970X250 ARTAS BASIN2024 videolu

970x250
PlayPlay

300X250 ARTAS BASIN2024 3
970x250 final

Adalar Belediyesi Yassıada projesine karşı

Adalar Belediyesi, Yassıada projesine karşı olduğunu açıkladı. Adalar Belediye Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada “Yerel yönetimin tüm yetki ve sorumluluğunu ortadan kaldıran ve hukuka aykırı yürütülen bu sürecin karşısında olduğumuzu tüm kamuoyuna duyururuz” denildi. İşte o açıklama…

Adalar Belediyesi, Yassıada projesine karşı olduğunu gerekçeleriyle kamuoyuna duyurdu… Adalar Belediye Başkanlığı, Sivriada ve Yassıada Demokrasi ve Özgürlükler Adası Projesi’ne neden karşı olduğunu belediyenin internet sitesi üzerinde yayınladığı duyuru ile açıkladı… İşte o açıklama;

“İstanbul İli Adalar İlçesi, Marmara Denizinde yer alan 9 adadan oluşmaktadır. Büyükada, Heybeliada, Burgazadası, Kınalıada ve Sedef Adası yerleşik adalar; Kaşık Adası, Yassıada, Sivriada ve Tavşanadası ise yerleşimin olmadığı adalardır.

Adalarda yerleşimin, manastırların inşası ile başladığı, Bizans döneminde sürgün yeri olarak kullanıldığı bilinmektedir. Adalar; sahip olduğu doğal, tarihi ve kültürel değerleri ile birlikte korunarak gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla 1970’li yıllardan beri Anıtlar Kurulu tarafından denetim altına alınmıştır.

İstanbul Metropolü içinde çok özel bir öneme sahip olduğunu rahatlıkla söyleyebileceğimiz Adalar Bütünü, bugün kentin vahşi betonlaşma tehdidiyle karşı karşıya kalmakta ve gerek doğal gerekse kültürel yapısı çılgın projelerden nasibini almaktadır.

Yassıada ve Sivriada, günümüzde yerleşimin olmadığı adalardır ve doğal yapısı, korunması gerekli tescilli yapıları ve sahip olduğu tarihi miras ile doğal sit ve arkeolojik sit alanı olarak belirlenmiştir. Bunun yanı sıra, kıyı kesimi, deniz florası, önemli kuş alanlarından birisi olması gibi nitelikleriyle “kilit biyolojik çeşitlilik” alanında yer almaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan, Yassıada ve Sivriada’ya “Turizm + Kültürel Tesis Alanı” fonksiyonu getiren 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Revizyon ve Değişiklikleri ve 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı ve Değişiklikleri sürecinde bu iki adanın sahip olduğu koruma kalkanının nasıl zayıflatılıp delindiği ve sözde “kamu yararı” için nasıl yapılaşmaya açıldığı aşağıda özetlenmektedir:

NİSAN 2011: Hazine mülkiyetinde olan ve 1/5000 Ölçekli Adalar Koruma Amaçlı Nazım İmar Planında, I. Derece Doğal Sit, Tarihi Sit, III. Derece Arkeolojik Sit Alanı ve Askeri Alan olarak belirlenen Yassıada; Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne tahsis edilmiştir.

EKİM 2012: I. Derece Doğal Sit olan Yassıada’nın, doğal sit statüsü “Sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı” olarak değiştirilmiştir. İşleme Adalar Belediyesi tarafından itiraz edilmiştir.

KASIM 2012: Yassıada’nın “tarihi sit” statüsü kaldırılmıştır.

ŞUBAT 2013: Yassıada’nın I. derece doğal sit statüsünü değiştiren karara itirazlar yapılmış, sonrasında “Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” yayımlanmıştır ve böylelikle ardışık dört mevsim incelemeyi gerektiren rapora gerek kalmadan ön değerlendirme raporu ile değişikliğin yapılabilmesinin yolu açılmıştır.

NİSAN 2013: “Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6456 Sayılı Kanun”un 27. Maddesi ile “3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkındaki Kanuna” ek-2 maddesi” eklenmiş, buna göre; “Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yap-işlet-devret modeli ile Yassıada ve Sivriada’da kültürel ve turizm amaçlı yatırım ve hizmetler, 3621 sayılı Kıyı Kanunu hükümlerine ve diğer mevzuatta yer alan kısıtlama ve prosedürlere tabi olmaksızın planlama, imar ve inşaat uygulamaları bu kanun kapsamında yaptırılabilir” hükmü getirilmiştir ve her iki ada ayrıcalıklı yapılaşmaya açılabilir hale getirilmiştir.

