yazık ki, şehir planlamacılığı kavramı doğru anlaşılmış değil.

Müteahhitler en çok hangi istekleriyle sizi zorluyorlar?

Müteahhitler, maliyet odaklı düşünüyorlar. Ancak maliyetleri bu kadar işin ana merkezine koyduğunuz zaman ise projeler özgünlüğünü kaybetmeye başlıyor. İşte bu noktada, biz mimarlara büyük görev düşüyor.

Sizi en rahatlatan teklif hangisi: Toplu konut mu, markalı konut mu, ticari proje mi?..

Her proje, ayrı bir özen ve emek istiyor. Bu da ister istemez iş yoğunluğumuzu artırıyor tabii ki. Ancak toplu konut projeleri, büyük projeler olduğu için sadece odak noktamıza o projeyi koyup daha kısa sürede çok iyi sonuçlar alabiliyoruz. Zaten toplu konut projeleri, yıllardır üzerinde yoğunlaştığımız ve uzmanlaştığımız projelerdir.

‘Anlaşmazlıkları hakem çözsün’

Kentsel dönüşüme nefes aldıracağını iddia ettiğiniz ‘Yüzde 90 Çoğunluk Yasası’ndan bahsediyorsunuz. Bunu biraz açar mısınız?

Bakanlığımızın binaların yıkılması için çıkardığı 3/2’lik yasa gibi yapılması için de yüzde 90 çoğunluk yasası çıkması gerekir. Bu yasa parseller 1 adaya dönüştüğü ve en az yüzde 90 çoğunluk sağlandığı takdirde, yüzde 90 çoğunluğun ve sorun çıkaran yüzde 10’un hakkını koruyacak bir yasa çıkabilir, hakem heyeti atanabilir.

Emre KULCANAY
YENİ YÜZYIL GAZETESİ