Antalya’da kentsel dönüşüm nerelerde ve nasıl olmalı?

Antalya kentsel dönüşüm projeleri nerelerde ve nasıl uygulanmalı? Antalya’da kentsel dönüşüm nasıl ele alınmalı? Türkiye’nin imar ve kentsel dönüşüm platformu İmarpanosu.com’un Antalya editörü Yusuf Özcan yazıyor…

Yusuf Özcan yazıyor...
Yusuf Özcan yazıyor…

Gelişen şehrin sorunları arasında baş sıralarda kentsel dönüşüm ve paydaşların olduğunu bir önceki yazımızda irdelemiştik.
Antalya’ üzerinde bu konuda araştırmalara bakıldığında çarpıcı sonuçlarla karşılıyoruz.

YUSUF ÖZCAN’IN ÖNCEKİ YAZISI İÇİN BURAYA TIKLAYIN!

Kentte 1999 öncesinde yapılmış 40 bin riskli binanın olduğu tahmin ediliyor. Dönüşümle birlikte yetersiz ve çürük binalar yıkılacak tabi gerekli muhatap bulunursa. Yeniden inşa edilen binalar, konutlar ve rezidanslar turizmin başkenti Antalya’ya daha modern bir şehir görüntüsü kazandıracak.

Eski belediye başkanları ve yetkililerin yaptığı açıklamalar kentin ‘apartman-kondu’ya dönüştürülmemesi gerçeğine dayalı olsa da bu korkulu yaklaşımın da gerçekçi ve modernist projelerle yıkılacağı bir gerçek. Bu kapsamda kentin kuzeyindeki gecekondu bölgeleri, kent merkezindeki çekirdek mahalleler inşaat şirketlerinin dikkatini çekiyor. Yılda 11 milyon turistin geldiği, Türkiye’nin vitrini Antalya acilen dönüşümü bekliyor. 6306 sayılı kanunun sonrasında en fazla sorulan sorular arasında “Antalya’da kentsel dönüşüm, Kentsel dönüşüm firmaları, Arazi fiyatım, devlet desteği ne kadar vb.” sorular başı çekmekte.

Dönüşüm 35 ilde, 6 bin 500 binada yıkımla başladı. Bunların 150 tanesi kamu binası. Yıkımı süren bu binaların içinde karargah, hizmet binası, ilköğretim okulu, devlet ve kadın doğum hastanesi, sağlık ocağı ve lojmanlar da bulunuyor. Dönüşümde ilk yıkımlar İstanbul, Ankara, Aydın, Ağrı, Denizli, Van ve diğer 29 ilde yapılacak. Antalya ise yasayla birlikte 4’üncü derece deprem bölgesi statüsünden 2’nci derece statüye yükseldi. Yeniden inşa edilen binalar, konutlar ve rezidanslar turizmin başkenti Antalya’ya daha modern bir şehir görüntüsü de kazandıracak. Bu kapsamda kentin kuzeyindeki gecekondu bölgeleri, kent merkezindeki çekirdek mahalleler inşaat şirketlerinin dikkatini çekiyor. Yılda 11 milyon turistin geldiği bir kent için, kentin görüntüsü, yaşam alanları önemli. Antalya bu konuda Türkiye’nin vitrini. Ancak her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiği, Türkiye’nin vitrini sayılan Antalya kentsel dönüşümü acil olan iller arasında yer almıyor. Antalyalı kamuoyu ise Antalya’nın acilen kentsel dönüşüme ihtiyacı olduğu konusunda hem fikir.

İmar Panosu, Antalyalı müteahhitler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle Antalya’da kentsel dönüşümü sorguladı.

MÜTEAHHİTLERİN İŞİ ARTACAK

Turizmin başkenti Antalya, kentsel dönüşümde TOKİ projeleri kapsamı dışında tutuldu. Görüşülen yatırımcılar, bu durumun müteahhitlerin işini artıracağını belirtiyor. Böylece daha çağdaş çizgide Avrupai projelerin yapılacağını tahmin ediyoruz . Kentsel dönüşümle birlikte riskli binaların tamamen ortadan kalkacağını ifade eden yatırımcılar şöyle devam ediyor: “Yıllar önce yapılan köhne binalar, depremle yaşayan ülkemizde adeta bir tabut. Yasa yerleşik hale geldi ama bürokrasinin elini güçlendirecek maalesef konsorsiyumlar oluşturulamıyor. Önümüzdeki birkaç yıl içinde bölgemizde ve özellikle kentsel dönüşüm kapsamındaki bölgelerde mimari yapının değişeceğini tahmin ediyoruz. Antalya 4’üncü derece deprem bölgesi statüsünden 2’nci derece statüye yükseldi. Yeniden inşa edilen binalar, konutlar ve rezidanslar turizmin başkenti Antalya’ya daha modern bir şehir görüntüsü de kazandıracak.” Antalya’nın kuzeyindeki gecekondu bölgeleriyle kent merkezindeki çekirdek mahallelerin bu kapsamda inşaat şirketlerinin dikkatini çektiğini ifade eden yatırımcılar, “Müteahhitlerin işi çok artacak” diyor.

MÜTEAHHİTLER ve BÜROKRATLAR YALNIZ KALMAK İSTEMİYOR

Bürokrasinin kanunlar ve kanun yolunu açarak çözümün yolunu uzatacak her girişimden uzak kalmaya çalıştığı bir gerçek. İstanbul’da dönüşümün sürüncemeye girdiği alanların bir dejavu gibi ilimizde de yaşanmaması en büyük temenni. Müteahhitler halkın reel düzeyde tekliflere iknasın da yanlarında yerel yönetimleri, akademik alanda çalışan bürokratları ve sivil toplum kuruluşlarını görmek istiyor.

ANTALYA TEKİL BİR RANT ŞEHRİ DEĞİL

Antalya tekil bir rant şehri değil, kazancın paydaşlarla geliştirileceği bir alan. Finansal verilerin abartıldığı, internetten yapılan araştırmaların gerekli imbikten süzülmediği durumlarda maliklerin aklını karıştıracak ve benim olmazsa kimsenin olmasın mantalitesi şehrin reel projelerinin önüne geçeceği ve gerçek yatırımcıyı yıpratacağı görünen bir diğer gerçek. Örneğin arazi fiyatlarının binalarla karşılaştırılması, inşaat giderlerinin ve kalemlerinin yanı sıra yatırımcının yapacağı lansman maliyetlerinin hesaba katılmaması, maliklerin daireleri ile ilgili fiyatlarda binaların yaşını göz ardı etmesi, vb. bunlardan birkaçı. Bir diğer yandan ana sektörü haricinde birikimlerini inşaat faaliyetlerinde değerlendirmek isteyen fakat işleyiş ve süreçler konusunda deneyimsiz, bir yerden başlamak gerekli vizyonu ile hareket eden kişilerinde tekliflerinde sıra dışı taahhütleri işleyişi baltalamaktadır.

Bakış açılarının yerel yönetimler önderliğinde acilen yönlendirilmesi gerekmektedir.

Gelecek yazımda Antalya’da yeni daire ve eski dairelerin fiyat bazlı karşılaştırmaları, proje nitelikli ve yenileme nitelikli dönüşümlerin alış ve satıştaki getiri farklılıklarını, yatırımcıların harcamalarının dönüşümden beklenin ne kadarını karşılayacağını sizlerle detaylı olarak paylaşacağım. Özellikle Muratpaşa ilçesinde konu ile ilgili örnekler ve mahalle bazında görüşlere yer vereceğim. Esenlikler dileğiyle.

Yusuf Özcan
[email protected]