Ataköy sahili yüksek yapılaşma için tehlikeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, imar planlarının iptali istemini, ‘bilirkişi tespitleri bu davanın konusu değil’ diyerek reddetti. Bilirkişi raporunda, “Ataköy sahilde deprem riski vardır, zemin sıvılaşma hassaslığı yüksek bir bölgedir, yüksek yapılaşma bu bölge için sakıncalıdır” deniliyor.

Ataköy sahilinde devam eden inşaat ruhsatlarına temel oluşturan 1/5000 ölçekli Nazım İmar ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar planlarına 5. İdare Mahkemesi’nde açılan dava sonuçlandı. Daha önce bilirkişinin hazırladığı rapora uyarak yürütmeyi durdurma kararı veren mahkeme, bu kez imar planlarının iptali istemini reddetti. Bilirkişinin, “zemini riskli, yoğun sıvılaşma sorunu olan bölgede yüksek bina yapmak tehlikeli” uyarılarının, bu davanın konusu olmadığına karar verdi.

‘KAMU YARARI YOK’ DENMİŞTİ!

Radikal‘den Ömer Erbil‘in haberine göre; 5. İdare Mahkemesi 3 kişilik bilirkişi heyeti, planların deprem riski göz önüne alınmadan hazırlandığından, kıyı kullanımının kamuya kapatıldığından ve 70 metre yüksekliğin sakıncalarından söz ederek planların ‘planlama ilke ve teknikleri ile kamu yararına uygun olmadığı’ sonucuna ulaşmıştı. Mahkeme 02.05.2014 tarihli kararında şu ifadelere yer verilmişti; “28.02.2012 onaylı 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planı notu değişikliği şeklindeki imar plan tadilatlarında, planlama ve şehircilik ilkeleri ile kamu yararına ve hukuka uyarlılık bulunmamaktadır. Hukuka aykırı olduğu anlaşılan dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkânsız zararları ortaya çıkaracağından dava sonuna kadar yürütülmesinin durdurulmasına oybirliği ile karar verildi.”

BİLİRKİŞİYE UYMADI

Ancak bu karar hiçbir zaman uygulanmadı ve inşaatlara devam edildi. Çünkü inşaat ruhsatlarının 1997 onanlı planlara göre verildiği savunulmuştu. Oysa 2012 yılında yapılan plan notu değişikliği ile inşaat ruhsatlarının bu yeni plana göre verilmesi gerekiyordu. Hülle ile verilen inşaat ruhsatları mahkemeyi de yanılttı. Bilirkişinin planların şehircilik ilkelerine uymadığını, 1. Derece deprem kuşağında kalan bölgenin sıvılaşma hassaslığı yüksek bölge olarak tespit edilen Ataköy bölgesinde çok katlı yapılaşmanın son derece risk oluşturduğunu, zeminin dolgu olduğu ve yapılaşma açısından sorunlar oluşturduğu belirtilmesine karşılık mahkeme bilirkişinin bu tespitlerine uymadı.

TESPİTLER BU DAVANIN KONUSU DEĞİL!

Mahkeme bilirkişi tespitlerinin planın bütününe yönelik olduğunu, oysa dava konusunun plan tadilatına itiraz yönünde yapıldığını belirterek, 1997 onanlı planın Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleştiğini, bu yönde yapılan itirazların geçersiz olacağını ileri sürerek 26.03.2015 tarihli kararında şu sonuca vardı; “28.02.2012 onanlı 1/5000 ve 1/1000 plan notu değişikliği ile getirilen düzenlemenin, dosya kapsamında bulunan belgeler ile ortaya konulduğu üzere, bölgedeki maksimum yapı yüksekliği değerini 75 metreden 70 metreye düşürüldüğü için yoğunluk artışı getirmemesi, plan bütünlüğünü ve plan ana kararlarını bozucu nitelik taşımaması, tek başına maksimum yapı yüksekliğinin düşürülmesinin plan hiyerarşisine göre üst ölçekli planlara aykırılık taşımaması nedenleri ile 28.02.1012 onanlı plan notu değişikliğinin şehircilik ilkeleri ile planlama esaslarına ve hukuka uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.”

Mimarlar Odası tarafından açılan ruhsat iptal davası devam ediyor. Mahkeme inşaat ruhsatlarının hukuka uygun olduğu kanaatine varırsa Ataköy sahildeki inşaatların önünde engel kalmayacak.

DAİRE ALACAKLAR RAPORU OKUSUN!

Bu kararın anlamı şudur; bilirkişi heyeti planın bütününe baktığında, “Ataköy sahilde deprem riski vardır, zemin sıvılaşma hassaslığı yüksek bir bölgedir, yüksek yapılaşma bu bölge için sakıncalıdır, kentin ve kentlinin sahilden faydalanmasına imkan vermemektedir” diyor. Ancak 1997 planının Danıştay tarafından onaylandığı için mahkeme usul açısından bunu irdelemeye yetkili olmadığına karar vermiştir. Bu kararla aleni deprem riski, zemini sorunlu riskli bir bölgede yüksek katlı yapılaşmaya izin verilerek, insanların hayatı tehlikeye atılmıştır. Ataköy’de daire alacaklara bu bilirkişi raporunu okumalarını tavsiye ederim.