Ağaoğlu tehlikeli sulara açılıyor
Ali Ağaoğlu, Rusya’nın işgal ve ilhak ettiği Kırım’a yatırım yaparak ABD, AB ve BM’nin tepkisini çekmek üzere… Ağaoğlu, sözde Kırım Hükümeti ile Moskova’da yapılan görüşmeleri yatırıma dönüşürse uluslararası ambargoyu deldiği için zarara uğrayabilir…
Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu, sözde Kırım Hükümeti yetkililerinin daveti üzerine yöneticisini Rusya’nın başkenti Moskova’ya gönderdi. Ağaoğlu İş Geliştirme Grup Başkanı Burak Kutluğ, sözde Kırım Hükümeti Başbakan Yardımcısı ve Rusya Federasyonu Temsilcisi Dr. Georgy L. Muradov, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü İş Konseyi Genel Sekreteri Viktor Arkhipov, Ekonomi ve Kalkınma Bakanı Andrey Melnikov ile bir görüşme yaptı. Rus yetkililer Ağaoğlu’na “Konut, ofis, AVM inşaat işleri ile enerji alanında işbirliğine hazırız” mesajını verdi.
Görüşmeyle ilgili açıklama yapan Ağaoğlu yöneticisi Kutluğ, görüşmeyi “Gelişen Türkiye ve Rusya ilişkilerine paralel olarak bölgedeki ticari gelişme ve faaliyetler ile Ağaoğlu Şirketler Grubu’nun Türkiye’deki tecrübe ve birikimlerini Rusya ve Kırım özelinde özellikle inşaat, enerji ve sanayi gibi alanlarda nasıl yansıtılabileceği gibi konuları değerlendirerek çeşitli projeler üzerinde görüştük” şeklinde değerlendirdi. Ali Ağaoğlu ise görüşme için “Ekibimiz Kırım’a giderek çalışmalarda bulundu. Kırım heyeti yatırım için çok hevesli. Biz de inşaat ve enerji konularında yatırım fırsatlarını değerlendireceğiz” açıklamasını yaptı.
Ağaoğlu’nu bekleyen tehlike!
Kırım’ın -silahlı işgal altında gerçekleştiği için- uluslararası hukuk tarafından tanınmayan sözde referandum ile Rusya’ya bağlanmasının ardından; Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler (BM), finans ve enerji sektörleri başta olmak üzere inşaat, gıda ve savunma sanayii alanlarında Rusya ve Kırım’a ambargo uyguladı. Ambargoya katılmasa da Türkiye gibi birçok ülke de Kırım’ın işgal ve ilhakını tanımadıklarını açıklayarak, Kırım’ın başkenti Akmescit’e (Simferopol) direkt uçuşları durdurdu. ABD, Kırım’ın işgalinden sonra vatandaşlarına doğrudan ya da dolaylı olarak Kırım ile ürün, teknoloji veya hizmet ithalat-ihracatını yasakladı. Hazine Bakanlığı’na, ambargoyu delen kişi ve firmalara yaptırım uygulama yetkisi verdi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Rusya’ya çok sert tepki gösterdiği ve başı çektiği AB yaptırımlarında ise; AB vatandaşları ve şirketlerinin Kırım’dan gayrimenkul ya da şirket satın almaları, Kırım’daki şirketlere kredi ya da hizmet vermeleri yasaklandı. Taşımacılık, telekomünikasyon ve enerji sektöründe petrol, gaz, maden sondajına yönelik altyapı yatırımları yapılması, altyapı ile ilgili teknik destek, eğitim, aracılık, inşaat veya mühendislik hizmetleri verilmesi ve bu yatırımlara yönelik malzeme ve teknoloji ihracatı yapılması, finans ve sigortacılık hizmetleri verilmesi, kredi sağlanması yasaklandı. Ayrıca, AB yaptırımlarına göre; Kırım’da firma satın alınma veya mevcut ortaklık paylarının artırılması da yasaklar arasında. Son olarak AB Konseyi’nin 19 Aralık 2014’te aldığı karar ile AB vatandaşları ve AB’de kurulu şirketlerin Kırım’da gayrimenkul ve şirket satın alımı, Kırım’da yerleşik firmalara finansman ve hizmet sağlaması yasaklandı.
Ambargoyu delerse ne olur?
Ali Ağaoğlu’nun ambargoyu delmesi halinde karşılaşacağı sıkıntıları sorduğumuz Kırım Tatar Milli Meclisi Türkiye Temsilcisi Zafer Karatay, ziyareti ‘turistik gezi’ olarak nitelendirdi. Karatay, “ABD ve AB, ambargoyu delenlere yaptırım uyguluyor. Ağaoğlu, zaten parası olmayan sözde Kırım Hükümeti’yle iş birliği yaparsa; yatırımının karşılığını alamaz, ABD ve AB nezdinde hesapları incelenir ve şirketlerinin kredi notu düşürülür. Ayrıca Kırım yönetiminin açık propaganda malzemesi haline gelir ki, bu hamle Kırım yönetimini tanımayan Türkiye’nin dış politikasına zarar verir. Kendisi de para ve prestij kaybeder” diye konuştu. KTMM Türkiye Temsilcisi Karatay, Ağaoğlu’nun Kırım’da konut, AVM ve enerji yatırımları yapması halinde Kırım Tatarlarının en büyük diyasporası Türkiye ile ABD ve Avrupa’daki STK’larla Ağaoğlu Grubu’nu protesto ve ilgili makamlara şikayet edeceklerini de sözlerine ekledi. Karatay, açıklamasında Ağaoğlu’na “1991’den 2014’e kadar 23 yıl beklediniz de şimdi mi aklınıza geldi Kırım’a yatırım yapmak?” diye sordu.
Kırım’da neler oldu?
Uluslararası yatırım için hedef ülkenin demokratik durumu ve uluslararası konumuna da bakılması gerektiği öngörüsüyle hareket ederek, Kırım’ın yaşadığı süreci şöyle özetleyebiliriz;
1954 yılında SSCB Lideri Nikita Kruşçev tarafından Rusya’dan Ukrayna’ya bağlanan Kırım yarımadasının Özerk Cumhuriyet Parlamentosu, 26 Şubat 2014’te üzerlerinde Rus yapımı silah ve üniformalar olduğu halde bayraksız ve armasız, kendilerine ‘Yeşil Adamlar’ denilen silahlı bir grup tarafından ele geçirildi. 16 Mart günü silahların gölgesinde gerçekleştirilen referandum ile Rusya’ya bağlandı. Sözde referandumda çıkan yüzde 96.77’lik Rusya yanlısı oyu ‘Az bile çıkmış’ diyerek eleştiren Ukrayna milletvekili ve KTMM Onursal Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Ukrayna milletvekili ve KTMM Başkanı Refat Çubarov, Kırım Haber Ajansı (QHA) Genel Koordinatörü İsmet Yüksel ve bazı yetkililer sınır dışı edildiler. Geçen üç yıl boyunca Kırım Tatar aktivistler kimliği belirsiz kişilerce kaçırılarak ‘kayıp’ edildiler. 2.4 milyonluk nüfusun yüzde 10’unu oluşturan Kırım Tatarları, dini, politik ve ekonomik baskılara maruz bırakılarak Ukrayna ve diğer ülkelere göç ettirilmeye zorlanıyor…