Ahmet Akbalık, Büyükyalı arsasını 23 kat diye aldı, ‘siluet’le 17’ye indi
Özak GYO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, Büyükyalı İstanbul’un kat ve silüet hikayesini Hürriyet’ten Vahap Munyar’a anlattı…
İşte Vahap Munyar’ın Hürriyet’te bugün yayımlanan o yazısı;
“Canes’daki (Fransa) gayrimenkul fuarı MIPIM’de Nef İcra Kurulu Başkanı Erden Timur’la stantları gezerken “Büyükyalı” projesinin tanıtıldığı bölüme girdik.
ERDEN TİMUR’UN AÇIKLAMASI İÇİN BURAYA TIKLAYIN!
Konsorsiyumun lideri Özak GYO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, ilk kez MIPIM’de vitrine çıkardıkları projeyi anlatmaya başladı:
– Büyükyalı, 4 mahalle bir semtten oluşuyor. İçinde 1500 kişilik cami, 32 derslikli ilköğretim okulu var.
Kazlıçeşme’deki arazide yer alan mevcut yapıların restorasyonla nasıl dönüştürüleceğine örnek verdi:
– Şurası eski tank bakım atölyesi. Restore edip alışveriş ve yaşam alanına dönüştürüyoruz. Burası sadece Büyükyalı’da yaşayanlara değil, herkese açık olacak.
Arsayı Emlak Konut’tan hasılat paylaşımı formülüyle aldıklarını anımsattı:
– Proje tamamlandığında değeri 4.2 milyar liraya çıkacak. Emlak Konut’a buradan 1 milyar 560 milyon lira hasılat payı vermeyi ihalede taahhüt etmiştik.
Yanındaki konsorsiyum ortakları Ziylan Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ziylan ile Yenigün İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Edip Yenigün’ü işaret ettim:
– Büyükyalı’da kimin payı ne kadar?
– Yüzde 55 bizim. Yüzde 30 Ziylan, yüzde 15 de Yenigün’ün.
Projeyi sahile bağlayan üst geçidi gösterirken, binalardaki kat sayısı üzerinde durdu:
– Binalardaki kat sınırımız 17. Daha yükseği olmayacak.
– “Siluet sınırı” mı sizi frenledi?
– Öyle oldu…
Arsanın ihalesine girdikleri sırada durumun farklı olduğunun altını çizdi:
– Biz arsayı alırken, 22-23 kata kadar imar izni var görünüyordu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi 17 kat sınırını sonradan koydu.
O sırada yanımıza gelen Emlak Konut GYO Yönetim Kurulu Üyesi Ali Seydi Karaoğlu, aynı noktaya bir kez daha parmak bastı:
– Arsayı satarken imar izni 22-23 katı gösteriyordu. “Siluet” titizliği devreye girdi, kat sayısı 17’ye indi.
Akbalık, bir ayrıntıya daha dikkat çekti:
– Üstelik bina yüksekliği ölçülürken deniz seviyesi dikkate alındı. Bu yaklaşım, bina yüksekliklerini daha da aşağı çekmiş oldu.
İstanbul’da “siluet” konusunu gündeme getiren proje, Astay’ın Kazlıçeşme’deki “Onaltıdokuz”u olmuştu. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Astay’ın patronu Mesut Toprak’ı kastederek şu mesajı vermişti:
– Yaptığı binaları traşlamasını istedim, beni dinlemedi, kendisine küstüm.
Bu tartışmalar ve mahkeme kararları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kentin her noktasında “siluet titizliği” göstermesinin yolunu açtı… 17 kat sınırı belki Büyükyalı’da 4.2 milyar liralık hasılata ulaşmayı zorlaştıracak ama Kazlıçeşme sahilinin yeni gökdelenlerle kapanmasının önüne geçilmiş olacak… Bu proje, arsaların satış aşamasında imar-emsal sınırının kesinleşmiş olması gereğini bir kez daha ortaya koyacak…
Kent, sahne değil
TABANLIOĞLU Mimarlık’ın ortağı Melkan Gürsel, Cannes’daki MIPIM’de “Geçmişin ve Geleceğin Kentleri” konferansında şu soruları ortaya attı:
– Her yenileme iyileştirme anlamına gelir mi? “Yenilik” uğruna geleneğin, mevcut değer ve standartların göz ardı edilmesi gerekli mi?
Ardından şu mesajı verdi:
– Kent, kurulup kaldırılabilecek bir sahne değil. Sürdürülebilir ve eşit şekilde yaşam kalitesini artıracak, çağdaş ilişkileri zenginleştirecek, sağlıklı unsurlara ihtiyacımız var.
Canlı bomba öne mi geçti
6 GÜN önce Cannes’deki (Fransa) emlak fuarı MIPIM’deki Beyoğlu standında Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, heyecanla anlatıyordu:
– Geçen yıl İstanbul çadırının içinde idik. Bu yıl Beyoğulu Investment Group (BIG) olarak ayrı tanıtım yapıyoruz. İlçemiz sınırlarında 12 milyar dolarlık yatırım yürüyor.
Bunların proje değeri 25 milyar dolara ulaşıyor.
Kısa süre önce de Berlin’deki (Almanya) turizm fuarına katıldıklarını anımsattı:
– Berlin’de de çok başarılı tanıtım yaptık.
Derken 19 Mart Cumartesi günü canlı bomba bu kez İstiklal Caddesi Balo Sokak’ı adres seçti, 4 canı aramızdan kopardı…
Beyoğlu, dünyanın gündemine “canlı bomba”yla oturdu…”