Mehmet Yılmaz: Ortadoğulu, Avrupa’nın notuna bakmaz
Cathay Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Yılmaz, son gelişmelere göre Türkiye’deki gayrimenkul sektörüyle ilgili açıklamasında 2016 yılının zor geçtiğini fakat her şeye rağmen sektörlerine olan ilginin devam ettiğini belirterek, “Türkiye’de 1 milyon dolarlık gayrimenkul satın alarak T.C. vatandaşlığı kazanma düzenlemesi ve TL’nin döviz cinsinden diğer paralara göre değer kaybı Arap yatırımcıyı harekete geçirdi” dedi.
İnşaat ve gayrimenkul sektörü ile ilgili genel bir değerlendirme yapan Cathay Group Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Tuğsuz ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Yılmaz, yeni düzenlemelerin sektörü hareketlendireceğine inandıklarını belirttiler. Suriyeli sığınmacılara kapılarını açan Türkiye’nin dünyaya insanlık dersi verdiğini söyleyen Tuğsuz, yeni vatandaşlık düzenlemesi ile zor durumda olanların ülkemize sığındığı ama iyi durumda olanların Avrupa’ya gittiği gerçeğinin değişeceğini vurguladı. Mehmet Yılmaz da yakın bir zamanda yapılan yabancıların Türk vatandaşlığını kazanmasıyla ilgili düzenlemenin batı ekonomilerinde de örneğinin olduğunu belirtti.
Yılmaz, “Bu esasen gelişmiş batı ekonomilerinde de örneği olan bir düzenlemeydi” diyerek “Bundan böyle Türkiye’de 1 milyon dolarlık gayrimenkul satın alan ve bunu belli bir süre mülkiyetinde tutan yabancı pasaportlu kişiler, Türk vatandaşlığını kazanabilecek. Bu kuşkusuz sektörümüzü desteklemesi açısından çok önemli bir düzenleme. 2017 yılında bunun olumlu etkilerini sektörümüzün göreceğini düşünüyoruz. Biz grup olarak 2017 yılı boyunca Suudi Arabistan’dan başlayarak özellikle Körfez Bölgesi’nde bu konunun sürekli gündemde kalması için çalışacağız. Özellikle söz konusu bölgede yaşayan insanlar bakımından İstanbul’un sadece gayrimenkul yatırımının karlı olmasından değil, duygusal bir anlamı da var. Bu bölgelerde yaşayanlar açısından İstanbul’da bir gayrimenkul sahibi olmak önemli bir durumdur” dedi.
“Bize göre geç bile kalmış bir düzenlemedir”
Yapılan düzenlemede geç kalındığını ancak yine de sektörde olumlu hareketlerin yaşanacağını kaydeden Yılmaz, “Esasen gayrimenkul edinen yabancıların Türk vatandaşlığı kazanmasıyla ilgili yapılan bu düzenleme bize göre geç kalmış bir düzenlemedir. Çünkü Türkiye geçtiğimiz 3-4 yıl boyunca özellikle Suriye’den ve Kuzey Irak’tan gelen büyük bir mülteci halkı ağırlamaktadır. Fakat bu insanların alım gücü daha yüksek olan kesimleri, vatandaşlık kazanmak üzere gayrimenkul almak şeklinde daha ziyade Batı Avrupa ülkelerine gittiğini biliyoruz. Dolayısıyla geç kalmış olsa da şu anda yapılan bu düzenleme ile bundan böyle Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen özellikle Suriye ve Irak’tan gelen bu yabancı mültecilerin Türkiye’de gayrimenkul sektörünü hızlandıracağını düşünüyoruz. Körfez Bölgesi Ortadoğu Bölgesi’nde yaşayan halklar bakımından İstanbul’un özel bir önemi var. Açıkçası İstanbul’a verdikleri önem bakımından kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ile ilgili verdikleri kredi notları bireysel yatırımcılar bakımından çok belirleyici değil. Bunlar daha ziyade kurumsal yatırım yapacak, büyük yatırım fonları bir takım emeklilik şirketleri gibi kurumsal hareket eden firmalar bakımından belirleyici olabilir” ifadelerini kullandı.
“Batılı derecelendirme kuruluşları Ortadoğulu’yu etkilemez”
Yılmaz, kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen not indirimlerinin sektördeki olumsuz etkisinin sınırlı kalacağını düşündüklerini belirtti. Yılmaz “Esasen bu not indirimini piyasada bir ölçüde beklenen bir durumdu ve piyasa bunu fiyatlamıştı. Bunun etkilerini esasen piyasa da tahakkuk etmişti. Dolayısıyla ilave bir olumsuz etki olacağını düşünmüyoruz. Ayrıca Türkiye’nin ve İstanbul’un Ortadoğu’da bir marka olduğu gerçeği de göz ardı edilmemeli. Ne olursa olsun Ortadoğu’nun gözü Türkiye’de. İstanbul’da bir mülk sahibi olmak Ortadoğu’da bir prestij meselesi. Biz kendi projelerimizde yüzde 10 gibi bir Ortadoğulu alıcımız olacağını hesaplamıştık fakat bu neredeyse iki katını buldu. Tabii bunda Türk Lirası’nın döviz cinsindeki paralar karşısındaki değer kaybının yabancı yatırımcıların alım gücünü artırmasının da etkisi var” dedi.
