Ne kadar güvenli?
17 Ağustos depreminin yıl dönümü nedeniyle bir açıklama yapan Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, “Konut alımlarında konfor, lokasyon gibi özeliklerden daha önce depreme dayanaklı binalara odaklanılması gerekiyor" dedi... İşte detaylar...
17 Ağustos 1999 depreminin yıl dönümünde akıllara yine “yapılarımız ne kadar güvenli?” sorusu geliyor. Türkiye’nin lokomotif sektörleri arasında yer alan inşaat sektörü, son yıllarda ürettiği kaliteli ve güvenli konutlarla dikkat çekerken dönüşümünü tamamlamamış farklı bölgelerdeki birçok yapı depremde yıkılma riski taşımaya devam ediyor. Uzmanlar, Türkiye’nin deprem kuşağında yer alan bir ülke olmasından dolayı her zaman olası depremlere hazırlıklı olmamız gerektiğini belirtirken inşaat sektörü temsilcileri ise konut satın alacaklara uyarılarda bulunuyor.
Gündemde dikkat çeken sel felaketlerinin dahi Türkiye’de yaşanan afetlerdeki can kaybında % 1’den az bir payı bulunuyor. Ülkemizde en fazla can kaybı yaşanan doğal afetlerin başında % 97,1 ile deprem gelirken, binalarda kullanılan malzemeler, özellikle de beton kalitesi daha da önemli hale geliyor. Türkiye’de konut satışlarının her dönem olduğu gibi, bundan sonraki dönemde de artacağı öngörülürken, ülkemizin deprem riski bölgesinde yer alması, yapılan konutların kalitesini daha da önemli hale getiriyor. Türkiye’de küçük ve büyük çaplı depremlerin her zaman yaşanma riskine karşın, yapılarda kullanılan beton standartlarının ve bu konuda gelişen teknolojilerin önemi artıyor.
Kalite ve güvenlik birinci unsurlar
Tüm yapıların deprem yönetmenliklerine uygun, maksimum güven ve kalite düzeyinde üretilmesi gerektiğinin altını çizen Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, “Yapı ve gayrimenkul sektörü Türkiye ekonomisinin lokomotifleri arasında yer alıyor. Türk insanı için ev almak da hayatlarındaki en önemli kararlardan bir tanesi. Deprem kuşağında yer alan Türkiye’de, hem inşaatı yapanlar, hem de alanlar için ‘kalite ve güvenlik’ unsuru öncelikli oluyor. Bunlardan yola çıkarak, müteahhitlerimize standartlarına uygun yapı malzemeleri kullanmalarını; tüketicilerin de alırken yapı malzemeleri kalitesi hakkında mutlaka bilgi edinmelerini öneriyoruz” diye konuştu.
Konut alırken deprem gerçeğini unutmamak gerekiyor
Konut satışlarında artan rakamlar doğrultusunda alıcılar için önemli açıklamalarda bulunan Nihat Özdemir, şöyle devam etti: “Konut alımlarında konfor, lokasyon gibi özeliklerden daha önce depreme dayanaklı binalara odaklanılması gerekiyor. Yapılan araştırmalarda konut alıcısı tüketicilerin inşaatlarda kullanılan yapı malzemeleri konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını görüyoruz. Özellikleinşaatlarda beton kalitesine büyük önem verilmesi gerekir. Yapı denetim yasasında belirtilen gerekliliklere firmalar uymak zorunda. Tüketicilerin de bu konuda daha bilinçli olması gerekiyor. Tüketicilerimizin bilinçlendirilmesi içinse bizim gibi Birliklere büyük iş düşüyor.”