MAYIS 2013: “İstanbul İli, Adalar İlçesi, Heybeliada Mahallesi, 156 ada, 1 No’lu parselin (Yassıada) “Askeri Alan” kullanımının “Turizm+Kültürel Tesis Alanı”, “Kayalık Alan” ve “İskele Alanı” kullanımına dönüştürülmesine ilişkin 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Revizyonu ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı” Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanmış ve askıya çıkarılmıştır. Yassıada 0,65 emsal değeri verilerek yapılaşmaya açılmakta ve “otel, bungalov, kafe, restoran, heliport alanı, park, açık hava müzesi, meydan, kütüphane, idari bina, müze, konferans salonu, sergi salonu, seyir terası” yapılabilir denmektedir.

Plana Adalar Belediyesi tarafından itiraz edilmiştir.

EKİM 2013: Plan revizyonuna yapılan 160 adet itirazın uygun görülmediği ve bu kez “1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Değişikliği” onaylanarak askıya çıkarıldığı bildirilmiştir.

Söz konusu plan değişikliği ile, revizyon planla “Turizm+Kültürel Tesis Alanı”, “Kayalık Alan” ve “İskele Alanı” olarak fonksiyon alanlarına ayrılan Yassıada’nın tamamı “Turizm+Kültürel Tesis Alanı”na dönüştürülmektedir. İlk hazırlanan planda, “Turizm+Kültürel Tesis Alanı”nda emsal 0,65, “İskele Alanı”nda 0,15 idi ve “Kayalık Alan” yapılaşmaya açılmamıştı. Yapılan plan değişikliği ile emsalin tüm ada için 0,30’a düşürüldüğü ve “Emsal hesabı mevcut tapu alanı üzerinden yapılacaktır” şeklinde yeni bir plan notunun eklendiği görülmüştür. Oysaki Yassıada’nın gerçek yüzölçümü 10,37 ha olmasına rağmen, tapu kayıtlarında geçen ve güncel olmayan, hatalı yüzölçümünün 18,4 ha olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla görünürde yapılaşma oranı düşürülse bile toplam inşaat alanında hiçbir azalma olmayacağı gibi, kayalık alanın dahi yapılaşmanın parçası haline getirildiği görülmektedir. Plana Adalar Belediyesi tarafından itiraz edilmiştir.

KASIM 2013: Yassıada’nın ismi “Demokrasi ve Özgürlükler Adası” olarak değiştirilmiştir. İsim değişikliğine Adalar Belediyesi tarafından itiraz edilmiştir.

TEMMUZ 2014: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, “Yassıada ve Sivriada’da yapılacak olan planlama, imar ve inşaat uygulamaları ile diğer düzenlemeler 4/4/1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu hükümlerine ve diğer mevzuatta yer alan kısıtlama ve prosedürlere tabi değildir” hükmü çerçevesinde değerlendirilerek, İstanbul İli, Adalar İlçesi, Heybeliada Mahallesi, 156 Ada 1 Parsel (Yassıada) 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Plan Notu Değişikliği’nin yapıldığı bildirilmiş ve askıya çıkarılmıştır. Söz konusu plan notu değişikliği; korunması gerekli tabiat varlıkları ve doğal sit alanlarının korunması konularında yetkili Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu ile korunması gerekli taşınmaz kültür varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarına ilişkin uygulamaya yönelik kararları almakla yetkili Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun onaylarını kaldırmaktadır.

Plan notu değişikliğine Adalar Belediyesi tarafından itiraz edilmiştir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, “Yassıada ve Sivriada’da yapılacak olan planlama, imar ve inşaat uygulamaları ile diğer düzenlemeler 4/4/1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu hükümlerine ve diğer mevzuatta yer alan kısıtlama ve prosedürlere tabi değildir” hükmü çerçevesinde değerlendirilerek, İstanbul İli, Adalar İlçesi, Heybeliada Mahallesi, 156 Ada 1 Parsel (Yassıada) 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Plan Notu Değişikliği’nin yapıldığı bildirilmiş ve askıya çıkarılmıştır. Söz konusu plan notu değişikliği; korunması gerekli tabiat varlıkları ve doğal sit alanlarının korunması konularında yetkili Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu ile korunması gerekli taşınmaz kültür varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarına ilişkin uygulamaya yönelik kararları almakla yetkili Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun onaylarını kaldırmaktadır.

