Deprem bölgesinde asbest ve kanser tehlikesi!

Deprem bölgesinde asbest tehlikesine dikkat!.. Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen depremin ardından yıkılan binlerce bina görünmeyen tehlikeler barındırıyor. Yıkılan binalarla birlikte yüksek miktarda asbest yayılıyor. Uzm. Dr. Banu Altoparlak'ın uyarıları şöyle...

Deprem bölgesinde asbest tehlikesi kansere yol açabilir… Asbest, halk arasında beyaz toprak olarak biliniyor. Ülkemizde 2013 yılında asbest kullanımı ve ticareti yasaklanmış olsa da deprem gibi afet durumlarında eski yapılı binalarda ortaya çıkabiliyor. Lifli yapıda bulunan kimyasal madde inşaat sektöründe yaygın olarak kullanılıyor. Asbeste maruz kalmak uzun vadede akciğer hastalıklarına neden olabiliyor.

Akciğer kanseri, akciğer zarında sıvı birikmesi, abestozis ve mezotelyoma yani karın boşluğunu saran zarın kanseri gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Banu Altoparlak, asbest tehlikesiyle ilgili bilgi verdi.

Asbest nedir?

Asbest ya da amyant; ısıya, aşınmaya, kimyasal maddelere dayanıklı yapısal özellikleri açısından esnek, lifli yapıda bir mineraldir. Magnezyum silikat, kalsiyum-magnezyum silikat, demir-magnezyum silikat ve sodyum-demir silikattan oluşmaktadır.

Halk arasında ak toprak veya gök toprak gibi isimlerle bilinmektedir. Gemi, inşaat, otomotiv gibi farklı iş alanlarında kullanılmaktadır. Dayanıklı olması, ısı izolasyonu sağlaması ve kolay tutuşması farklı sektörlerde kullanılmasının en önemli nedenlerindendir.

Lifli yapıdan oluşan asbest, insan sağlığına ve akciğere ciddi zarar verebilmektedir.

Asbest kanser yapar mı?

Asbest kanserojen bir madde olduğu için solunması veya içme suyuyla birlikte vücuda girmesi tehlike oluşturmaktadır. Solunum yoluyla vücuda girdikten sonra birçok farklı hastalığa yol açabilmektedir. Akciğer kanseri, akciğer plağının kalınlaşması, mezotelyoma yani akciğer zarı kanseri, gırtlak kanseri, yumurtalık kanseri ve asbestosis gibi hastalıklar liflerin solunması sonucu 20-30 yıl içinde meydana gelebilecek hastalıklardır. Sigara içen bireylerde bu süreç daha hızlı gerçekleşmektedir. Hastalık kendini belli ettikten sonra çok yavaş ilerlemektedir. Yıllar içinde ciğerlerin vücut için gerekli olan oksijeni alabilme kapasitesi ortadan kalkmaktadır. Hasar ilerleyerek solunum yetmezliğine neden olabilir.

Maruz kalınan asbest miktarı, süresi, asbest liflerinin boyu, şekli ve kimyasal yapısı hastalıkların tetiklenmesinde temel unsurlardan bazılarıdır.

Asbest hangi iş alanlarında görülür?

Asbest deprem nedeniyle gündeme gelse de sadece binalarda ve inşaat alanında kullanılmamaktadır. Farklı kullanım ve iş alanları bulunmaktadır. Bu alanlar;

Tekstil (lifler, ipler, kumaşlar)
Çimento endüstrisi (boru, saç)
İnşaat malzemeleri
Kimyasal (dolgu materyalleri, sentetik reçine kalıp materyalleri, kauçuk ürünler)
Kağıt endüstrisi (karton, asbest kağıdı)
Fren, debriyaj, balata üretimi
Gemi yapımı
Vagon üretimi

Asbestten nasıl korunulur?

Asbeste maruz kalınabilen ortamlar olan deprem enkazı gibi alanlarda görev yapacak ekipler ve afetzedelerin toz maskesi ve gözlük kullanması gerekmektedir. Yıkım yapılan ortamdan uzak durulmalı ve beslenme ihtiyaçları bu bölge içinde karşılanmamalıdır. Asbeste karşı koruyucu ekipmanlar uzun vadede hayat kalitesini artırmaktadır. Koruyucu tek kullanımlık tulumlar asbestin vücuda ve deriye temas etmemesi için önemlidir. Giyilen çizmeler veya botlar daha sonra yıkanabilen şekilde olmalıdır. Asbestli ortama girildikten sonra koruyucu ekipman ve kıyafet değiştirilmelidir. Vardiyalı çalışma saatleri ile çalışan ekiplerin asbeste daha az maruz kalması sağlanmalıdır.