3. Köprü’nün gayrimenkul perspektifi
Son günlerde Zekeriyaköy veya Riva tarafına gittiyseniz 3. Köprünün otobanlarının inşaatını görmemiş olmanız mümkün değildir. Çevre açısından bir felaket olarak gözüken bu inşaatların etrafındaki gayrimenkul piyasalarına yapacağı kısa ve orta vadeli etkiyi tahmin etmeye çalışalım.
İstanbul şehri binlerce yıldan beri ‘kuzey ormanları’ndan gelen temiz havayı soludu. Suyu buradan kemerlerle geldi, hafta sonu dinlencesi burada yapıldı. Şu anda yapılan yol inşaatlarına baktığımız zaman ormanlar parça parça koruluk alanlara çevrilmiş durumdadır.
Şehrin mikro klimasına yapacağı etkiyi bizim burada tahmin etmemiz mümkün değildir, fakat artık buraların eskisi gibi bir dinlence alanı olmayacağı kesindir. Şehrin ekonomik gelişmesinde geldiği son noktadır. Her şeyi ekonomi olarak görmemek gerekir demek istesem de meslek icabı yorum yapmak durumundayım. Yine de çok üzgün olduğumu ve doğanın affedici olmadığına inandığımı söylemek durumdayım.
Güzide şehirlerimizi dağ tepe prefabrike malzemelerden yapılan toplu konutlarla dolduran zihniyet ile bu yapılan otoyolun kaderinin aynı olacağını düşünüyorum.
Gayrimenkul perspektifine gelirsek, kısa vadeli olarak gayrimenkul fiyatları bu bölgelerde arttığı aşikardır. Alım gücü artmadan ortaya çıkan bu spekülatif artışların özellikle Avrupa yakasında kalıcı olmayacağını düşünüyorum,
Her ne kadar şehrin ulaşım sorunu olmayan bahçeli ev özlemi olsa da özellikle Türkiye‘deki işgücü, enerji ve su fiyatlarının yüksekliğinden dolayı bu tip bir yaşam şeklinin çok pahalı olacağını ve toplumun geneline yayılamayacağını söylemek isterim. Klasik şekilde ısınan, soğutulan, güvenliği sağlanan bu tip mahallelerin demode olduğunu aşikardır.
Asya yakasında ise şu anda eskiden gelen çok az proje olduğundan dolayı, özellikle büyük ölçekli, akılcı çözümlerle yapılan evlerin başarılı olacağını düşünüyorum. Çevreye yapılan bunca zarardan sonra çevreye duyarlı gayrimenkul projesi yapan geliştiricilere ihtiyacımız vardır.
Şimdi diyeceksiniz ki nerede bunlar? Türkiye‘den olmasa da, yurtdışından bu tip geliştiricilerin eninde sonunda Türkiye’de iş yapmaya geleceğini düşünüyorum. Veya bir elin parmaklarından az kalmış, çevreye ve dünyamıza duyarlı yerli geliştiricilerinde burada faal olması kaçınılmazdır.
İstanbul dünyada bir tanedir. Bozulmak üzere olan doğal dengenin tekrar kurulması, şehrin ihtiyacı olan oksijen ve suyu kaybetmemesi için tüm tüketicileri, geliştiricileri ve devletimizi bir seferberliğe davet ediyorum.
Hergün dünya baştan kuruluyor ve bunun mimarı bizleriz.
Doğanın bizi affetmesini beklemeden biz bu konuda önlem almalıyız…
SAMİM HATİPOĞLU’NUN ÖNCEKİ YAZISI İÇİN BURAYA TIKLAYIN!
Eng. Samim Hatipoğlu, M.S.
Founding Partner / Kurucu Ortak
E-Mail: [email protected]
Web: www.krnsgayrimenkul.com
Facebook: facebook.com/samimhatipoglu.kronosgayrimenkul
Twitter: twitter.com/HatipogluSamim
Linkedin: tr.linkedin.com/pub/dir/Samim/Hatipoglu