Rusya krizi müteahhitleri de vurdu!
Rusya’da imza aşamasında olan işlerin askıya alınması, yeni projelerin de alınamaması nedeniyle Türk müteahhitler yıla iyi başlamadı.
Rusya ile yaşanan kriz, ihracat ve turizmin ardından müteahhitlik sektörünü de vurdu. Müteahhitlikte Türkiye’nin en önemli pazarı olan Rusya’da yeni proje alınamaması ve imza aşamasındaki işlerin askıya alınması, Libya ve Irak’taki diğer sorunlarla birleşince, sektör yıla iyi başlamadı. Türkiye Müteahhitler Birliği, “Ekonomide Bahar Havası” başlıklı birinci çeyrek analizinde, 2016 yılına son derece olumsuz bir başlangıç yapan küresel piyasaların, Şubat ayı ortasından itibaren küresel risk algısında kısıtlı bir iyileşme olması sonucunda bir miktar toparlandığı kaydedildi. Analizde, Mart ve Nisan aylarında küresel piyasaların büyük çoğunluğunda yukarı yönlü bir hareket, risk primlerinde ise aşağı yönlü bir eğilim gözlendiği vurgulandı. Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde 2016 yılına daha önceki yıllar kadar iyi başlanılmadığı belirtilen analizde, ilk çeyrekte yurtdışında 1.1 milyar ABD Doları değerinde 17 yeni proje üstlenildiği kaydedildi.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) yeni 3 aylık İnşaat Sektörü Analizi’ni yayımladı. Ekonomi çevreleri ve sektör tarafından merakla beklenen analizde, küresel ve ulusal ekonomide 2016’nın ilk çeyreğindeki göstergeler ile önümüzdeki döneme ilişkin veriler değerlendirildi.
Küresel piyasaların, Çin’den gelen olumsuz sinyaller, gelişmiş ülkelerde beklenen hızlı toparlanmanın gerçekleşmemesi ve mali sıkılaşma beklentisi yanında, düşük emtia fiyatları ve artan jeopolitik riskler nedeniyle 2016’ya son derece olumsuz bir başlangıç yaptığı belirtilen analizde, “Şubat ayı ortasından itibaren küresel risk algısında kısıtlı bir iyileşme olması sonucunda bir miktar toparlanmıştır. Mart ve Nisan aylarında küresel piyasaların büyük çoğunluğunda yukarı yönlü bir hareket, risk primlerinde ise aşağı yönlü bir eğilim gözlenmiştir” ifadelerine yer verildi.
Türkiye ekonomisinin, 2015 yılında küresel piyasalardaki dalgalanmaya ve yurtiçinde artan belirsizliklere karşın beklentinin ve AB ortalamalarının oldukça üzerinde bir oranla, yüzde 4.0 büyüdüğüne dikkat çekilen analizde, “2016 yılına ilişkin öncü göstergeler, olumlu görünümün 2016 yılının ilk çeyreğinde de sürdüğüne işaret etmektedir” tespiti yapıldı.
İnşaat sektöründe, yurtiçinde belirsizliklerin ortadan kalkmasının sektör tarafından olumlu karşılandığının altı çizilen analizde, “2015 yılı ilk çeyrek itibariyle yüzde 2.7 oranında daralan, ikinci ve üçüncü çeyreklerde yüzde 1.9 ve yüzde 2.0 ile sınırlı toparlanma gösteren sektör son çeyrek itibariyle yüzde 5.4 oranında büyümüştür. 2016 yılında inşaat sektöründe büyümenin yüzde 4.0-5.0 aralığında seyredebileceği, süreçte finansman koşulları ve yatırım düzeyinin etkili olacağı değerlendirilmektedir” denildi.
“YURTDIŞI HİZMETLERDE DÜŞÜŞ VAR”
Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde 1972’den bugüne kadar 108 ülkede üstlenilen 8 bin 755 projenin toplam bedelinin 325.5 milyar ABD Doları’na ulaştığı vurgulanan analizde, Ekonomi Bakanlığı verilerine göre 2016 yılının ilk çeyreğinde yurtdışında 1.1 milyar ABD Doları değerinde 17 yeni proje üstlenildiği kaydedildi. Yılın ilk 3 ayında Bahreyn, Nijerya, Suudi Arabistan, Irak ve Azerbaycan proje üstlenilen ilk 5 ülke oldu.
Analizde, son dönemde üstlenilen proje tutarının geçmiş yılların aynı döneminde üstlenilen proje değerlerinin belirgin şekilde altında kalmasının, büyük ölçüde Rusya, Libya ve Irak pazarlarındaki sorunlardan kaynaklandığı vurgulandı.
Nisan 2016 analizinde özetle şu değerlendirmelere yer verildi:
RUSYA’DA BAŞLAYAN İŞLER SÜRECEK
Yurtdışında üstlenilen projelerin ülkelere göre dağılımında lider konumda bulunan Rusya’da başlamış olan projelerin süreceği ancak imza aşamasında olan projelerin askıya alındığı ve yeni projeler alınmasının kısa vadede olası görünmediği hem Rusya’da iş yapan firmalar, hem Ekonomi Bakanlığı, hem de Rus işverenlerce dile getirilmektedir.
