Antalya’nın ‘Yeşil Vadi bizimdir’ davası
Osmanlı döneminde 1800’lü yıllarda Antalya’da yaşayan iki kardeş Ömer ve Süleyman Ağa, amca çocukları Zeynel Ağa ile bu kişilerin çocukları arasında evlilik yaşadığı Arap Süleyman’a ait olduğu öne sürülen milyarlarca lira değerindeki 300 bin dönüme yakın arazinin 1000’i aşkın mirasçısı, kendilerine ait olduğunu öne sürdüğü bu arazilerle ilgili bir araya geldi.
Osmanlı döneminde Antalya’nın bugünkü Serik İlçesi Cumali Köyü’nde yaşayan ve padişaha yakın olan Ömer ve Süleyman Ağa kardeşler ile amca çocukları Zeynel Ağa ve bu kişilerin çocukları arasında evlilikler yaşadığı belirtilen Arap Süleyman’ın mirasçıları, dedelerinden kaldığı öne sürülen arazilerini geri alabilmek için 60 yılı aşkın süredir uğraşıyor.
Hürriyet Gazetesi‘nin haberine göre; uzun yıllardır devam eden ve Antalya’nın en değerli arazilerinin de içinde olduğu davayla ilgili olarak, mirasçılar adına hukuki işlemleri yürüten danışmanlık firmasının yetkilileri ve avukatlarıyla mirasçılar, bir toplantı düzenlendi. Ömer, Süleyman ve Zeynel Ağa ile Arap Süleyman’a ait olduğu belirtilen arazilerin toplamının 300 bin dönüme yakın ve milyarlarca lira değerde olduğu belirtildi.
DAVALAR 60 YILDIR SÜRÜYOR
Danışmanlık firmasının sahibi, 60 yıldır devam eden hukuk mücadelesini şöyle anlattı:
Ömer ve Süleyman Ağa iki kardeş ve amca çocukları Zeynel ağa. Kadı Abdurahman Paşa da damat. Kadı Abdurahman’ın malı zaten hazineye geçmiş, mirasçıları bilinemediği için. Ömer, Zeynel ve Süleyman ağalar Teke sancağından gelme, padişah için çalışıyorlar. Antalya’da iki Süleyman Ağa var, biri Arap Süleyman. Arap Süleyman Meltem Mahallesi’nde yerleri olan insan. Ömer Ağa’nın kardeşi Süleyman da Serikli Süleyman olarak anılan bir insan. Ömer Ağa ve Süleyman Ağa’nın çocukları da Arap Süleyman’ın çocuklarıyla evlilikler yaşıyor ve Meltem, Doğu Garajı gibi yerlerde bunlar da bu şekilde mirasçı oluyor.”
‘YANLIŞ YOL İZLEDİLER’
Bugüne kadar mirasçıların yanlış hukuki süreç izlediğini savunan Faruk Keleş, “Örneğin 4’üncü sulh hukuk mahkemesinde bir veraset ilanı iptali davası var. Normalde bu veraset ilanı iptali asliye hukuk mahkemelerinde görülür. Ama 8 yıldır veraset ilanı iptali davası sulh hukuk mahkemesinde görülüyor. Normalde bu mahkemenin görevsizlik verip asliye hukuk mahkemesine göndermesi gerekiyor. Şimdi Serik’te 5’inci celse ve hala keşif yapılacak. 163, 164 ve 165 parsellerle ilgili. Burada ise FETÖ davaları nedeniyle birçok hakimin görevden alınması nedeniyle hala keşif yapılamadı. Artı 2014’te Serik Kadastro Mahkemesi’nin aldığı bir karar var. Ama hala Serik Kadastro Mahkemesi’nde bekliyor temyize gitmiyor, taraf teşkili sağlanamadığı için. Burada en büyük olay, insanlar davaya müdahil olurken ölenleri veraset ilanını çıkarıp davalara hiçbir şekilde müdahil etmemişler ve bu dosyalar Yargıtay’a gitmiş ve taraf teşkili sağlanamadığı için geri gelmiş” dedi.
TANINMIŞ AİLELER
Bu davaların 60 senedir sürdüğü ve Serik, Meltem Mahallesi, eski Adliye, Cam Piramit, Doğu Garajı, Burdur yolu, Havalimanı gibi alanlarda toplamda 300 bin dönüme yaklaşık bir mirasın sözkonusu olduğunu belirten Faruk Keleş, eski belediye başkanı Selahattin Tonguç ve Tonguçlar, Sabur, Selekler gibi Antalya’nın tanınmış ailelerinin mirasçı olduklarını dile getirdi. Tapu ve Kadastro’da artık yeni kanunlarla müracaat edildiğinde, ’Benim babam Mehmet oğlu Mehmet’tir, ama bunun soyadı da atıyorum Tonguç’tur diyerek isim tahsisi kendi aralarında keşifle 15 gün ilan askısıyla yapabiliyorlar. Ama bundan önceki mahkemelerde 15 yıl süren isim tahsisi davaları var. Ve bu davalar bu zamana kadar bundan uzamış. Biz firma olarak 15 yıldır soybağları kurarız nüfus müdürlüklerinden, veraset davaları çıkarırız. İstanbul ve çeşitli illerden uzman avukatlarımız var. Kadastro ekiplerimiz ve Arapça ve Osmanlıca tercümanımız var. Arşivlere girip, bu belgelerin kayıtları, kadastro tutanakları çıkarılır” dedi.
45 GÜN İÇİNDE GERİ ALABİLECEKLERİNİ SAVUNDU
Mirasçılar adına isim tahsislerini yaptırdıklarını dile getiren Faruk Keleş, “Mesela Mehmet oğlu Mehmet normalde Ömer ağanın torunudur. Bu malda şu tarihlerde bunun üzerine intikal etmiştir. Bunun mirasçıları da şunlar diyerek veraset ilanını koyuyoruz ve tapuya diyoruz ki intikal edin. Ama önemli nokta şurası Ömer, Zeynel ve iki Süleyman’ın malı kalmamış. Bunların malları çocuklarına, çocuklarından da torunlarına intikal yapmış. Yani malı olmayan insanın veraset ilanını alsan ne olur? Dedelerinin malı yok, öldükten sonra çocuklarının üzerine geçirilmiş. Normalde veraset ilanı çıkarırken mal kimin üstündeyse onun veraset ilanını almak zorundasın. İntikal yaptırmak için. Hak iddia edenler yanlış yolda gidiyor. En büyük dedeleri adına mirasçı belgesi çıkarmak yerine mal hangi dedesinin üstündeyse veraset ilamını ona göre çıkarsa malın sahibi olacak. Bu isimler de 1930-52 yılları arasındaki Mahmut, Sadullah gibi üçüncü kuşak isimler. Veraset ilamı bu şekilde yapılsa herkes tapusunu alır. Tapu Müdürlüğü 45 gün içinde yapmak durumunda. Müracaattan sonra tapularını hisseli olarak alabilirler” iddiasında bulundu.
Hürriyet