Konut kredisi faiz oranları, ‘Başka bahara’ dedirtti

Konut kredisi faiz oranları, vatandaşın ev alma hayalini başka bahara bıraktırdı... Gayrimenkul uzmanları Dr. Ahmet Büyükduman, Nizamettin Aşa, Hakan Akdoğan ve Emre Kulcanay'ın görüşleriyle detaylar şöyle...

Ev almak isteyenlerin hayali başka bahara kaldı. Bankaların listelediği en düşük faizle çekilen 3 milyon TL’lik ev kredisinin, 10 yıl vadeli geri ödemesi 10.9 milyon TL’ye ulaşırken, bazı bankalarda bu tutar 21 milyon TL’ye çıkabiliyor. Emlak sektöründeki durgunluğun 2025’e kadar sürmesi bekleniyor.

Yüksek enflasyona karşı uygulanan sıkı para politikası inşaat ve emlak sektörünü etkilerken, konut kredilerinin fahiş geri ödeme rakamları ise adeta dudak uçuklatıyor. Dar gelirli vatandaşların ev alması neredeyse imkansız hale gelirken, inşaat sektöründe ise ciddi durgunluk yaşanıyor. Bankaların listelediği en düşük faizle çekilen 3 milyon TL’lik ev kredisinin, 10 yıl vadeli geri ödemesi 10.9 milyon TL’ye ulaşırken, bazı bankalarda aynı kredinin geri ödeme tutarı 21 milyon TL’ye kadar çıkabiliyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı en son veriler de sektördeki daralmaya ışık tutuyor. Son verilere göre kredili konut satışında yüzde 49.1’lik düşüş oluşurken, kredili konut satışları da 8 bin 827 adede geriledi.

Konut kredisi faiz oranları 5’i geçti! Aylık ve toplam ödemesi ise…

HaberGlobal yazarı Mert İnan‘a konuşan gayrimenkul uzmanları Dr. Ahmet Büyükduman, Nizamettin Aşa, Hakan Akdoğan ve Emre Kulcanay‘ın görüşleri şöyle…

“Yüzde 56’ya geriledi”

Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Kurucu Başkanı Hakan Akdoğan, düşük gelir grubundaki vatandaşların konut kredisi alamadığını belirtirken, “Türk halkının konut sahipliği oranı yüzde 56’ya gerilemiş durumda. Bu oran 2014’de yüzde 65’in üzerindeydi. Halihazırda konut sahiplik oranı yüzde 70 seviyesinin üzerinde olmalıyken, bankalar nedeniyle hem sektör hem vatandaşlar mağdur” dedi.

“İstenen rakam verilmiyor”

Konut kredisine ulaşmanın neredeyse imkansızlaştığına da dikkat çeken Akdoğan, “5 milyon TL kredi isteyen vatandaşa 2 milyon TL’lik kredi çıkartılıyor. Kaldı ki kredi geri ödeme oranları kelimenin tam anlamıyla uçmuş durumda. Para politikalarında sıkılaştırma ile amaç tüketimi frenlemek ancak en ufak gevşemede ev fiyatlarının fırlayacaktır. Pandemi sonrası kampanyalar ile elinde birikimi olan vatandaş daha çok konut sahibi olunca arz, talep dengesi bozuldu. Konut stokları tükenmiş durumda. Konutu olmayan alt ve orta gelirliler için devlet desteği şart. Konut üretimi devlet eliyle yapılmadan mevcut kredi oranlarıyla ev sahibi olmak neredeyse imkansız” diye konuştu.

“2024 Böyle geçer”

İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa ise konut kredilerinin yanına yaklaşılmadığına dikkat çekerken, “Zaten bu nedenle emlak sektörü bir yıldır kitlenmiş, ev satışları adeta durmuş durumda. Bu durgunlukta geri ödeme oranlarının çok büyük etkisi var. Faiz düşünce ev fiyatları yükseliyor, faiz artınca fiyat düşüyor. Arzı mutlaka çoğaltmak gerekiyor. Emlak sektörü 2024’ü böyle geçirir” ifadesini kullandı.

“Peşinat tamamlama kredisi”

Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Dr. Ahmet Büyükduman da ‘Peşinat tamamlama kredisi’ adını verdiği uygulamayı “Geçmişte ev almak için yüzde 20 peşinat, yüzde 80 kredi ortalaması varken, günümüzde yüzde 80 peşinat, yüzde 20 kredi söz konusu. Konut kredileri ancak yüzde 20’yi tamamlamak için kullanabiliyor. Şahsen iktisadi mentalite açıdan mevcut uygulamaya konut kredisi değil, peşinat tamamlama kredisi diyorum. Orta ve alt gelir grubunun krediye erişimi imkansızlaştı. Enflasyon ve faizler düşmeden piyasa normalleşmez” sözleriyle değerlendirdi.

“Türk kaçar, yabancı/gurbetçi alır”

Gayrimenkul Uzmanı-Yazar Emre Kulcanay ise konut sektörünün geleceğine dair görüşlerini şu cümlelerle paylaştı:

“Bankalar, kredi faizlerini bir süre daha da artırabilir. Türkiye’ye yabancı sermaye girmeyip, döviz kıtlığı sürdükçe konut fiyatları ve kredi faiz oranlarında ulaşılabilirlik söz konusu olmaz. Bu dönemde müteahhitlerin, yabancıya veya A++ dediğimiz lüks konut üretimine yönelmesi bekleniyor. Türkiye’de yaşayan vatandaş ise TOKİ ve KİPTAŞ gibi kamu kurumlarının üreteceği konutlara daha çok ilgi gösterecektir. Banka kredilerinin pahalı olması, gurbetçilerin Euro veya Dolar birikimiyle konut yatırımı yapabilmesinin önünü açar. Faiz oranlarının artması ve kredi pahalılığı, yerli alıcıyı Avrupa’ya kaçırabilir. KKTC, Yunanistan, Bulgaristan’ın yanı sıra Dubai ve Doha gibi Körfez Yarımadası’ndaki lüks yatırımlara da talep artar.”

HaberGlobal

yorum Yap