artas

970x250

artas 1.alt .320x100 1 2

Vedad Gürgen’den kentsel dönüşüm dersi

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürü Vedad Gürgen, 2. Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Kongresi’nde kentsel dönüşüm dersi verdi. Gürgen, “Depremlerden bahsediyoruz ama kentsel dönüşümde bana gelen taleplerin yüzde 99’u ya metrekareyle bitiyor ya da TL ile… 17 Ağustos’ta insanların metrekarelerinin az olmasından dolayı mı biz onları 2 metrekare toprağın içerisine gömdük?” diye sordu…

Emre Kulcanay / imarpanosu.com

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu’nun (İMKON) ana desteği ile Management Plus tarafından organize edilen kentsel dönüşüm zirvesinin İstanbul’daki ikinci buluşması, “2. Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Kongresi”, dün (25 Şubat 2015, Çarşamba)  İstanbul Marriot Hotel’de gerçekleştirildi.

2. Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Kongresi’nde konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürü Vedad Gürgen, belediyelere, müteahhitlere ve vatandaşa kentsel dönüşüm dersi verdi.

“Dönüşüm, metrekare/TL çıkmazına saplanıp kalıyor”

Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürü Gürgen, vatandaşın dönüşümden ne anladığından, devletin kentsel dönüşüme bakışına; dönüşümün metrekare/TL çıkmazında nasıl sıkışıp kaldığından, Bakanlığa yönelik master plan eleştirilerine cevabına; hangi kentsel dönüşüm projelerinin uygulanabilirliğinden, kentsel dönüşümün Türkiye’de kaç yılda tamamlanabileceğine varana önemli açıklamalar yaptı.

Hangi belediyeye “Helal olsun” dedi?

Gürgen, Türkiye’de en beğendiği kentsel dönüşüm master planının Kilis Belediyesi tarafından yapıldığını söylerken Kilis Belediye Başkanı Hasan Kaya için plandan ötürü “Helal olsun onlara” ifadesini kullandı. Kongrenin ardından Kilis’e hareket edeceğini belirten Gürgen, Bakanlık olarak Kilis kentsel dönüşüm master planına kaynak aktaracaklarını açıkladı.

Hangi belediye projesi için “Olmazsa oturur ağlarım” dedi?

İstanbul’daki kentsel dönüşüm projelerine de değinen Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdürü Gürgen, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta’nın master plan maketiyle heyecanlandığını ifade ederek, “Onlar da ilk dönüşüm master plan çalışmasını yaptığımız belediyelerden bir tanesidir. Maketini bile görünce insan heyecanlanıyor. Tabii bu planlar sadece plan-maket aşamasında kalırsa onlara da oturup ağlarım” dedi.

Gürgen, Kartal Belediyesi’nin kentsel dönüşüm projesini de değerlendirerek “Hakikaten çok güzel bir proje” yorumunu yaptı. Vedad Gürgen, ilçe merkezi/meydan projelerinin kentsel dönüşüm projesi olmadığını vurgulayarak isim vermeden meydan projelerini kentsel dönüşüm projesi olarak anlatan belediyeleri de eleştirdi.

‘Kentsel dönüşüm’ün gerçek adı…

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdürü, ‘kentsel dönüşüm’ adının vatandaş tarafından konulduğunu söylediği konuşmasında 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun hazırlanırken Bakanlık olarak öngördükleri ismi de açıkladı: Hayat Projesi…

“Kentsel dönüşümü devletin tek başına yapmasına imkan yok”

İşte Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürü Vedad Gürgen’in, ‘her yönüyle kentsel dönüşüm’ dersi:

“Bunu bu görev bana tevdi edildiği ilk günden beri söylüyorum; biz eğer bir dönüşüm işi yapabileceksek, bunları devlet olarak tek başımıza yapmamıza imkan yok. Bu organizasyonu bir bütün olarak yapacaksak yapacağız. Ya hep beraber bu işi yapacağız ya da hep beraber yapamayacağız…

Toz bulutları yavaş yavaş dağılıyor, insanlar yavaş yavaş kentsel dönüşümün ne olduğunu anlamaya başlıyorlar.

