Adnan Polat: Gül Baba, Muhteşem Yüzyıl gibi dizi olacak! VİDEO
Macaristan'daki Gül Baba türbesinin restorasyonunda önemli katkılarda bulunan Gül Baba Vakfı'nın gecesinde konuşan Polat Holding ve Gül Baba Vakfı Başkanı Adnan Polat, Gül Baba'yı anlatan kitapların yanı sıra Muhteşem Yüzyıl gibi TV dizisi yapmayı planladıklarını açıkladı. Polat'ın o açıklaması, imarpanosu.com farkıyla haberde...
Türk-Macar dostluğunun simgesi haline gelen Gül Baba türbesi, iki yıl süren restorasyonunun ardından Ekim ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve Gül Baba Vakfı Başkanı Adnan Polat’ın katıldığı törenle açılmıştı. Gül Baba türbesinin restorasyonuna öncülük eden Gül Baba Vakfı ve Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat, Gül Baba projelerini açıkladı.
Adnan Polat, Gül Baba’yı kitap ve TV dizisiyle anlatacak
Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan türbeyi ziyaretin ardından Budai Vigado / Macaristan Geleneksel Kültür Evi’nde düzenlenen etkinlikte önemli açıklamalarda bulunan Adnan Polat, Gül Baba’yı dünyaya tanıtmak amacıyla kitap ve televizyon dizisi projelerini hayata geçireceklerini söyledi.
Türkiye ve Macaristan’ı yakınlaştırmak için çalıştıklarını ifade eden Polat, “Gül Baba ile ilgili kafamızda güzel fikirler var. Önümüzdeki yıl tarihçilere Gül Baba kitabı ile ilgili çalışmalar yaptıracağız” dedi. Kitabın ardından dizi projesine başlayacaklarını belirten Polat, “Ondan sonraki sene Muhteşem Yüzyıl’da olduğu gibi TV dizileri yapmayı düşünüyoruz” diye konuştu.
Adnan Polat’ın Budapeşte’de yaptığı önemli açıklamadan notlar ve detaylar şöyle;
İşte o açıklamanın videosu:
“Macaristan’a lojistik merkezi kurmaya gelmiştik ki…”
“Bugün birçok arkadaş, keyifli Gül Baba ziyaretinde birçok soru sordu. Hepsini anlatamadım ama burada kısaca anlatmak istiyorum. Biz bundan 28-29 yıl önce Suat Bey ile beraber Macaristan’a bir lojistik merkezi kurmaya gelmiştik. Amacımız burayı Avrupa’nın tam göbeğinde olan ülkede ihracatımızı yönetmek için gelmiştik. Suat Bey bunu 3 sene içinde yapacaktı ve dönecekti. O günden beri aşık oldu burada kaldı, bu ülkeye aşık olmamak da elde değil. O kadar güzel bir ülke. insanları da, şehirleri de? Tabiatı da çok güzel. Türklerle sıfır problemi olan tek Avrupa ülkesi.
“Gül Baba, Galatasaray’dan dolayı aklımızda”
Burayı dolaşıp şehri tanımaya çalışırken bugün ziyaret ettiğimiz türbenin olduğu yere geldik. Baktık Gül Baba. Gül Baba’da Galatasaray’dan dolayı aklımızda kalmış. O zaman Suat ile biraz para harcadık. Oraları toparladık ettik düzgün bir hale getirdik. Türkiye’ye dönüşte o dönemin Başbakanı rahmetli Süleyman Demirel’e anlattım. O da Kültür Bakanlığı’na talimat verdi ve restorasyona girişildi. Bir şeyler yapıldı ve rahmetli Süleyman Demirel Gül Baba’ya geldiğinde orayı ziyaret etti ve daha sembolik bir açılışta yaptık. Sonra benim kafama takıldı bu. Gül Baba beni nereden yakaladı? Ziyaretçi defterine baktığımda Müslümanlar kadar Hıristiyanların da ziyaret ettiğini, dua ettiğini gördüm defterlere yazdıkları yazılardan da biliyordum. Hatta en son, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban Bey’in de katıldığı açılışında akşam 200’e yakın Macar vatandaş gelip dua etti Gül Baba için.
Gül Baba kim?.. Galatasaray ve Adnan Polat için önemi ne? Polat anlatıyor…
Gül Baba her dilden,dinden ve ırktan insanın kabul ettiği saygı duyduğu bir gönül insanı. Merzifon’da doğup buralara kadar gelen bir Bektaşi dedesi. Bir rivayete göre bugünün Galatasaray lisesini II.Beyazıt’a kurduran; dönemin şehzadeleri,prensesleri ve devlet adamlarının yetiştirilmesi için kurulan bir eğitim yuvası. Daha sonra Sultaniye Mektebi daha sonra ise Galatasaray Lisesi olarak biliyoruz. Galatasaray Kulübü’nün de Galatasaray Lisesi’nden kurulmasından dolayı biz Gül Babayı manevi kurucu olarak görüyoruz. Hem bu özelliği hem insanları hümanizm anlayışı sevgi ve gönül insanı anlayışı nedeniyle bizi yakaladı. Şimdi uzun zaman aklımdaydı ve uzun yıllar uğraştım ben. Sayın Başbakan Viktor Orban’a burada bir vakıf kurulması için ve Gül Baba Vakfi olması için. Burada kanun ve yönetmelikler uygun değildi bir çok değişiklik yapıldı. 2 senelik süreçte Türkiye tarafından TİKA ve hakikatten cok ciddi çalıştı TiKA ve ekibi. Burada da Macaristan’ın gayrimenkullerinden sorunlu devlet kurumu çalıştı.
