Özhaseki: ‘Bu müteahhitlerin bir kısmı şeytan olduğu için…’
Kentsel dönüşümün yoğunluk artışıyla yapılmasını eleştiren Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, Yedikule Bostanları’nda yapılaşmaya karşı olduğunu belirterek Özhaseki, “Orada da yapılaşma olur mu ya! Gerçi, bu müteahhitlerin bir kısmı şeytan olduğu için oraya bile bir anahtar bulurlar vallahi. Kimse ya! Lanet olsun!” dedi. İşte detaylar…
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2017 bütçe görüşmelerine Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin İstanbul’a dair uyarı ve tespitleri damga vurdu. Özhaseki, belediyelerin kentsel dönüşümü yanlış anladıklarını, yoğunlukları iki kat artırarak bu gidişle İstanbul’un nüfusunun 30 milyona çıkıp yaşanmaz hale geleceğini söyledi.
Hürriyet‘ten Aysel Alp‘in haberine göre; CHP Milletvekili Gülay Yedekci’nin Yedikule Bostanları’nın yapılaşmaya açılmaması çağrısına ise Özhaseki, “Orada da yapılaşma olur mu ya! Gerçi, bu müteahhitlerin bir kısmı şeytan olduğu için oraya bile anahtar bulurlar vallahi” yanıtını verdi. Yedekci’nin ‘üç ayrı proje yaptılar’ demesi üzerine ise Özhaseki, “Kimse ya! Lanet olsun! Lanetliyorum böyle adamları ya!” tepkisini gösterdi.
İSTANBUL’DA REZİLLİK
Özhaseki, bakanlık bütçesinin Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmelerde milletvekillerinin eleştirileri üzerine şöyle konuştu: “Kentsel dönüşümde şöyle bir yanlışlık var; Belediyelerimiz hesap yapıyorlar, rezerve alan bulamıyorlar, yoğunluk birse iki; dörtse sekiz vererek çözmeye çalışıyorlar. İstanbul için bundan büyük felaket olamaz. Bu mantıkla 30 milyona çıkaracağız İstanbul’u. Yollar, yeşil alanlar aynı, okul, sosyal donatı alanları aynı. İnsanlar, araçlar 2 misline çıkacak, hayat çekilmez hâle gelecek ve bir rezillik yaşanacak. Bununla ilgili kendi içimizde ciddi çalışıyoruz. Son günlerdeki benim tek gündem maddem neredeyse bu, taktım iyice buna.”
ATAKÖY’Ü SEVMEDİM
Ataköy sahildeki yapılaşmayı da eleştiren Özhaseki şunları söyledi: “Ataköy sahildeki yapılaşmayı gördüm, hiç de sevmedim. Bakırköy’de Ataköy sahilleri, sahile 100 metre, 200 metre. Bizim Bakanlıktan, nasıl olduysa 50 bin metre fazla inşaat alanı verilmiş. Bir de şimdi müteahhitlerin bir üçkâğıtçılığı daha var, orada da çalışıyoruz. Planları bitmiş, kesinleşmiş, ruhsatını almış devam eden inşaata benim yapacağım bir şey yok ama planlama safhasında olan, gücümün yettiği işler var. Binlerce metrekare inşaat alanını iptal ettim. Bas bas bağırıyorlar oradan, aleyhimde söylenmedik laf bırakmadılar. Şimdi, orada 100 bin metresini o şöhretli adamın kesecek bir Allah’ın kulu da olmaz arkadaşlar, onu da bilin.”
21 yıllık belediye başkanlığı döneminde kimseye emsal artışı sağlamadığını dile getiren Bakan Özhaseki, “‘Niye birinci derecede deprem bölgesi olan yerlerde kentsel dönüşüm yapmıyorsunuz’ diye sordular. Belediye başkanı arkadaşlarımız kendi alanlarını kendileri çalışacaklar. Adalar, Avcılar, Kadıköy, Kartal, Maltepe, Beşiktaş, Küçükçekmece, Çatalca, Silivri, Şişli, bir tanesi gelmiyor ‘kentsel dönüşüm yapalım’ diye. CHP’liyiz, diye gelmemezlik etmeyin. Randevu isteyen tüm CHP’li başkan arkadaşlarıma veriyorum. Yenimahalle, Bakırköy geldi. Ne istiyorsanız getirin. Her projelerini kabul etmeye hazırım” diye konuştu.
KADI NE DİYORSA O OLUR
CHP Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya, Amasra’da uzun yıllar ‘olumlu’ raporu verilmeyen HEMA Termik Santrali Kalker Ocakları ve Kül Depolama Sahası projesine, Özhaseki döneminde ilk kez ÇED olumlu kararı verilmesini eleştirdi. Yalçınkaya, “ÇED başvuru dosyalarındaki bilgiler gerçeği yansıtmamakta ve sizi aldatmaya yönelik. Firma başvurusunda Amasra’da görünür 600 milyon ton kömür rezervi bulunduğu öne sürülmektedir. Oysa Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının son raporuna göre görünür rezerv 160 milyon ton. Firma kömürün ısıl değerini de 5 bin 800 kilokalori olarak sunuyor. Oysa kömürün ısıl değeri 3 bin 300 kilokalori. Bu gerçekler ortada iken firmaya verdiğiniz ÇED olumlu kararını yeniden gözden geçirecek veya iptal edecek misiniz” diye sordu. Özhaseki, bu eleştirilere şöyle yanıt verdi: “Firmadan ithal kömür kullanmama taahhüdü alınıyor. Baca kirleticilerinin on-line izleneceği, AB normlarının altında olacağı taahhüdüyle ÇED olumlu raporu veriliyor. Bu raporlar yanlışsa mahkemeye verilir, kadı ne diyorsa o olur.”
Hürriyet