LİBYA’YA DÖNÜŞ OLABİLİR
Türk Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin ilk başladığı ülke olan ve firmalar için büyük önem taşıyan Libya’nın Ulusal Mutabakat Hükümeti Başbakanı Faiez Serrag, Türkiye’ye yaptığı ziyarette, “Türk firmalarının ülkemizdeki faaliyetlerine önem veriyor, özellikle Libya halkının refahına yönelik enerji ve sağlık konuları öncelikli olarak bir çok yeni projenin hayata geçirilmesini arzu ediyoruz. Geçmiş dönem projelerindeki sorunlarla birlikte yeni projelere de yoğunlaşmak istiyoruz. Türk firmalarının Libya’da yatırım yapmalarını bekliyoruz. Ülke ekonomimiz iyileştikçe Libya’da hayat çok daha çabuk normalleşecek, bu da tüm tarafların yararına olacak” değerlendirmesinde bulunmuştur.
IRAK’TA AĞIR BİR FİNANSAL DARBOĞAZ VAR
Irak Türk müteahhitlerin en faal olduğu pazarlar arasındadır. Ancak son dönemde hem Kuzey Irak’taki Kürdistan Bölgesi Yönetimi hem de Irak merkezi hükümeti, IŞİD terörü ve petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle ağır bir finansal darboğaz yaşamaktadır. Bu nedenle projelerde sıkıntı yaşanmakta, pek çok firma hak edişlerini tahsil edememektedir.
HEDEF: SAHRA ALTI VE GÜNEY AMERİKA
Toplam yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin yaklaşık yüzde 35’ini oluşturan Rusya, Libya ve Irak pazarlarından doğacak kaybı dengeleyebilecek yeni fırsatlar için, Sahra-altı Afrika ve Güney Amerika ülkelerindeki potansiyel yatırımlar takip edilmektedir.
KONUT SATIŞI YÜZDE 2.1 ARTTI
Türkiye genelinde konut satışları 2016 Mart ayında 117 bin 205 olmuştur. 2016 ilk çeyrek toplamında satılan konut sayısı ise, 2015 yılının aynı dönemine göre yüzde 2.1 artışla 303 bin 464 olarak gerçekleşmiştir. İpotekli konut satışları, Ocak ayında yıllık bazda yüzde 19.9, Şubat ayında yüzde 17.6, Mart ayında da yüzde 14.3 oranında azalmıştır. Konut edinmek isteyenlerin ipotekten kaçınma eğilimine işaret eden bu tablonun, mevcut konut kredisi faiz oranlarının yüksek bulunmasıyla ve faizlerin düşeceği beklentisiyle ilgisi olabileceği gibi, genel ekonomik koşullarda borç yükü altına girilmek istenmemesiyle de ilgili olabileceği değerlendirilmektedir.
OLUMLU HAVA SÜRECEK
Küresel konjonktürdeki olumlu havanın bir süre daha devam edeceği belirtilmektedir. Piyasalardaki ve ekonomideki gelişmelerin yanı sıra toplumsal ve siyasal gelişmeleri yansıtan büyük resimde ise, dünya ekonomisinin ve küresel sistemin mevcut haliyle sürdürülemez olduğunu, ufukta ciddi risklerin bulunduğunu belirten analistler çoğunluktadır.
KIRILGANLIK NİSPETEN AZALDI
2015 yılı, Türkiye ekonomisi için yurt içi ve yurt dışı kaynaklı olumsuz gelişmelere rağmen ekonomide kırılganlıkların nispeten azaldığı bir yıl olmuştur. Bölgede gün geçtikçe artan jeopolitik risklere, yapısal sorunlara, küresel ekonomiye hakim olan belirsizliklere, Türkiye’de üst üste iki genel seçimin yaşanmasına, şiddetini artıran terör saldırılarına ve sayıları yaklaşık 3 milyonu bulan Suriyeli mültecilerin ekonomik maliyetine karşın Türkiye ekonomisi beklenen büyüme hızını yakalamıştır. Büyüme, cari denge ve enflasyondaki gelişmeler olumlu seyretmektedir.
Yurtdışı piyasalarda hakim olan olumlu havanın yurt içine yansıdığı, ancak jeopolitik risklerin bu olumlu etkiyi baskıladığı izlenmiştir.
YAPISAL REFORMLAR KRİTİK ÖNEMDE
Ülkemizde, Hükümetin geçtiğimiz dönemde açıklamış olduğu 64. Eylem Planı ve yapısal reformlar konusundaki kararlı ve etkin tutumu ile yatırım ortamının güçlendirilmesi, yalnızca “2016 Baharı” için değil, ekonominin “yeni hikayesi” ve orta vadeli sürdürülebilir büyüme kompozisyonu için de kritik önem taşımaktadır. Hükümet tarafından açıklanan reform paketi etkinlikle gerçekleştirilirse, Türkiye ekonomisinde uzun süredir var olan verimlilik sorunu aşılabileceği gibi, ülkenin teknolojik gelişim, katma değeri yüksek üretim ve ihracat ile yabancı sermaye hazmetme kapasitesi de artabilecektir.
Sözcü