‘Kentsel dönüşüm’ü vatandaş buldu

Tabii konunun başlığına baktığımız zaman, “Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm”… Çok iddialı… “Kentsel dönüşümün kaç yönü var?” diye sorarsanız ben size sayamam… Her geçen gün farklı bir yönünü görüyoruz, her geçen gün farklı bir yönünü yaşıyoruz. Tabii, kentsel dönüşüm, vatandaşımız tarafından konulmuş bir isim. Biz, bu işin, 2012’nin ortasında bu kanun hazırlanmadan önce, Resmi Gazete’de yayımlanmadan önce çalışırken “Değerli arkadaşlar buna bir isim bulalım” dedik. Dedik ki, bu proje ‘Hayat Projesi’ olsun… Neden?Çünkü bu projeden bahsettiğimiz sırada herkesin aklında 1999 yılında yaşanan deprem var. Hepimiz çıkış noktası olarak 1999’daki o felaketten bahsediyoruz. Arkasından Van Depremi de kemiğe dayanan bıçak oldu. Ki baktığınızda, Van Depremi de öyle ahım şahım etkisinin o kadar büyük olmasını gerektiren bir deprem de değildi.

“Bana gelen talepler metrekare veya TL ile bitiyor”

Ama nedense hep 1999’dan 1992’den 1939 depremlerinden sellerden bahsediyoruz ama kentsel dönüşüm noktasına geldiğimiz zaman bana gelen taleplerin yüzde 99’u ya metrekareyle bitiyor ya TL ile bitiyor. Biraz da dolar ve euro’yla bitenler de var ama… Genelde metrekare ve TL bazında…

“17 Ağustos’ta insanları ‘metrekareleri az’ diye mi 2 metrekare toprağın içerisine gömdük?!..”

Hani biz 1999’a göre dönüştürüyorduk? 1999’daki bizim eksikliğimiz, acılarımız, o kadar insanımızı toprağa vermemizin gerekçesi, parasal eksiklik miydi? Yoksa insanların metrekarelerinin az olmasından dolayı mı biz onları 2 metrekare toprağın içerisine gömdük? Şimdi bunları dürüstçe masaya tekrardan yatırmamız lazım.

Biz gerçekten kendimizi bekleyen, ki gerçekten, bunlar birer doğa olaylarıdır; ilanihayet depremin gecikmesi söz konusu olamaz. İlanihayet sellerin olmayacağı söylenemez, bunları hep beraber de yaşayacağız. Peki bizi kim koruyacak? Dualarımız koruyacak… Peki metrekare/TL çıkmazının içine girdiğimiz zaman bu dönüşümü nasıl gerçekleştireceğiz? Bunları tekrar tekrar oturup konuşmamız lazım.

Zaten buradaki konuşmamı çok kısa tutuyorum ben. Önemli olan bu toplantıların içerisinde Bakanlık olarak bürokratların ne söylediği değil, iş ortaklarımızın burada neler paylaşacakları, bize nasıl yol göstereceği önemlidir. Özellikle buradan alacağımız ne ise onları almaya geldik buraya…

Kentsel dönüşüm albümü geliyor

Kentsel dönüşüm hakikaten yıllardan beridir devam ediyor. Bunu yakında bir albüm olarak da yayınlayacağız. Bugüne kadar Toplu Konut İdaremizin (TOKİ), belediyelerimizin, özel teşebbüsün yaptığı inanılmaz derecede büyük dönüşüm projeleri var. Onları, şu anda albümün taslağı içerisinde, ben gözden geçiriyorum ve diyorum ki; hakikaten bu kadar çok şey yapılmış mı? Evet hakikaten bu kadar çok şey yapılmış. Hepsini sizinle paylaştığımız zaman inşallah sizler de göreceksiniz; Türkiye’de uzun yıllardan beridir dönüşüm çerçevesinin içerisindeyiz…

Vedad Gürgen, imarpanosu.com Editörü Emre Kulcanay'a yaptığı açıklamada, Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan kentsel dönüşüm albümünün   Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce'nin onayından sonra kamuoyu ile paylaşılacağını söyledi...
Vedad Gürgen, imarpanosu.com Editörü Emre Kulcanay’a yaptığı açıklamada, Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan kentsel dönüşüm albümünün Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin onayından sonra kamuoyu ile paylaşılacağını söyledi…

 

Türkiye’nin kentsel dönüşüm envanteri yok

Peki yüzde kaçı dönüştü? Şu anda hazırlattığım kitabın sayfaları 200-300’ü geçti, hala da içerisine ekler geliyor, ama yüzde kaç sayısındayız?
Biz bir defa kaç milyon hane ise o konut, onları ne kadar bir zaman içinde dönüştüreceğiz? Bir kere elimizde bir envanterimiz yok. 6,5-7 milyon arasında gidip geliyoruz, yani sürekli değişiyor… Borsa gibi endeks 6 oluyor, 6,5 oluyor, 7 oluyor ama şu an elimizde, net bir envanterimiz ne yazık ki yok…

