TANAP’ta yüzde 80 iş hacmi Türk müteahhitlerin
TANAP Genel Müdürü Düzyol: “Proje en çok Türk müteahhitlere ve boru üreticisi firmalara yaradı. Şu ana kadar imzalanan 4,5 milyar dolarlık anlaşmalara bakıldığında, TANAP’ta aslan payını yüzde 80 iş hacmiyle Türk üretici ve müteahhitlerinin aldığını görebilirsiniz”
Azerbaycan’dan Avrupa’ya doğalgaz taşıyacak Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TANAP) Genel Müdürü Saltuk Düzyol, kaybedeni olmayan projede en büyük payı yüzde 80’e yakın iş hacmiyle Türk müteahhitlik sektörünün aldığını söyledi.
Türkiye’nin arz güvenliği açısından kritik öneme sahip olan TANAP’ta gelinen son durumu değerlendiren Düzyol, hatın inşaatında kullanılan boruların yüzde 80’inin Türkiye’de üretildiğini belirterek, bugüne kadar 900 kilometre boru sevkiyatının tamamlandığını vurguladı.
Düzyol, proje kapsamında şu ana kadar 4,5 milyar dolar değerinde ihalenin tamamlanıp kontratların imzalandığına işaret ederek, “Boru hattının Türkiye-Gürcistan sınırından başlayarak BOTAŞ’a gaz teslimatının yapılacağı Eskişehir çıkış noktasına kadar uzanan 56 inç çapındaki ve bin 334 kilometre uzunluğundaki ilk kısmında 480 kilometrelik boru kaynağı tamamlandı. Proje en çok Türk müteahhitlere ve boru üreticisi firmalara yaradı. Şu ana kadar imzalanan 4,5 milyar dolarlık anlaşmalara bakıldığında, TANAP’ta aslan payını yüzde 80 iş hacmiyle Türk üretici ve müteahhitlerinin aldığını görebilirsiniz.” ifadelerini kullandı.
“PETROL FİYATLARINDAKİ DÜŞÜŞ TANAP’A OLUMLU YANSIYOR”
Petrol fiyatlarındaki düşüşün proje üzerindeki etkilerine de değinen Düzyol, “Dünya genelinde yaşanan ekonomik durgunluk ve petrol ve emtia fiyatlarındaki gerileme nedeniyle pek çok ülkede petrol-gaz sektöründe yatırımların durma noktasına gelmiş olması projemiz açısından ciddi fırsatlar sunuyor. Biz yatırım kararı aldığımızda 11,7 milyar dolarlık tahmini yatırım bedeliyle yola çıkmıştık. Küresel ekonomideki durgunluk ile petrol ve emtia fiyatlarındaki düşüş projemize ciddi maliyet avantajları sağlıyor. Projede nihai yatırım kararının alındığı tarihteki yatırım bedeli şu ana kadar 2,5 milyar doların üzerinde tasarrufla 9,2 milyar dolara geriledi.” değerlendirmesinde bulundu.
Petrol fiyatlarının oldukça yüksek seyrettiği ve 137 dolarlara kadar çıktığı 2004-2009 yıllarında, dünyanın dört bir yanında hız kazanan yatırımlar nedeniyle petrol-gaz sektöründe nitelikli işgücü ve malzeme tedariğinde büyük güçlükler yaşandığını anlatan Düzyol, şöyle konuştu:
“Halen inşaat maliyetlerimiz içerisinde en önemli girdileri teşkil eden motorin ve çelik fiyatları düşmüş durumda, boru hattı inşaatında kullanılan diğer malzeme ve ekipman fiyatlarında da büyük gerileme var. Malzeme ve ekipman temininde süre ve fiyat açısından eskisi kadar zorlanmıyoruz. Üretici firmalar ve inşaat müteahhitleri arasındaki rekabet şu anda iyice kızışmış durumda. Şirketler TANAP’ta yer alabilmek için ihalelerimize stratejik fiyatlarla katılıyorlar. TANAP, özellikle Türk müteahhitlik sektörü için büyük önem ifade ediyor. Önceden daha çok yurt dışı ihalelere ilgi duyan Türk müteahhitleri, yurt dışı piyasalardaki daralma nedeniyle TANAP’a büyük ilgi gösterdiler, bu da bize büyük avantaj sağladı.”
