400 bin Dolar kararı yerinde ama…

Mars Investment İcra Kurulu Başkanı Hakan Bucak, gayrimenkul yolu ile vatandaşlık ediniminde uygulanan limitin artırılmasını değerlendirdi. İşte o açıklama...

Yabancı yatırımcının vatandaşlık hakkı kazanabilmesi için alması gereken gayrimenkul alt limitinin 250 bin dolardan 400 bin dolara çıkarılması gündemde ve buna ilişkin yasal düzenleme bekleniyor.

“Talepler yüzde 30-35 düşebilir”

Mars Investment İcra Kurulu Başkanı Hakan Bucak, “Alt limitin 250 bin dolardan 400 bin dolara keskin bir geçişle yükseltilmesi, talep sezonun başlamasına çok az kala bir şok etkisi yaratabilir. Talepler yüzde 30-35 düşebilir. Oysa geçişin zamana yayıldığı ‘Kotalı geçiş’ uygulaması yeni sürece geçişi daha anlamlı hale getirebilir. Örneğin 10 bin başvurunun ardından limitin 400 bine yükseltilmesiyle Türkiye’ye hızla 2,5 milyar dolar girdi sağlanabilir” diye konuştu.

Hakan Bucak, kendisinin de sık sık talep olarak dile getirdiği limit artışı kararını değerlendirdi ve şunları kaydetti: “Gayrimenkul yatırımı yoluyla Türk vatandaşlığı edinimi için belirlenen minimum yatırım bütçesinin 400 bin dolara yükseltilmesi her ne kadar yerinde bir karar olsa da sektörde doğuracağı sonuçların etraflıca değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Böylesine keskin bir geçişin sektörde talep düşüklüğüne yol açması kuvvetle muhtemel.”

Sektörün merak ettiği yeni düzenlemenin olası etkilerini değerlendiren Hakan Bucak, dünyadaki kimi başarılı uygulamalar hakkında da bilgi verdi. “Yatırım Yoluyla Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı Edinimine” ilişkin düzenlemenin ilk olarak 2017 yılında hayata geçirildiği ve oradaki alt limitin 1 Milyon Dolar olduğunu hatırlatan Hakan Bucak; “2017 yılında 1 Milyon Dolar olan yatırım bütçesi, 2018 yılında 250 Bin Dolara düşürüldü. Bunun arkasında yatan sebep ise yatırım yoluyla vatandaşlık imkanı sağlayan önemli Avrupa ülkelerinde bu bütçenin Türkiye’de şart koşulan yatırım bütçesinden çok daha düşük olmasıydı” diye konuştu.

Türkiye’deki yaşam ve yatırım fırsatlarının dünya çapında keşfedilmesi için yatırım yoluyla vatandaşlık edinimi için gerekli olan bütçenin 2018’de 250 bin Dolara düşürüldüğünü ve üç yıl içinde yabancı yatırımcıya konut satışının 40 bin satış bandına yükseldiğini dile getiren Hakan Bucak, “Türkiye’deki yatırım ve yaşam kalitesine dair farkındalık her geçen gün artarken dünyanın 80 farklı ülkesinden insan, Türk pasaportu ve konut sektörüne ilgi duymaya başladı. Bu ilgi ve farkındalık artışının ardında özellikle 250 bin dolar yatırım bütçesi fırsatı vardı” açıklamasında bulundu.

Gayrimenkul sektörü döviz girdisi için büyük önem taşıyor

Pandemi döneminde “iyi yaşam” özlemi ve “doğru yatırım” düşüncesiyle Türkiye gayrimenkul sektörüne yabancı yatırımcı ilgisinin arttığına işaret eden Hakan Bucak, açıklamalarına şöyle devam etti: “2020 yılında doğrudan yabancı yatırımın sadece gayrimenkul sektörüne gelmesi dikkate alındığında ülkeye döviz girdisi sağlayan neredeyse tek sektör gayrimenkul sektörüydü. 2021 yılına gelindiğinde pandeminin etkilerinin azalması, düzelmeye başlayan ekonomik ortam ve sınırların açılmasıyla birlikte Türkiye, yabancı yatırımcı için oldukça ilgi çekici olan konumunu pekiştirdi. Dünya çapında ‘B planı’ arayışında olan ve geleceğe yönelik parlak bir yatırım lokasyonu araştıran yabancı yatırımcıların öncelikli tercihleri arasında Türkiye yer aldı. Buna bağlı olarak 2021 yılında, yabancıya gayrimenkul satışı 59 bin adet konut satışı ve yaklaşık 7-10 milyar dolar döviz girdisi olarak gerçekleşti.”

Artışın nedenleri arasında Rusya -Ukrayna savaşı da bulunuyor

Hakan Bucak, konuşmasında sektörün mevcut durumuna ve savaşın konut satışlarına etkisine de değindi ve şunları kaydetti: “Günümüze bakıldığında ise özellikle ekonomideki enflasyonist baskı ve emtiada fiyatlarının döviz bazında 2-3 katına çıkması sonucu ortaya çıkan maliyetler her sektörde bir fiyat dalgalanması yaşanmasına sebep oldu. Yatırım yoluyla vatandaşlık edinimi için yapılan söz konusu artış da yaklaşık bir senedir gündemdeydi. Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan savaş sonrası Rusça konuşan yabancı yatırımcının ülkemize artan talebi de bu artışın uygulanmasına zemin hazırladı. Bunun yanında maliyet ve yüksek talep şoku ile artan gayrimenkul fiyatları da yatırım bütçesine yapılan düzenleme üzerinde oldukça etkili sebepler arasında.”

