Qatar, piyasaya can katar mı?
Bu yıl ikincisi düzenlenen Expo Turkey by Qatar, yani Türkiye – Katar Fuarı’nı Doha’da izledim. İlkiyle kıyaslarsak…
Bu seferki fuar, şehrin merkezindeydi. Alışveriş merkezleri ve otellerin hemen yanı başındaydı. Geçen yılki gibi şehrin öbür ucunda değildi. Merkezdeki fuarlara ilgi her zaman yoğun olur.
Fuar ilk kez Bakanlar düzeyinde gerçekleşti. Geçen yıl her iki taraftan da meslek örgütleri başkan yardımcıları vardı.
Fuarda ilk kez Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Thani ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın resimlerinin bulunduğu bir pankart vardı. Tam ortada fuarın logosu…Katılımcılar, burada bulunduklarını Türkiye-Katar dostluk ve işbirliğine imza atar gibi adlarını soyadlarını yazarak imza atıyordu.
Fuarın organizatörü, Medyacity Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Kurt’u resmin ortasına imza atarken yakaladım. Kurt, “Geçtiğimiz yıl iki ülkeden de yoğun katılımla gerçekleşen fuarda bu yıl 7 ana sektörden öncü şirketlerin desteğiyle iki ülke arasındaki yıllık ihracat hacmini ilerleyen yıllarda 5 milyar dolara, yıllık doğrudan yatırımı da 3 milyar dolara yükseltmeyi hedefliyoruz” dedi…
İzlenimim şudur ki; Medyacity organizasyonuyla bu fuar daha da büyüyecek; Katar’ı da Türkiye’ye Ankara veya İstanbul’a getirecek, sonraki fuarlarda Doha’ya daha fazla gayrimenkul firması ve medya mensubu götürecek… Çünkü Türkiye’nin; Arap ülkelerinin ambargosu altındaki Katar’ı daha iyi anlaması, analiz etmesi gerekiyor…
Katar’dan izlenimler
Tıpkı Dubai’deki gibi Doha’daki AVM’ler de artık ucuz değil… Elektronik, giyim-kuşam alışverişinizi buradaki indirimleri takip ederek yaparsanız siz kazançlı çıkarsınız.
Geleneksel Katar çarşısı, yöresel ürünler ve tatlar için Souq Vakıf’a gidebilirsiniz. İstanbul’daki Kapalı Çarşı’nın daha ufağı… Canlı hayvan pazarını gezip, geleneksel kıyafet, koku, hurma, inci vs alabilirsiniz. Kahveleri de leziz…
Doğalgaz ve petrol bulunmadan önce Katarlılar’ın geçim kaynağı olan ‘inci’ İngilizce adıyla Pearl, marina, lüks mağaza ve konutların bulunduğu A+++ bölgenin adı olmuş…
Pearl bölgesinde Türk mağaza ve restoranları da var, güzel…
Şehir merkezi gökdelenlerle dolu. Uzaktan bakınca fotojenik, yakından itici bir tip ama… Kaldırımda yürürken yanı başınızdan yükselip tepenize doğru eğilip size bakan ‘karanlık orman ağaçları’ gibiler. Ürkütüyorlar evet… Ve şunu dedirtiyorlar:
İş merkezi alanlarında tamam ama konut olarak yüksek binalar, yüksek binalar arasında 7/24 yaşam bizi bozar aga… Yaşasın yatay mimari!..