Kiracının dert ayı başladı

Eylül ayında kiralar daha da yükselebilir... Ev sahipleri, çevredeki örnekleri gösterip kirada büyük artış talep ediyor... Uzman görüşleriyle detaylar şöyle...

Bölgedeki benzer evlerin daha pahalı olmasını örnek göstererek kiralarda fahiş artış talepleri yaygınlaşıyor. Peki bu durum yasal mı?

Özellikle büyükşehirlerde kiralık bulmak zorlaştı. Yükselen fiyatlar birbirlerini tetikliyor eski kiracılar da yüksek artış talepleriyle karşılaşıyor.

Kira artışları son dönemlerin en can alıcı sorunları arasında yer alıyor. Öyle ki, yaşanan süreç kimi uzmanlarca bir konut krizi olarak değerlendiriliyor.

11 Haziran 2022 ile 1 Temmuz 2023 tarihleri arasında yenilenen ve 5 yılı geçmeyen sözleşmelerde, kiralara yüzde 25’in üzerinde artış yapılamayacak şeklindeki düzenleme de bu artışı durduramadı.

Yeni kiracılar ciddi rakamlar vererek başlarını sokabilecekleri bir ev bulurken, mevcut kiracılardan da yüzde 25’in çok üzerinde kiralar talep ediliyor.

Son dönemlerde yapılan artışlarda ev sahiplerinin en büyük argümanlarının başında bölgedeki emsaller geliyor.

Örneğin bir mahallede 2+1 daire şayet 5 bin liradan kiraya veriliyorsa aynı metrekaredeki bir dairede 2 bin liraya oturan eski bir kiracı ya çıkartılmak isteniyor ya da kirası yükseltiliyor. Ev sahipleri 5 bin liraya kiraya verilen daireyi örnek göstererek evinin kirasının da 5 bin liraya çıkartılmasını isteyebiliyor.

Independent Türkçeden Ali Kemal Erdem, son dönemlerde kiralık evlerde yaşanan sorunları konunun taraflarına sordu…

“Komşu binalardaki daire kiralarını emsal gösterip 2 bin liralık kirayı 8 bin liraya çıkarmayı talep etti”

28 yaşında ve bir yıllık evli Ceyda Ateş, yüksek kira örnek gösterilerek oturduğu evin kirası da yükseltilmek istenen kişilerden biri. Ateş, işi nedeniyle fotoğrafının kullanılmasını istemedi.

Pendik’te E-5 yoluna hayli yakın bir binada 2 bin liraya kirada oturduklarını kaydeden Ateş, “Ev sahibimiz çevremizdeki binalarda aynı büyüklükteki dairelerin 8 bin liraya kiraya verildiğini söyleyip bize ‘ya o parayı verin ya da çıkın’ dedi. Danıştığımız bazı emlakçıların da emsal göstererek ev sahibinin böyle bir talepte bulunma hakkı olduğunu söylemesi üzerine aileme ait Yakacık’taki 1+1 daireye taşınmaya karar verdim. Çünkü o kirayı ödemem imkansız. Aynı binada oturan tanıdığımız başka kiracılar da ev sahiplerince benzer taleplerle karşılaşmışlar” diye konuştu.

“Yüzde 25 sınırlamasına uyulmuyor”

Kartal’da emlakçılık yapan Hikmet Toraman da piyasada yüzde 25 kira artışı sınırlamasına uyulmadığını iddia etti.

Toraman’a göre, herkes mahallesindeki eviyle aynı özelliklere sahip ama en yüksek fiyattan verilen evleri emsal gösterip ona göre fiyatlar çekiyor. Kimisi de ‘zaten artacak’ diyerek olanın da üstüne fiyat koyuyor.

“Kirayı ödeyemez korkusuyla bir yıllık bedeli toplu talep edenlerin sayısı arttı”

Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Emlak Komisyonu Başkanı Hatice Kolçak ise son dönemlerde görülen durumlardan birinin de bir yıllık kiranın toplu istenmesi olduğunu söyledi.

Yüksek fiyatlardan evlerini kiraya veren bir kısım ev sahiplerinin kira bedellerini alamadıklarından dolayı mahkemelik duruma düştüğünü ifade eden Kolçak, “Çünkü kiracılar da yüksek rakamları ödemekte zorlanıyor. Kirayı alamama endişesinden dolayı bazı ev sahipleri aylık bedeli yıllık talep etmeye başladı. Kirayı yıllık ödeme nokrasında yabancılar daha rahat olduğu için bir kısım ev sahibi de evlerini yabancılara kiralamaya çalışıyor” şeklinde konuştu.

Kiranın yıllık alınması Türkiye’de özellikle Adana ve Mersin gibi illerde geçmişten beri yaygın olan bir uygulamaydı.

Bu uygulama şimdi İstanbul gibi kalabalık kentlerde de yaygınlaştı.

“Eylülde kiralık ev sıkıntısı büyüyecek”

Kolçak, özellikle eylül itibariyle kiralık ev sıkıntısının daha da artacağını da öne sürerek, “Okulların açılması öğrencilerin gelmesi ve tayin terfiler nedeniyle taşınmalar artacak. Ev bulmak daha zor olacak. Şu an satılık değil ama kiralık ev rakamlarında yükselme ihtimali daha yüksek” ifadelerini kullandı.

“Ev sahibi, aklına estiği gibi ‘2 binden girdin ama şimdi 6 bin ödeyeceksin’ diyemez”

Bu bilgilerin ardından özellikle emsal göstererek yasal sınırların üstünde kira artışının mümkün olup olmadığını ve son dönemlerde kiralamalarda sık karşılaşılan sorunları emlak hukuku çalışan Avukat Yankı Büyüksezer de değerlendirmelerde bulundu.

Büyüksezer, kira sözleşmelerinde yıllık artışın Borçlar Kanunu 344 maddesine göre belirlendiğini kaydetti. Büyüksezer’e göre halen yürürlükte olan maddeye göre artış oranı, TÜİK tarafından her ay açıklanan TÜFE’nin 12 aylık ortalamasını geçemez.

Temmuz ayında yapılan geçici düzenleme ile bu oranın bir sene için yüzde 25 ile sınırlandığını hatırlatan Büyüksezer, şunları söyledi:

Bunun sakıncalarını daha önce konuşmuştuk. Ev sahibi her yıl artış döneminde aklına estiği gibi ‘2 binden girdin ama şimdi 6 bin zam yapacaksın’ diyemez. Çünkü burada korunan menfaat kiracının ekonomik olarak önünü görebilmesidir. Yapılan bir sözleşme ile ortalama artış oranlarını da ön görerek kendi ekonomik yeterliliğini belirlemiş kiracıya her yıl çok fazla artık şart koşulursa kimsenin bir yıldan fazla o evde oturması mümkün olmaz.

“Beş yılı doldurması halinde kira tespit davası açabilir”

Büyüksezer, böyle bir durumun sadece o kiracıyı da etkilemeyeceğini aynı zamanda piyasayı da allak bullak edeceğini söyleyerek, “Bunun tek istisnası yine 344. maddede belirtilen şartlardır. Yani sözleşmenin toplamda 5 yılı doldurmasını müteakiben kira tespit davası açılabilir. Ev sahibi kira bedelinin emsallerin çok altında kaldığını ispatlarsa mahkemece yeni bir kira parası belirlenebilir. Ama burada da eski kiracı olması gibi kiracı lehine indirim sebepleri mevcuttur” değerlendirmesinde bulundu.

HABERİN DEVAMINI INDEPENDENT TÜRKÇE’DE OKUMAK İÇİN TIKLAYABİLİRSİNİZ!