Avrupa’nın en yeşil şehirleri
Sabah pencereden odanıza giren güneş, kulağınıza gelen kuş sesleri, sokakları saran çiçek kokuları baharın en büyük müjdecisidir. Dünyanın birçok yerinde sevinç ve coşkuyla karşılanan bu mevsim, her coğrafyada farklı tatlarda yaşanıyor.
Altı yüzden fazla içeriğiyle Prontotourblog, Prontotour rehberlerinin tecrübelerine dayanarak hazırladığı ilginç seyahat bilgileriyle, gezi tutkunlarının seyahat pusulası oluyor. Baharın gelişiyle yeşile olan tutkunun arttığı bugünlerde Prontotourblog’dan Avrupa’nın en yeşil şehirleri:
KOPENHAG
İnsan yoğunluğun az, doğal alanların da tam aksine tüm şehri kapladığı Kopenhag’da çimlere uzanmış güneşlenen, banklarda kitaplarını okuyan, bisiklet turuyla tertemiz havayı içine çeken insanlar, bahar enerjisinin şehre en güzel yansıması oluyor. Siz de bir şekilde bahara Kopenhag’da merhaba deme fırsatı bulursanız, bu enerjiyi dünyanın her tarafında kullanabiliyor olacaksınız.
AMSTERDAM
Amsterdam’ın kartpostallara yansıyan en ünlü siluetlerinden biri rengârenk çiçeklerle donanmış kanal demirlerine park edilmiş şirin bisikletlerdir. İnsanın içini kıpır kıpır eden bu görüntü aslında şehrin tüm atmosferini yansıtır. Kilometrelerce genişliğe sahip yeşil parkları, insan sayısından çok olan bisikletleri, rengin her tonuna sahip dünyaca ünlü laleleri ile Amsterdam tam bir bahar cenneti.
STOCKHOLM
1970’lerde başlayan çevre politikaları zaten halihazırda cennetten bir parça olan Stockholm’u öyle bir hale getirdi ki, bahara merhaba demek için uğrayacağınız bu şehirde, bütün bir hayatınızı geçirmek isteyeceğinizden hiç kuşkunuz olmasın. 2010 yılında “European Green Capital” ödülünü kazanan Stockholm, “Avrupa’nın Yeşil Şehri” unvanını sonuna kadar hak ediyor.
LONDRA
Kimileri doğuştan şanslıdır. Kimileri için ise başarı, yoğun bir emek süreci ile eş anlamlıdır. Londra’yı, daha yeşil ve daha yaşanılabilir bir dünya için çalışmaktan yorulmayan bir atom karıncaya benzetebilirsiniz. Yüksek nüfus ve gelişmiş sanayi gibi doğa açısından dezavantaj oluşturabilecek bazı durumları olabildiğince yeşil alan çoğaltma girişimleriyle suspanse eden Londra, doğal güzelliklerini ve bundan beslenen bahar enerjisini tarih, görkem ve estetikle birlikte sunuyor ziyaretçisine.
BERLİN
Minimalist tasarımlı hipster kafeleri ve arka sokaklarını süsleyen grafitileriyle belleklerde yer edinen Berlin de tıpkı Londra gibi mevcut doğal güzelliğini korumak ve üstüne hep daha fazlasını ekleyebilmek için sürekli çalışan ülkelerden. Kapalı iklim yapısı nedeniyle bahar aylarının daha bir kıymetli olduğu Berlin’de, güneşin ve uyanan doğanın da yardımıyla bambaşka bir başkent keşfedebilirsiniz.