Sayın Bakanımız İdris Güllüce’nin talimatıyla bir çalışmaya başladık. Kapı kapı dolaşıyoruz; bir tanesi bir bütün şehir sınırları içerisinde, diğer üç tanesi de il merkez ve ilçe merkezinde olmak üzere dört yer tespiti yapıyoruz. Ve karşımıza çıkan rakamlar bizi daha da korkutuyor. Çünkü şu an bildiklerimizin yüzde 10-15 oranında yanlış, yalan, uydurma olduğunu görüyoruz. Ve elimizdeki konut stoğunun söylediğimizin çok daha kötüsü durumda olduğunu görüyoruz. Peki bu dönüşüm nasıl gerçekleşecek? Bu bina stokları nasıl eritilecek? Yeni binalara yeni argümanlara nasıl kavuşacağız? Bunları dönüştürecek olan ekonomik güç nedir? Peki hepsini devlet mi dönüştürecektir, hepsini belediye mi dönüştürecektir, yoksa vatandaşımızın riskli binasını tespit ettirip dönüştürmesi mi gerecektir?

“Dönüşümde en aktif taraf: Vatandaş”

Madem ki 1999 depreminden yola çıkıyoruz, madem ki adı hayat kurtarma projesidir, o zaman hayat kurtarma projesi içinde vatandaşla devletin en üst noktasına kadar herkesin aktif olarak dönüşüm projesini gerçekleştirmesi gerekir. Ki, bu konuda en aktif olanı da sizler aracılığıyla sade vatandaşımız olarak görüyorum.

Şu anda benim elimdeki en son veri; 65 bin bina, bunların içinde 225 bin konut ve bu konutlarda yaşayan ortalama Türk ailesi büyüklüğü ile hesap ederseniz 1 milyon nüfusa denk gelir, 1 milyon kişi kendi taşınmazını evini – işyerini dönüştürüyor. Eline koluna sağlık…

Peki bu dönüşüm müdür? Neyi dönüştürüyorsunuz? Mevcut olan parselin üzerindeki binayı yıkıyorsunuz yeniden yenisini yapıyorsunuz. Evet öyle de yapmak zorundasınız siz de… Neye göre yapıyor vatandaş, şu anda elindeki Mer’i İmar Planı’na göre yapıyor. Ve bizler teknik insanlar olarak bu işin içinde çalışan insanlar olarak şunu iddia edebilir miyiz; “2015 Türkiyesi’ndeki Mer’i Planlar kötüdür”, “Vizyonsuz ellerden üretilmiştir”, “Niteliksiz planlardır”, “Bu planlara göre kötü projeler çıkar”… Ben böyle bir şey iddia edemem, böyle bir şeyin doğru olmadığını düşünüyorum… Herhalde değildir… Öyle değil mi?

“Nasıl oluyor da minicik parsellerde ucubeler üretiyoruz?”

Bir master plan çalışması elbette yapılmıştır, ‘2015 yılı Türkiye’sinden’ bahsediyoruz. Gayrisafi milli hasılada insanlarımızın gelir seviyesinde kullandığı araçlara, gereçlere bakıyoruz her birimizin elinde –en uzak kişi ben olmama rağmen- bir sürü teknolojik oyuncak var. Peki biz nasıl oluyoruz da bir planımızı yapamıyoruz? Nasıl oluyor da minicik parseller üretip onların üzerinde, affedersiniz, ‘ucube’ler üretiyoruz? O zaman teknik insanlar olarak bizim bunları da bir daha değerlendirmemiz lazım.

“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ‘Türkiye Belediyesi’ değil”

Peki Bakanlık olarak siz niye düzeltmiyorsunuz? Biz ‘Türkiye Belediyesi’ değiliz. En büyük eleştiriyi de o noktada alıyoruz zaten birkaç tane planı ana hatlarıyla… Demek ki burada plan yapıcıların çok büyük bir sorumluluğu var. Neresinden başlamak lazım?