Benzer şekildeki yetkisizleştirme durumu Adalar Belediyesi üzerinde de yaratılmış ve alınan duyumlar üzerine 13.05.2015 günü Adalar Belediyesi teknik personeli tarafından Yassıada’da teknik inceleme gereği duyulmuştur. Yapılan incelemede; 14.05.2015 günü yapılacak olan temel atma töreni için hazırlıkların yapıldığı gözlemlenmiştir. Var olduğu söylenen projelerin ve ruhsat için gerekli başvurunun öncelikle İlçe Belediyesine yapılması gerekirken, Belediyemize herhangi bir başvuru olmamış ve İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından 20 adet yapıya 05.05.2015 tarih ve 2015/09 sayılı ruhsatların verildiği görülmüştür. Mahkeme süreci devam ederken düzenlenmiş olan ruhsatlar ve sürece ilişkin olarak bilgilendirme yazıları tarafımıza gönderilmemiştir. Sadece uzak mesafeden ruhsatların gösterilmesi, ruhsatların geçerliliği ve maddi hatalarının anlaşılması açısından sorgulanamamasına neden olmuştur. Yürütülen planlama, projelendirme, ihale, ruhsat, yer teslimi gibi süreçler tamamen Belediyemiz bilgisi haricinde, büyük bir gizlilikle yürütülmüş ve sürece müdahale etme imkanımız tamamen ortadan kaldırılmıştır.

Dava süreci devam ederken, 13.03.2015 tarih ve 2013/2519 sayılı 7. İdare Mahkemesi’nin yazı eki sunulan bilirkişi raporunun sonuç bölümünde de değinildiği gibi;

Uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınan sit alanlarının korunması yönünden dava konusu koruma amaçlı revizyon nazım imar planının ve koruma amaçlı uygulama imar planının;

– 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni planına uygun olmaması,

– Doğal sit alanları için hazırlanması gereken KAİP içeriğine ve niteliğine sahip olmaması,

– Yassıada’nın arkeolojik sit alanı olması ve üzerinde taşınmaz kültür varlıkları bulunması doğrultusunda kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurulu onayı almamış olması sebebiyle, henüz onama sürecinin tamamlanmadığı ayrıca, arkeolojik sit alanları için hazırlanması gereken KAİP içeriğine ve niteliğine sahip olmaması,

– 1. Bodrum katlar emsal harici olacak şekilde 0,65 emsal ile bir arkeolojik ve doğal sit alanında yapılaşma hakkı öngörülmesinin koruma yöntem ve tekniklerine aykırı olması, üstelik bu yoğunluğun bürüt yoğunluk olarak verilmemiş olması, nedenleri ile şehircilik ilkelerine, planlama tekniklerine ve mevzuata uygun olmadığı tespit edilmektedir.

Sonuç olarak, Çevre ve şehircilik Bakanlığınca 29.05.2013 tarih ve 5446 sayılı kararı ile onanan İstanbul İli, adalar ilçesi, Heybeliada mahallesi, 156 ada 1 parselin “askeri alan” kullanımının “Turizm + Kültürel tesis alanı” ” kayalık alan” ve “iskele alanı” kullanımına dönüştürülmesine ilişkin 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı revizyonu ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planının Anayasaya, Uluslararası Sözleşmelere, Yasalara, İlgili Yönetmeliklere ve Koruma İlke, Yöntem ve Tekniklerine aykırı olduğu görüşünde olduğu belirtilmektedir.

