Yok böyle bir kurum!

Konut sektörü, medya, eğitim ve sağlık gibi yaz tatiline giren sektörlerden değil. Bahar-kış, plan ve projeyle uğraşan müteahhitlerimiz, şimdi projelerini hayata geçirmek için şantiyede…

Emre KULCANAY yazıyor...
Emre KULCANAY yazıyor…

İlkbahara doğru projelerini açıkladılar, şimdi iş vakti. Şantiyeler, arı kovanı gibi.

Yaz geçecek, sonbahar gelecek…

Yine yeni projeler görücüye çıkacak. Firmalar, yeni ortaklarıyla tanıştıracak bizi. Biz de onların –muhtemelen yine çoğu Arap kökenli- yabancı yatırımcılarının açıklayacağı milyon dolarları yazacağız.

İşte bu noktada çok önemli bir uyarı geldi sektöre, Kentsel Dönüşüm ve Projeler Uzmanı, Danışman Mutlu Er’den:

“Uluslararası yatırımlar için sermaye açıklayan yabancıları denetleyecek, takip ve kontrol edecek resmi bir kurum oluşturulmalı!”

Özellikle kentsel dönüşüm konusunda deneyimine sıkça başvurduğum isim olan Mutlu Er, geçtiğimiz yıllarda İngiliz kökenli bir spor merkezinin yıllık peşinatları toplayın ortalıktan kaybolmasını hatırlattı sohbetimizde.

Lafı kentsel dönüşüme ve İstanbul’da yabancı ortaklı projelere getirdi;

“Lansmanlarda büyük büyük rakamlar açıklayan yabancı şirketleri kim takip ediyor? Borsada faaliyet gösteren kurumsal firmalar gibi düzenli açıklama yapıyorlar mı? Açıklanan 300 – 500 milyon dolarlar nerede ve nasıl harcanıyor?!.. Özellikle de Fikirtepe gibi hassas bölgelerde yürütülen projelerdeki Arap ortakları kim denetliyor? Sadece Fikirtepe değil, İstanbul hatta tüm Türkiye’deki yabancı ortaklar, resmi bir kurum aracılığıyla denetlenmeli ve sürekliliği takip edilmeli!..”

Firavun gibi ortada kalmasın bizimkiler

Mutlu Er haklı…

Bu noktada biz de emlak gazetecileri olarak özeleştirimizi yapalım:

Karşımıza çıkan yabancıların fotoğraflarını çektik, sorular sorduk, açıklamalarını kaydettik.

Fakat fikr-i takip yapmadık!..

İlk özel işimiz bu olsun; bizimkileri sıkıştırıp yabancı ortaklarını soralım.

Ama bizden de öte resmi bir kurum oluşturulsun, Türkiye’de özellikle de gayrimenkul alanında yatırım yapan yabancılar buradan kontrol edilsin, hatta daha öncesinden araştırılarak ülke piyasasına sokulsun ki, sonra ilk dalgalanmada ‘Yelkenler fora’ deyip kaçmasın. Bizimkiler kapanan nehrin ortasında firavun gibi kalmasın…

Emre KULCANAY / Yurt Gazetesi