“Kilis Belediyesi’ne helal olsun”

En azından şöyle bir müjdeli haber de vereyim; şimdi ben bu toplantıdan sonra kısmet olursa Kilis’e gideceğim. Kilis, Türkiye’nin en ufak illerinden bir tanesi ve Kilis Belediye Başkanımız Hasan Kaya ile biz Kilis’in dönüşüm master planını görüşeceğiz. Helal olsun kendisine… İnşallah Bakanlık olarak kaynak da aktaracağız; Kilis bir master plan çerçevesi içinde dönüşecek.

“Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin projesi makette kalırsa oturur ağlarım”

Şu anda burada Gaziosmanpaşa Belediye Başkanımızın (Hasan Tahsin Usta) onlar da bu işin içerisinde… Onlar da ilk dönüşüm master plan çalışmasını yaptığımız belediyelerden bir tanesidir. Maketini bile görünce insan heyecanlanıyor. Tabii bu planlar sadece plan-maket aşamasında kalırsa onlara da oturup ağlarım… İnşallah uygulamaya geçecek onların planları da…

“2 metrelik yerler, sağlam binalar sayesinde olmayacak”

Şu anda dönüşüm olarak baktığımızda vatandaşımıza, dedim ya helal olsun hem müteahhitimize hem vatandaşımıza, bir yandan dönüşüm gerçekleşiyor bir yandan da biz artık o 2 metrelik yerleri insanımıza layık görmüyoruz. 2 metrelik yerler, sizin sayenizde, sağlam binalar sayesinde olmayacak.

“Kartal Belediyesi projesi de çok güzel”

Peki biz belediyelerle ne noktayız? Her ne kadar yayınlanmış dökümanlar, hayata geçirilmiş projeler çok fazla görmeseniz de beni inanılmaz derecede heyecanlandıran projeler var. Bunlar büyük projeler olduğu için yavaş yavaş karşımıza çıkacaklar. Ben bu projelerin sadece ipuçlarını vereyim. Bu projelerin asıl mimarları olan belediye başkanları kendileri açıklarlar: mesela Kartal’ın projesi de -korsan olarak bugün sunumlarını seyrettim- hakikaten çok güzel bir proje… Bir riskli alanın dönüşüm projesi…

Şu anda 41 belediyemizin riskli alanlar çerçevesinde dönüşüm projeleri var. Belediye Kanunu çerçevesinde dönüşüm var. Elbetteki bunlar riskli alanların ötesinde bir kent merkezi, ilçe merkezi bütününde dönüşüm projeleri de değildir işin doğrusu. Hayatın bir de gerçekçi tarafından bakmak lazım. Ellerimizdeki imkanımızla, proje kapasitemizle bir merkezin, bir ilin, bir ilçenin dönüşüm kapasitesini de değerlendirerek bu işleri devam ettireceğiz inşallah.

Kentsel dönüşüm kaç yılda tamamlanacak?

Peki ne kadar yılda olur? Onu söylemek de çok mümkün değil. 5-10-15-20 yıl diye ömür biçmek hayatın gerçekleriyle uyuşmuyor. Çünkü en başta da söylediğim gibi dönüyoruz dolaşıyoruz, işin sonuç noktası uzlaşma – anlaşma noktasında meşhur metrekare/TL çıkmazından çıkamıyoruz. Bizi metrekare/TL çıkmazından çıkartacak bir formülün belirlenmesi halinde çok daha kısa sürede bu işlerin planlanıp devam edeceğini ben de düşünüyorum.

“Dedikodu kazanlarına izin verilmemeli”

Şimdi en son olarak şunları da söylemek lazım; bu toplantılar gerçekten de faydalı mı? Bu toplantılar şundan faydalı; bizim ülkemizde fokurdayan dedikodu kazanları vardır, birincisi onların önlerine geçmek için çok faydalı… Sektörün tüm tarafları; belediyesi, müteahhitleri, vatandaşı, devlet idaresi burada herkes açık açık elindekileri paylaşacak. Dedikoduya çok mahal vermeyeceğiz.

Kentsel dönüşüm projesi nasıl olmalı?

Bir de yeni bir kotamız vardır; hayata geçirilemeyecek, uygulanamayacak projeleri gerçek projelermiş gibi sunanlar vardır, onların da realitede ayakları zemine basacak şekilde, sizlerin değerlendirmesi sonucunda zihnimizdeki yerinde kalmasını gerektirecek projelerdir. Onları da inşallah atlatırsak, gerçek projelerle, uygulanabilir projelerle, gerçekçilik tabanı üzerinde kentsel dönüşüm projelerini fevkalade burada paylaşacağız.”

2. Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Kongresi – İstanbul hakkında detaylı bilgiler için tıklayın…