Bütün bu hususlar doğrultusunda, otel, bungalov, kafe, restoran, heliport alanı, park, açık hava müzesi, meydan, kütüphane, idari bina, müze, konferans salonu, sergi salonu, seyir terası gibi işlevlerin birçoğu planlamada yaygın olarak kentsel alanlarda yer almalıdır. Dolayısıyla, yerleşim alanları ve merkez kesimleri ile ilişkili erişilebilirliğin farklı ulaşım türleri ile de sağlanabildiği, iklim ve hava koşullarına uygunluğu ve kullanıcı-mekan ilişkisi dikkate alındığında salt deniz erişimine ( helikopter ile sağlanabilecek düşük kapasiteli erişim hariç ) dayalı bir alanda böylesi farklı nitelikte ve kapasitelerde yapı türünü içeren karma bir fonksiyon önerisi uygun bulunmamaktadır. Söz konusu alanın başta iklim ve hava koşullarına dayalı erişim zorlukları olmakla birlikte gerekli alt ve üst yapıların doğaya zarar vermeden sağlanabilmesi, anakaraya (kente) bağlı sürekli bir lojistik bağımlılığın olması, depolama alanlarının sınırlı olma zorunluluğu, olası risk ve kriz anlarında müdahale güçlüğü ( sağlık, yangın, fırtına vb.) bakımından işlev- yer seçimi uyumunun plan kararı geliştirecek ölçüde sağlanamadığı görülmektedir.

Bütün bu işlemlerle beraber, mevcutta yer alan yapıların bu oluşumda nasıl değerlendirileceği, yine Yassıada’da yer alan taşınmaz kültür varlıklarının projelendirilip projelendirilmediği ve nasıl bir fonksiyon yüklendiği belirsizliğini korumaktadır.

13.05.2015 tarihinde Yassıada’da gerçekleştirilen teknik inceleme sonucunda söz konusu adanın tamamen şantiye alanına dönüştürüldüğü gözlemlenmiştir:

– 19. Yüzyılın ortalarında Henry Bulwer tarafından adanın üst kesiminde yapılan şatonun kuzey tarafında bulunan oldukça geniş bir alanın bitki örtüsünden arındırılıp, yer yer kazılarak düzlem oluşturulduğu,

– Alanın anakaraya bakan kısmında temel kazısı yapıldığı, kalıp ve demirlerin bağlanarak beton dökme aşamasına getirilmiş olduğu tespit edilmiştir.

– Adadaki yapılar arasında bağlantı sağlayan mütevazi dar yollar ile patika yolların kazılarak genişletildiği ve bazı noktalarda ise yeni yolların açılmış olduğu,

– Spor salonu etrafında kazı yapılarak alanın araç ve iş makinası trafiğine hazırlanmış olduğu görülmektedir.

– Yassıada’nın sahil kesiminde ise yeni betonlar dökülerek heliport alanı yapıldığı ve söz konusu alanın tamamen kazılarak yeniden düzenlendiği göze çarpmaktadır.

– Son bir hafta içinde yapılan bu çalışmalar ile adanın topoğrafyasında kısmen de olsa değişimlere sebep olduğu gözlemlenebilmektedir. İnşai faaliyetler hızlandığında Yassıada’nın döndürülemez biçimde tahrip olacağını kestirmek hiç de zor olmasa gerekir. I. Derece Doğal Sit, III. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak belirlenen Yassıada’da bilimsel bir yüzey araştırması yapmadan böylesine büyük ve kontrolsüz bir inşai faaliyet içine girilmesi ada üzerinde bulunan tarihi yapıların tahribatını beraberinde getirecektir. Halihazırda yerleri belli olan ve kısmen toprak üzerinde bulunan tarihi yapılar dışında, toprak altında yer aldığı düşünülen bilimsel kazılarla ortaya çıkarılması gereken tarihi yapı ve eserlerin korunması, Yassıada’nın geçmişine ışık tutması imkansız hale gelmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul V Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 08.05.2014 tarih ve 154 sayılı kararında “….her iki adanın 3. Derece arkeolojik sit alanı olması nedeniyle alanda yapılacak inşai ve fiziki faaliyetlerin ilgili Müze Müdürlüğü denetiminde yapılmasına karar verildi.” denmektedir. Tüm inşai faaliyetler ve kepçelerle yapılan kazı çalışmaları devam ederken, Müze denetimin olmaması, uzman arkeolog ve sanat tarihçilerinin alanda bulunmaması, çalışmaların kontrolsüz, bilinçsiz ve hukuk dışı biçimde devam ettiğinin bir diğer önemli kanıtını oluşturmaktadır.

Yerel yönetimin tüm yetki ve sorumluluğunu ortadan kaldıran ve hukuka aykırı yürütülen bu sürecin karşısında olduğumuzu tüm kamuoyuna duyururuz.”

ADALAR BELEDİYESİ