“2017 daha iyi olacak”
Mehmet Yılmaz, İHA‘ya yaptığı açıklamada, “2016 yılında ülkemizde meydana gelen olumsuz gelişmeler, başarısız darbe girişimi ve terör olaylarındaki tırmanış gibi gelişmeler ekonomimizi genel olarak, özel olarak da sektörümüzü olumsuz etkiledi. Fakat 2017 yılında son yapılan Türk pasaportunun kazanılmasıyla ilgili düzenlemeler sebebiyle sektörün destekleneceğini düşünüyoruz. Zaten TÜİK verilerine de bakıldığında 2016 yılında olan bütün olumsuz gelişmelere rağmen, 80 milyonluk dinamik bir nüfusumuz olduğu için ve bölgemiz dışında yaşayan komşu ülkelerdeki insanların Türkiye’deki gayrimenkul sektörüne olan ilgileri sebebiyle 2016 yılında bir önceki yıla göre konut satışlarında bir artış meydana geldi. 2017 yılında 1 milyon 300 bin kusur olan toplam konut satış sayısının 1,5 milyon civarına ulaşacağını düşünüyoruz. Bu noktada da TL’deki değer kaybıyla alım gücü artan yabancı yatırımcıların gayrimenkul sektörüne ilgisinin yoğun olacağını değerlendiriyoruz” şeklinde konuştu.
20 yıl vadeli konut kredileri
20 yıl vadeli konut kredileri ile ilgilide konuşan Yılmaz, “Öte yandan Cumhuriyet tarihinde ilk defa olarak 20 yıl vadeli konut kredileri 1 Şubat’tan itibaren 2 ay süresince geçerli olmak üzere Emlak Konut GYODER ve KONUTDER üyesi ve bunlarla iş yapan firmalarca hayata geçirilecek. Nivo Ataköy ve Basın Ekspres’te geliştirdiğimiz Nivo İstanbul projelerimizle biz de bu kampanyaya destek veriyoruz. 20 yıl vadeli konut kredileri tüketici bakımından daha uygun koşullarla konut edinmeyi sağlayacak. Öte yandan böyle bir uzun vadede borçlanma yapan finans kuruluşları açısında da hem sektöre olan güveni göstermesi açısından hem de tüketiciye sağlanan kolaylıklar bakımından sektöre destek olacağını düşünüyoruz. Sonuç olarak 2016’ya bakarak 2017 yılının geçtiğimiz yıla göre gayrimenkul sektörü üzerinde, genel ekonomimize de kuşkusuz bağlı olarak daha başarılı bir yıl olacağını, konut satışlarının sayıca artacağını değerlendiriyoruz” diye konuştu.
Konut kredisi kullananlar
Projelerindeki konutların yaklaşık yüzde 20’sinin konut kredisi sistemi ile satıldığını belirten Yılmaz, “Kendi ödeme kolaylıklarımız var bunun yanında konut kredisi kullanarak projelerimizden konut alanların oranı yüzde 20. Bunların çoğu esnek ödeme ve yapılandırmaların olduğu bankaları tercih ediyorlar” dedi.
İki yeni proje, Körfez Bölgesi’nden yeni ortak
Mehmet Yılmaz sözlerine şöyle devam etti; “Cathay Grup olarak hem Suudi Arabistan’dan hem Suriye orjinli Birleşik Arap Emirlikleri’nden Arap ortaklarımız var. Bu ortaklarımız ve onların sosyal çevresi bakımında da özellikle Körfez ve Orta Doğu Bölgesi’nden gelen yatırımcıların Türk pazarına bakışlarını değerlendirebiliyoruz. Bizim gözlemlediğimiz özellikle bu bölgelerden gelen yatırımcılar bakımından Türkiye’ye olan ilgi aratarak devam ediyor. 2017 yılında Nivo markalı iki yeni projeyle çıkmayı düşünüyoruz. Bu projelerimizle ilgili de bahsettiğimiz gibi Körfez Bölgesi’nden yeni bir takım yatırımcı ortaklarımız olacak. Bunları 2017 yılının 2016’ya göre daha iyi geçeceğinin sinyali olarak değerlendiriyoruz”.