Fenerbahçeli Erdoğan, türbenin etrafında sarı-kırmızı ağırlıklı renkleri görünce ne dedi?
2 senede bitirildi ve Sayın Victor Orban’la Cumhurbaşkanımız açılışını yaptılar. Hatta açılışta burası cok fazla sarı kırmızı donatıldı ve Cumhurbaşkanımız abartmışsınız dedi. Biliyorsunuz ki Fenerbahçeli kendisi evet hakikaten biraz abartılıydı ama cok güzel bir açılış oldu.
“Gül Baba sembol oldu”
Buraya normalde baktığınızda yılda 3-4 bin kişinin ziyaret ettiği bir türbeydi. Şimdi açılıştan sonra 10 binden fazla ziyaretçinin olduğunu görüyoruz. Daha yeni yerleşiyor organizasyonumuz sistemimiz. Daha yapılacak çok sey var. Ama amacımız şu biz ecdadımızdan kalan bu eserleri, elimizden geldiği kadar devletimizin ve Macar devletinin katkılarıyla onları hem Macaristan’a kazandırmış olacağız hem ülkemize kazandıracağız. Victor Bey Gül Baba ile gurur duyduğunu kendisi de belirtti zaten. Gül Baba bir sembol oldu. Galatasaray Kulübü’nün manevi kuruculuğu dışında burada birlik beraberlik sağlık ve hoşgörünün sembolü oldu. Buradan ya da Türkiye’den ziyaret edenler büyük bir saygı duyuyor. Hatta Avrupa’dan da ziyaret ediliyor. Gül Baba’yı ziyaret edenlerin büyük çoğunluğunu hristiyanlar oluşturuyor. Bu cpk güzel ben bunu başka bir yerde daha gördüm. Hem hıristiyanların hem müslümanların hürmet ve saygı gösterdiği başka bir yer daha var. İzmir Efes’in tepesinde Meryem Ana kilisesi vardır. Orada uzun yıllar kalmış küçük bir kilise.
Ben oraya birçok müslümanın gelip mum yaktığını dua ettiğini de gördüm. Yani demekki bu insanlar kendilerine insanları gönül bağı ile bağlayabiliyorlar. Gül Baba Meryem Ana gibi her kesimden insanı bağlayan bir kişilik ve bu açıdan çok önemli. İnşallah önümüzdeki zaman diliminde belki Mohaç’ta belki Zigetvar’da Macaristan’ın başka yerlerinde belki Mohaç belki Zigetvar’da restorasyonlarımıza devam edeceğiz. Macarlar hakkında da şunları söylemek istiyorum. Türkleri çok seviyorlar ve saygı duyuyorlar.
Macarca bir not: “Kahraman düşmanımızı saygıyla selamlıyoruz”
Avrupa’da Türkleri gerçekten seven ender ülkelerden biri. Yine Suat Bey ile Buda kalesinin oralarda dolaşırken küçük bir mezar gördük, nedir bu dedik. Baktık Arnavut Abdurrahman Paşa’nın mezarı. En son Osmanlı Paşası. Biz onun üzerinde de çalıştık. Üstüne kim olduğunu falan yazdık. Daha sonra orada gezerken şunu gördük. Mermere bizim yazdığımız yazının altına şunu yazmışlar Macarca, kahraman düşmanımızı saygıyla selamlıyoruz. İnanin ki içimden ağlamak geldi. Hakikaten Macar halkı Türk halkına büyük sevgi besliyor. Siz de tanıdıkça anlayarak daha fazla sevgi besleyeceksiniz. Bizim bir görevimiz de DEiK Türkiye Macar İş Konseyi başkanı olarak hem ticari hem kültürel hem sportif hem turizm anlamında geliştirmek… Davutoğlu ve Victor Orban ısrarı ile aldığım bir görevdi bu. Nerelere geldiğimizi söyleyeyim. 4 sene evvel baktığınızda İstanbul’dan Budapeşte’ye haftada 3 ucak seferi vardı. Ve şimdi günde 5 uçak seferi var. 6’ıncısı da koyulacak. İki ülkenin ticaret hacmi 4 sene evvel 2 milyar dolardı su an 3’ü geçti hedef 5 milyar doları bulmak. 4 sene evvel buradaki Türk yatırımları 80 milyon Euro civarındaydı, şu anda 1 buçuk milyar Euro’ya çıktı. Bu gelişmeler tabii gerek Cumhurbaşkanımızın gerek siyasilerin aktif hareketi gerek Victor Beyin yaklaşımı ve iş adamlarının gayreti ile oluyor. Ben burayı Avrupa’da Türkler için üs olarak tavsiye ediyorum iş adamlarına. Muhakkak ki buraya yatırım yapmaları ve her yere kolay ulaşmaları için.
“Muhteşem Süleyman gibi dizi olacak”
Gül Baba ile ilgili kafamızda güzel fikirler var. Önümüzdeki yıl tarihçilere Gül Baba kitabı ile ilgili çalışmalar yaptıracağız. Ondan sonraki sene Muhteşem Süleyman’da olduğu gibi TV dizileri yapmayı düşünüyoruz. İki ülkeyi birbirine yaklaştırmak daha farkındalık yaratmak için çalışıyoruz.”