Düzyol, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ’nin (BOTAŞ) TANAP’ta yüzde 30 hissesinin bulunduğunu hatırlatarak, projenin bundan sonra da orta ve uzun vadede Türkiye ekonomisine pozitif etkileri olacağını kaydederek, şöyle devam etti:
“Proje, başta Marmara Bölgesi olmak üzere Eskişehir’in batısında yer alan tüketim merkezlerine doğrudan gaz arzı sağlama imkanı veriyor ve ulusal iletim sistemine arz esnekliği kazandırıyor. BOTAŞ’ın önümüzdeki yıllarda ulusal iletim sisteminin kapasitesini artırmak için tek başına yapması gereken yatırım ihtiyacını büyük ölçüde azaltıyor. BOTAŞ, TANAP’ta taşıtıcı şapkasıyla ödediği taşıma bedelinden çok daha fazlasını yatırımcı şapkasıyla elde edeceği taşıma gelirleri ve azalan yatırım ve işletme giderleri üzerinden geri kazanıyor.”
“TANAP KAYBEDENİ OLMAYAN BİR PROJE”
TANAP’ın 31 milyar metreküp taşıma kapasitesine sahip olacak şekilde dizayn edildiğini, ancak başlangıç taşıma kapasitesinin 16 milyar metreküp olacağını dile getiren Düzyol, “Azerbaycan’daki üretim arttığında taşıma kapasitesi 31 milyar metreküpe çıktığında, taşıma gelirimiz de iki katına çıkacak ve bunun yüzde 30’u doğrudan Türkiye’nin kar hanesine yazılacak.” şeklinde konuştu.
TANAP’ın genel ekonomiye çarpan etkisiyle sağlayacağı yararların altını çizen Düzyol, “TANAP için imzalanan gaz taşıma anlaşmasının 15 yıllık süresi boyunca Türkiye’nin elde edeceği vergi gelirleri, projenin gerek yatırım dönemi gerekse işletme dönemi boyunca çok sayıda küçük ve orta ölçekli sınai ve ticari işletme için yaratacağı iş hacmi, doğrudan ve istihdam imkanları bunlarından sadece birkaçı. TANAP kaybedeni olmayan, herkesin kazandığı bir proje. Türkiye kazanıyor, Azerbaycan kazanıyor, Avrupa Birliği kazanıyor.” diye konuştu.
FİNANSMAN TABLOSU
Düzyol, projede en çok finansmana 2016-2017 yıllarında ihtiyaç duyulacağını belirterek, sadece bu yıl içerisinde yaklaşık 2,6 milyar dolarlık kaynak ihtiyacı olacağını söyledi.
Temeli Mart 2015’te Kars’ta atılan ve ilk bölümünün Haziran 2018’de devreye girmesi planlanan projede kullanılması öngörülen 1 milyar dolarlık kredinin onayı için, Dünya Bankası yönetiminin 7 Temmuz’da bir araya geleceği açıklanmıştı.Proje için takvimi henüz kesinlik kazanmayan Avrupa Yatırım Bankasının 1 milyar 120 milyon dolarlık ve Uluslararası Yeniden Yapılanma Bankasının ise 1 milyar dolarlık krediyi bu yıl içinde karara bağlaması bekleniyor. TANAP’ta Azeri enerji şirketi Socar’ın yüzde 58, BOTAŞ’ın yüzde 30, İngiliz BP’nin de yüzde 12 hisseyle ortaklığı bulunuyor.
Haber Türk