Daha kolay bir geçiş mümkün mü?

Yatırım yolu ile vatandaşlık edinimi şartlarında uygulanacak alt limitin 400 bin Dolara yükseltilmesinin olası sonuçlarına değinen Hakan Bucak, “Yatırım bütçesinin 400 bin dolara yükseltilmesi her ne kadar yerinde bir karar olsa da sektörde doğuracağı sonuçların etraflıca değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Böylesine keskin bir geçişin sektörde talep düşüklüğüne yol açması kuvvetle muhtemel. Tahmin ediyorum ki ortalama yüzde 30-35 bandında bir talep düşüklüğü gerçekleşecek. Talep artışının en yoğun olduğu dönemde yapılan söz konusu artış bir şok etkisine sebep olacaktır. Bu keskin geçiş yerine zaman içine yayılan bir sürecin hem yatırımcıyı hem de sektördeki on binlerce şirketi rahatlatacağına inanıyorum. Bu sayede hem satışların düşme riski azaltılabilir hem de sektördeki her paydaş için kolay bir adaptasyon süreci sağlanabilir” diye konuştu.

400 bin Dolarda kotalı geçiş önerisi

İki ay önce “kotalı geçiş” önerdiklerini söyleyen Hakan Bucak, konuşmasında şunları kaydetti: “Yaklaşık iki ay önce de önerdiğimiz ‘kotalı geçiş’, bu süreci kolaylaştıracak yöntemlerden biri. Bir yatırım kotası belirlendikten sonra belli aralıklarla kotanın durumuna bağlı olarak geçiş sağlanması sektör anlamında daha sağlıklı sonuçlar doğuracaktır. Kotalı geçiş ile hem hızlı bir döviz girdisi hem de mevut yatırımların daha çabuk sonuçlanması sağlanabilir. Örneğin, 10 bin başvuru kota olarak belirlendiğinde 2,5 milyar Dolar döviz girdisi sağlanabilir. Bununla birlikte bir tarih belirlenip -örneğin, Ağustos 2022’den itibaren- bu tarihe bağlı olarak ilerlendiğinde de hızlı yatırımların önü açılacaktır.”

Yatırım yoluyla vatandaşlık şartlarına devlet bağışı eklensin önerisi

Hakan Bucak, konut edimini yoluyla vatandaşlık hakkı kazanmak isteyen yabancı yatırımcıdan bağış alma yoluna gidilebileceğini de önerdi ve konuya ilişkin olarak şunları kaydetti: “Bir diğer önerim ise devletin bu konuda bağış alması. Dünyada yatırım bütçesi üzerinden bağış alınmasının birçok örneği bulunduğu için yatırımcı tarafında şaşkınlık yaratmayacağı gibi devlet bütçesine de ciddi bir döviz girdisi sağlayacaktır. Yatırım alt limit bütçesi 300-350 bin dolar bandına çekilip ek olarak 50-100 bin dolar civarında bir bağış alınabilir. Şunu unutmamak lazım ki devlet, gayrimenkul satıcısına ödenen 400 bin ya da 250 bin dolar üzerinden yüzde 4 tapu harcı ve KDV geliri elde ediyor. Eğer yatırım bütçesi üzerinden bağış alınırsa 20 bin başvuru ile hazineye yılda sadece 1 milyar dolar girdi sağlayabilir.”

Limit artışı yatırımcının niteliğini arttırabilir

Konuşmasında Portekiz, İspanya ve Yunanistan gibi rakip ülkelerdeki vatandaşlık şartlarına da değinen Hakan Bucak, “Vatandaşlık imkanı sunan diğer ülkelere bakıldığında Türkiye, 400 bin dolar yatırım bütçesi şartı koyarak Portekiz, İspanya ve Yunanistan ile neredeyse eşit hale geldi. Türkiye bu ülkeler için önemli bir rakip olarak değerlendiriliyordu. Eğer Schengen ülkelerine serbest dolaşım hakkı gelirse Türkiye yine bu ülkelerle rekabet edecek hale gelebilecektir. Aksi takdirde diğer ülkeler bu argümanı kullanarak Türkiye’ye yatırım yapacak potansiyeli kendi ülkelerine çekecektir. 400 bin Dolar yatırım bütçesinin bir olası faydası yatırımcı niteliğindeki artış olarak görülebilir. Daha nitelikli yatırımcıların ülkeye gelmesi muhtemel. Ancak yabancı satıştaki işleyişin hala düzenlememiş olması, sektördeki satıcı ve pazarlama firmaları için sertifikasyon, teşvik ve eğitim şartları gibi standartların getirilmemesi ülkemizin, 2019 yılında Güney Kıbrıs’ta yaşanan mağduriyetlerle karşı karşıya kalmasına sebep olabilir.

Dikkate alınması gereken bir diğer önemli konu da, sektörde ‘merdiven altı’ olarak tabir edilen sektör dışı oyuncuların varlığı ve bu sebeple yaşanması muhtemel yatırımcı mağduriyetleri. Sektörde ülkemizi hakkıyla tanıtarak bu işe emek veren firmaların önünü açılması ve sektör dışı oyuncuların bu alandan uzaklaştırılması son derece önemli bir gündemdir ve ilgili bakanlıkların bunu ivedilikle ele alması gerektiğine inanıyorum.”